0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yaklaşan yerel seçimler öncesinde aday adayı olduğunu duyurarak, şehir için öncelikli hedeflerini ve gelecek planlarını açıkladı. Soyer, “5 yılda mutfağı toparladık. Salonda yemek vermek istiyoruz” dedi.

DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, FOX TV’de İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programında İzmir’deki projeleri ve hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu.

“İZMİR’İN DÜNYADAKİ YERİNİ BÜYÜTÜYORUZ”

Soyer, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde aday adayı olduğunu vurgulayarak, “5 yılda mutfağı toparladık, şimdi salonu hazırladık, yemek vermeye hazırız” dedi ve İzmirlilerin siyasi partilere değil, demokrasiye, özgürlüğe ve bağımsızlığa oy verdiğini belirtti.

“5 yılda mutfağı toparladık. Salonda yemek vermek istiyoruz. O noktaya geldik. Eminim ki İzmirliler, bazılarının o görmediği yer altı yatırımlarının ne kadar kıymetli olduğunu biliyor. İzmirliler sadece siyasi partiye, hizmete oy vermez. Demokrasiye, özgürlüğe bağımsızlığa oy verir. Biz kendi kendimize yarışırız… İzmir’in dünyadaki yerini büyütmeye çalışırız. Avrupa ile kurduğumuz bütün ilişkiler aslında bu amaca matuftur. Avrupa Gençlik Başkenti ilan edeceğiz inşallah İzmir’i. 4 şehirle yarışıyoruz. Göreceksiniz İzmir’i Anadolu’nun lokomotifi olarak ileriye taşıyacağız” diye konuştu.  

İZMİRLİ MARKASI VE İSTİHDAM

Soyer, İzmir’deki sosyal yardım projelerine ve gençlere yönelik çalışmalarına değindi. Gençlerin yaşam koşullarının öncelikleri arasında olduğunu vurgulayarak, sosyal yardımların sadece pansuman değil, üretim ve istihdamla ilgili olduğunu belirtti.

“Gençleri önceliklemek zorundayız. En önemli önceliğimiz gençlerin yaşam koşulları olmalı. İhtiyaç sahipleri için sosyal yardım işlerini kart ile yapıyoruz. İhtiyacı neyse onu giderecek harcamayı yapabiliyor. Bunu da küçük esnafla anlaşarak yapıyoruz. Ekonomide istihdam alanlarını büyütmek zorundayız. Üretimi artırmak mecburiyetindeyiz. Bir süt fabrikası kurduk. Bir su fabrikası kurduk. İzmir’in markası şaşalı yeniden kurduk. Et entegre tesisi kurduk. İstihdam önemli boyutu…

Aynı zamanda piyasayı düzenliyoruz. Çobanların sütlerini alıp işleyip, lezzetli peynirler yapıyoruz. New York Havalimanı’nda İzmirli ürünleri var. Artık tüccar bizim verdiğimiz fiyatın altında para ile ürün alamıyor. Doğduğu yerde doymaya başladıkça üretici, artık tersine göç başladı İzmir’de. Emeğinin hakkını alacağını biliyor.

Halkın Bakkalı, Halkın Kasabı adıyla çok ucuz ve kaliteli şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşabiliyoruz. Sosyal yardımla pansuman değil, tedavinin üretimden, istihdamdan geçtiğini biliyoruz. Mustafa Kemal’in söylemleri bize bir reçete.

Üç ayrı noktada raylı sistem çalışması devam ediyor. Milletin efendisi yapmaya çalışıyoruz köylümüzü. 27 Ocak’ta yeniden bir köy enstitüsü açarak başlatacağız. Oradan gelecek kar ile 400 çocuğumuza eğitim sağlayacağız.”

“YOKSULLUK DERİNLEŞİYOR”

Soyer şöyle devam etti:

“Herkesin mutfağında bir yangın var. Bu tırmanıyor. Hayat pahalılığı, enflasyon. Mağduriyetler artıyor, derinleşiyor yoksulluk. Zeytinyağında ciddi bir artış var. Biz bunun ihracatını planlamaya çalışıyoruz. İzmirli markasıyla sadece sütü değil mesela karakılçık buğdayını da ihrac ediyoruz. Markamız İzmirli… Şu anda Kanada’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde birçok ülkede görülüyor. Seferihisar’da çocuk belediyesini kurmuştuk. Çocukların sadece geleceğin büyükleri değil bugünkü hayatın ortakları olduğunu hatırlamak için kurmuştuk. ‘Çocuk aklı değil, çocuk haklı’ demiştik.”

“165 VAADİN 144’ÜNÜ GERÇEKLEŞTİ”

165 projenin 144’ünü hayata geçirdiklerini söyleyen Soyer, altyapı yatırımlarının önemine değindi ve İzmir’deki raylı sistem çalışmalarını, kentsel dönüşümü ve şehrin yaşanabilirliği üzerine yapılan yatırımları anlattı.

“Göreve gelirken 165 proje vaadinde bulunmuştuk. Bunun 144’ünü gerçekleştirdik. Altyapıya asıl büyük yatırımı yapmaya çalıştık. İzmir’de 3 ayrı hafif raylı sistem çalışması sürüyor. Narlıdere Metrosu sonuna geldik. 287 milyon Euro’luk maliyeti var. 7 Şubat’ta açacağız. Buca Metrosu İzmir tarihinin en büyük yatırımı. Araçları olmaksızın sadece 765 milyon Euro’luk yatırım, 490 milyon Euro’sunu dışarıdan yatırımla sağladık. Kimsenin cebinden para çıkmadan kendi kendini ödeyecek bir yatırım. Çiğli tramvayı 183 milyon Euro’luk yatırım. 14 Şubat’ta sevgililer gününde açılışını yapacağız. 2 milyar 151 milyon Euro olduğunu söyleyebiliriz. Sadece 11 milyar lira Körfez’in kirliliğini temizlemek için harcıyoruz. Kemeraltı dünyanın en büyük eski açıkhava alışveriş merkezi. Sokaklarının altına yer altı nehirleri yapıyoruz. Yaşanabilir bir şehir yaratmak istiyoruz. Yer altı fotoğrafını çekiyoruz. İzmir’in deprem güvenilirliğini artırmak için çalışıyoruz. Kentsel dönüşümü başlattık. 190 aileye dün anahtarlarını teslim ettik. Yer altına muazzam bir yatırım yapıyoruz. Bütçemizin yüzde 40’ını yatırıma ayırıyoruz.”

“ONUR VESİLESİ”

Avrupa Konseyi Bölgeler Meclisi Başkanlığı’na seçilmesinin Türkiye için büyük bir onur olduğunu belirten Soyer, Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük koltuğunu temsil ettiğini ve CHP için büyük bir onur olduğunu ifade etti.

“Avrupa Konseyi’nin üç organı var. Bakanlar Kurulu, Parlamento ve Bölgeler Kurulu.. Avrupa Ödülü bir tek şehire veriliyor. 180 bin yerel yönetim arasından seçiliyor. İzmir bu ödüle layık görüldü. Avrupa Bölgeler Konseyi Meclis Başkanlığı’na seçildim. Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük koltuğu. CHP olarak neye muktedir olduğumuzu gösteren bir belgedir. Seyirci kalmayacağız, yönlendiricisi olacağız mevzuatı. Finansman kaynaklanına erişimde; onun dağıtımını planlayan bir noktada olacağız. İzmir için Türkiye için çok şerefli bir görev. Cumhuriyet Halk Partisi için onur vesilesi.”