Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Diplomalı işsizler anlatıyor

Üniversite mezunu gençler, mezuniyet sonrası iş bulamamanın yarattığı belirsizlik ve baskı nedeniyle “mezun depresyonu” ile karşı karşıya. Psikiyatrist Hande Gazey, gençlerin ruhsal sorun yaşama riskinin arttığını söylerken, gençler ise yaşadıkları umutsuzluğu ve geçim sıkıntısını dile getiriyor.

Üniversite mezunu gençler, mezuniyet sonrası iş bulamamanın yarattığı belirsizlik ve

Türkiye’de üniversite mezunlarının büyük bölümü mezuniyet sonrası işsizlikle karşılaşıyor. Her 100 mezundan yalnızca 48’i istediği alanda iş bulabiliyor.

Ekonomik sorunlar ve belirsizlikler, gençleri yalnızlığa ve umutsuzluğa sürüklüyor. Uzmanlar, “mezun depresyonu” olarak adlandırılan bu durumun yaygınlaştığını belirtiyor.

“Neden okudum?” sorusu hayatlarının merkezinde

Sosyoloji mezunu Kazım Çelebioğlu, üniversite hayatı boyunca garsonluk yaptı. Mezun olduktan sonra da aynı işte çalışmaya devam ettiğini söyleyen Çelebioğlu, “Bu durum mesleğimi gözümde değersizleştirdi. Kendime sık sık ‘Niye okudum?’ diye soruyorum. Ailem bana büyük umut bağlamıştı. Ama olmadı. Sanki sistemin tüm yükü omuzlarımda. Oysa iki staj yaptım, 3.60 ortalamayla mezun oldum” dedi.

“Öğrencilerden bile daha yoksuluz”

İş bulamayan mezunlar, yaşamlarını sürdürebilmek için geçici ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Çelebioğlu, “Ailem de artık destek olmuyor. Üniversite öğrencisinden bile daha yoksul, ama diplomalı biriyim. Gençler artık daha çok ses çıkarmalı” ifadelerini kullandı.

“Önümüzü göremiyoruz, umudumuz azalıyor”

Hacettepe Üniversitesi Eczane Hizmetleri mezunu Kağan Sıhhiye ise bir yıldır iş aradığını belirtti. Kağan, “Geleceği görememek, hayata karşı isteksizliğe ve depresyona yol açıyor. Ailem ve çevrem sürekli baskı yapıyor. Sosyal hayatımız da bu yüzden etkileniyor. Nereden başlayacağımı bilmiyorum” sözleriyle yaşadığı zorlukları anlattı.

İnşaatta çalışıyor, yüksek lisans yapıyor

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi mezunu Yaşar Gümüşkan ise dört yıldır iş arıyor. Bu süreçte yüksek lisansa başlamış.

Gümüşkan, “Temizlik, inşaat işçiliği ve garsonluk yaparak geçiniyorum. Ailemden para almıyorum. Çok büyük bir psikolojik baskı altındaydım. Terapi desteği aldım. Böyle olacağını bilseydim, üniversiteye gitmezdim” dedi.

“5 bin liraya bile razıyım”

Eczane Teknikerliği mezunu Ezgi Nur Sincan da iki yıldır iş arıyor. Birçok eczaneye başvurduğunu ancak geri dönüş alamadığını belirten Sincan, “5 bin liraya bile çalışabilirdim. Ama iş bulamayınca depresyona giriyoruz. KPSS’ye girdim, atanamazsam garsonluk yapacağım. Gençler iş beğenmiyor deniliyor ama biz alanımızda çalışmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Psikiyatrist uyarıyor: Belirsizlik depresyonu tetikliyor

Psikiyatrist Hande Gazey, genç işsizliğin ve belirsizliğin psikolojik etkilerini şu sözlerle anlattı:

“Depresyon, çökme halidir. Davranışsal, duygusal ve fizyolojik etkileri vardır. Genç mezunlar, mezun olduklarında işsizlik ve güvencesizlikle karşılaşıyor. Bu durum yalnızlık, çaresizlik ve psikolojik çöküşe neden oluyor. Türkiye’de kötüleşen ekonomik koşullar, en temel ihtiyaçlara bile ulaşmayı zorlaştırıyor. Bu da gençlerde ruhsal hastalık riskini artırıyor.”

Gazey, üniversitelerin yalnızca diploma veren kurumlar değil aynı zamanda düşünce ve dayanışma alanı olması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Üniversite, bir araya gelmenin ve geleceği birlikte düşünmenin mekânı olduğu ölçüde gençleri geleceğe hazırlar. Kamusal ve erişilebilir ruh sağlığı hizmeti temel bir haktır. Üniversitelerin işsizliğin mola yeri haline gelmesine izin verilmemeli.” (Kaynak: Birgün Gazetesi)

Demokrat Gündem