Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

“Zeytini taşımak çözüm değil!” Tugay: “Toprağın hafızası silinirse üretim biter”

Zeytin Yasası’ndaki değişiklikleri eleştiren Tugay, üreticinin güveninin sarsılmasının bölgesel kalkınmaya ağır darbe vuracağını söyledi. Diğer belediye başkanları da “Birlikte direnmeliyiz” mesajı verdi.

Zeytin Yasası’ndaki değişiklikleri eleştiren Tugay, üreticinin güveninin sarsılmasının bölgesel kalkınmaya

Urla Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Urla Zeytin ve Sanat Festivali’nde “Tarım ürünlerinin bölge kalkınmasındaki yeri: Zeytin Yasası” paneli düzenlendi. Panelde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Zeytinliklerin madenciliğe açılması yalnızca bir çevre meselesi değildir; aynı zamanda bir kalkınma, ekonomi ve gıda güvenliği meselesidir. Zeytinlikleri korumak, bir kentin değil; tüm ülkenin geleceğini korumak demektir” dedi.

Urla Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Urla Zeytin ve Sanat Festivali programı kapsamında “Tarım ürünlerinin bölge kalkınmasındaki yeri: Zeytin Yasası” paneli düzenlendi. Köstem Zeytinyağı Müzesi Kurucusu Doç. Dr. Levent Köstem moderatörlüğünde yapılan panele İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe katıldı. Panelde zeytinle ilgili yasanın yanında, zeytinin geleceği ve markalaşması konuşuldu. Başkan Tugay, üreticilere verdikleri destekleri anlattı.

TUGAY: ÜRETİCİNİN GELECEĞE DAİR GÜVENİNİ SARSAR

Zeytin Yasası hakkında konuşan Başkan Tugay, “Kamuoyunda ‘Zeytin Yasası’ olarak bilinen düzenleme teklifine dair endişelerimizi açıkça paylaşmak isterim. Bu teklif, zeytinliklerin madencilik ve enerji faaliyetlerine açılmasına imkân tanıyan hükümler içeriyor. Oysa Türkiye’de yürürlükte olan 3573 sayılı yasa, zeytinliklerin korunmasını açık bir şekilde güvence altına alıyor. 24 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe giren 7554 sayılı Kanun ile 3213 sayılı Maden Kanunu’nda Geçici 45. Madde ile yapılan değişiklik kapsamında, zeytinlik alanlara ilişkin hükümler yeniden düzenlendi. Maden Kanunu’ndaki bu değişiklik yıllardır zeytinleri koruyan 3573 sayılı kanun ile çelişmektedir. Bu değişiklik, uzun yıllar sonra ürün veren bir tarımsal yatırımın yok edilmesi, yerel geçimin ve kırsal ekonominin zedelenmesi, ekosistemin geri dönüşsüz biçimde tahrip edilmesi, gıda güvenliğinin, ihracat kapasitesinin ve ülke ekonomisinin riske atılması anlamına gelir. Daha da önemlisi, üreticinin geleceğe dair güvenini sarsar. Tarımda güven duygusu kaybolduğunda, bölgesel kalkınma da zarar görür. Taşıma veya ‘eşdeğer alan’ yaratma gibi öneriler teknik olarak da ekonomik olarak da gerçekçi değildir. Zeytin ağacının verimi, toprağın hafızasıyla birlikte büyür; başka yere taşınarak yeniden kurulamaz. Bu nedenle, zeytinliklerin madenciliğe açılması yalnızca bir çevre meselesi değildir; aynı zamanda bir kalkınma, ekonomi ve gıda güvenliği meselesidir. Zeytinlikleri korumak, bir kentin değil; tüm ülkenin geleceğini korumak demektir” dedi.

“İZMİR’İN TARIMINI HER ANLAMDA DESTEKLEME KONUSUNDA ÇOK KARARLIYIZ”

Ege Bölgesi’nin tarım açısından inanılmaz bir bölge olduğunu kaydeden Tugay, “İzmir’de 350 bin hektarlık alanda tarım yapılıyor. 190 bin hane çiftçilikle uğraşıyor. İzmir’in birbirinden farklı bir sürü havzası var. Ancak politikaların biraz yerelleşmesi lazım. Bu bakış açısıyla çalışıyoruz. Zeytin çok özel bir yere koyduğumuz ürün, bağcılık da öyle” dedi.

Yakın bir zamanda gıdanın en hayati konulardan olacağını belirten Tugay, tarımın doğru konumlanması gerektiğini söyledi. Tugay, “Zeytini inanılmaz çeşitlilikte üretiyoruz. Ege de zeytinin en fazla üretiminin olduğu bölge. Daha kaliteli ürün geliştirilmesi, üretim rekoltesinin artırılması, elde edilen zeytinin doğru işlenmesi, marka yaratılması, markalanmış ürünün pazarlanması konularında becerilerimizin artması lazım” dedi. Tugay ayrıca “Yerel tarım konseyleri olması gerekiyor. Biz İzmir Tarım ve Gıda Konseyi oluşturduk aslında. Ama bölgelerin sorunlarının aynı olmadığını anladık. Daha yerelleştirerek gitmeli, belki Urla’nın kendisinin tarım ve gıda konseyi olmalı. Biz İzmir’in tarımını her anlamda destekleme konusunda çok kararlıyız” dedi.

AKIN: TEHDİT OLMAZ, ÇÜNKÜ BİZ VARIZ

Destekleri için Başkan Tugay’a teşekkür eden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir’de 13 milyona yakın zeytin ağacı olduğunu söyledi. “Balıkesir’de zeytinliklerimizin talan edilmesine asla izin vermiyoruz. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Zeytin bereketin sembolüdür. Zeytine göre hayatımızı yönlendirmek zorundayız. Bu yasa nedeniyle her şeyi bir kenara bırakacak halimiz yok” dedi. Akın, kentte zeytincilikle ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.

BALKAN: DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, “Zeytincilik Yasası 11 kez meclise sunulmuş. Tam 10 kez değiştirilmek istendi, kamu yararı da öne sürülerek zeytinlik alanların enerji ve maden aramalarına açılması üzerine karar aldılar. Zeytin ve üzüm bu topraklarda bize bırakılan en büyük miras. Biz burada mücadelemize devam edeceğiz. Bizler kendimizi zeytine göre şekillendirmeliyiz. Taşımak, kaybolmasına neden oluyor. Direnmeye devam edeceğiz” dedi. Balkan, kırsal koruma planı için de Başkan Tugay’a teşekkür etti.

GÖZTEPE: BİRLİK OLUP TEHDİDE KARŞI SAVAŞ AÇMALIYIZ

Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe ise, “3 bin yıllık bağcılık geçmişimiz var. Bizim de bu yıl 6. kez düzenlediğimiz bir zeytin festivalimiz bulunuyor. Bu yasa zeytinciliğin idam fermanıdır. Hep beraber olmalıyız. Günümüzde çok zor koşullarda belediye başkanlıkları yapıyoruz. Büyükşehir belediye başkanlarımız bambaşka tehdit altında. Herkes yaptığını 10 defa düşünüyor. Böyle zamanlarda tek yapabileceğimiz şey birlik olmak. Bir olmalıyız, bu tehdide karşı savaş açmalıyız” şeklinde konuştu.

Demokrat Gündem