Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, zirvede yaptığı konuşmada, Paris’te yaşanan olayları hatırlatarak ülkelerinde benzer sahneleri görmek istemediğini ifade etti. Morawiecki, yasa dışı göç dalgalarının ülkeye girişinin risklerini vurgulayarak, göç politikasında daha dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Ortak İltica Reformu Tartışmaları
AB üyeleri arasında yıllardır süren tartışmaların ardından Haziran ayının başında AB içişleri bakanları, ortak bir iltica reformu üzerinde anlaşmaya vardı. Bu reform, yoğun göçle karşı karşıya olan ülkelerin yükünü hafifletmek için üye devletler arasında dengeli bir paylaşımı öngörüyor. Yeniden yerleştirme kapsamında her yıl en az 30 bin sığınmacının üye devletler arasında dağıtılması planlanıyor. Ancak Polonya ve Macaristan, sığınmacıların gönüllülük esasına göre yerleştirilmesi ve yeniden yerleştirilmesine karşı çıkıyor.
Polonya ve Macaristan’ın İtirazları
Polonya ve Macaristan, plana karşı çıkarak göçmenlerin zorunlu olarak yerleştirilmesine ve üye devletlerin göçmen kabul etmeyi reddettikleri her göçmen için 20 bin euro ödeme yapmasına karşı çıkıyor. Bu iki ülkenin, yeni düzenlemenin uygulanmasını tıkama potansiyeline sahip olması, AB içinde endişelere neden oluyor.
AB’nin Göç Politikası Hedefleri
AB, düzensiz göçün azaltılması konusunda tüm üye devletlerin üzerinde mutabık olduğu bir hedefe sahip. Bu doğrultuda, yeni düzenlemeyle iltica başvurularının AB sınırlarında değerlendirilmesi planlanıyor. Zirvede, üçüncü ülkelerle göç anlaşmalarının imzalanması da gündeme geldi. AB, Tunus ile bir prensip anlaşması imzalamayı planlıyor ve bu anlaşma için AB-Türkiye mülteci anlaşmasının bir örnek olarak alınacağı belirtiliyor.
Hakları Örgütleri ve Eleştiriler
AB’nin ortak iltica reform planları, insan hakları örgütleri tarafından eleştiriliyor. Alman mülteci yardım örgütü Pro Asyl, AB’nin adımını “Avrupa’da insan haklarının satılması” olarak değerlendirmişti. İnsan hakları savunucuları, reform planlarının iltica başvurularının daha zor hale gelmesine, insanların daha fazla risk altında olmasına ve korunmasız durumdaki sığınmacıların haklarının ihlal edilmesine neden olabileceğine dikkat çekiyor.
AB’nin Geleceği
Polonya ve Macaristan’ın reform planlarına karşı çıkması ve diğer üye devletlerin de çekinceleri, AB’nin ortak bir iltica politikası konusunda ilerlemesini zorlaştırıyor. Bu durum, AB içinde bölünmelere ve çekişmelere yol açabilir ve birlik içindeki dayanışma ve işbirliği ruhunu zayıflatabilir. Ortak bir iltica politikası oluşturulması konusundaki zorluklar, AB’nin geleceği ve iç politikalarının yönlendirilmesi konusunda belirsizlik yaratıyor.
Sonuç olarak, AB Zirvesi’nde ortak bir iltica politikası konusunda uzlaşma sağlanamaması, Polonya ve Macaristan’ın reform planlarına karşı çıkması ve diğer üye devletlerin de çekinceleri, AB’nin iltica politikalarının geleceği konusunda belirsizlik yaratmaktadır. Bu durum, birlik içinde dayanışma ve işbirliği ruhunu zayıflatabilir ve AB’nin ortak bir yaklaşım geliştirmesini engelleyebilir.
News
