0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, belediye çalışmalarını etkileyen ekonomik süreçlerle birlikte değerlendirdi.  Gelir gider konusunda karşılaştıkları zorlukları aktaran İduğ,  altyapı problemlerine getirdikleri çözüm önerilerini ve belediye işçileriyle imzalanan toplu iş sözleşmesi sürecinde neler yaşandığını anlattı.

Mali sürecin yönetimi hakkında konuşan İduğ, 2023 yılı için hedefini açıkladı. "Gelirler hükümet tarafından eksik gelmezse bizim açımızdan bir risk görmüyorum. Ancak fiyatların ve dövizin artmasıyla ilgili Türkiye'de tedarik konusu bütün belediyelerde sorun yaratacaktır. Bununla ilgili benim kendi tedbirim 2022 yılından 2023 yılına borçsuz geçen bir belediye olmak" dedi.

Bornova Belediyesinde Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, grev uygulanma tarihinden kısa bir süre önce yenilenen tekliflerin ardından anlaşma sağlanmış, 2022-2024 yıllarını kapsayan ve 1585 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi redaksiyon aşamasının ardından imzalanmıştı.Bornova Belediye Başkanı İduğ, belediye işçileriyle yaşanan toplu iş sözleşmesi sürecini değerlendirdi.

YAPTIĞIMIZ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELER İNSAN ODAKLI

Bornova Belediyesi’nin, Yılın 12 günü regl izni verdiğini aktaran Başkan Mustafa İduğ, "Her toplu iş sözleşmesinde birtakım uzlaşma  maddelerini dikkatle izlemek lazım. Öncelikle 1 Nisan 2019 yılında Bornova Belediyesi'nin yaptığı toplu iş sözleşmesinin bugün Ankara Barosu'nda onayladığı yere bir bakın. Türkiye'de kadınların ayda bir gördüğü özel gününde Bornova Belediyesi 2019'da bu kararı almıştı. Yılın 12 günü regl izni veren Bornova Belediyesi'ni takip eden bugün Ankara Belediyesi Barosu karar aldı. İnşallah tüm Türkiye takip edecek. Dolayısıyla bizim yaptığımız toplu iş sözleşmeleri insan odaklı" dedi.
 

BELİRSİZ BİR EKONOMİ VAR ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR ŞEY YOK

TİS ile personele en yüksek ücret veren belediyelerden biri olduğunu kaydeden Başkan İduğ, "Türkiye ekonomisinin geldiği nokta net ortada enflasyon altında ezilmeyecek bir gelir düzeyinin refah seviyesi anlamında verilmesi gerekiyor. Bunu verebilmeniz için gelirle gider arasında dengenin birbirine yakın olması gerekiyor. Bu yakın değilse ve siz çok yüksek rakamları vermeye çalışırsanız belediyenin hizmet yapma şansını ortadan kaldırırsınız. Biz üç toplantıda da toplu iş sözleşmesinin belediyenin en yüksek ücretini veren belediye olduk. Daha varsa daha da vermeye çalışırız çünkü üç sene önce alınan parayı dövize vurduğunuzda ciddi bir satın alma kaybının olduğunu herkes biliyor. Yani eriyen bir gelir var. Bu yüzden bizim yapmaya çalıştığımız hem belediyenin hizmet etmesini sağlayacak koşulları sağlamaktı.  Beraber çalıştığımız arkadaşların daha huzurlu refah içinde çalışmasını sağlayacak maddeler üzerinde çalıştık. Biraz uzun sürdü, pandemi sürecinde ortaya çıkan koşulları herkes biliyor. Belirsiz bir ekonomi var, yani öngörülebilir bir şey yok. Önceden öngörebiliyorduk. Şimdi bu öngörüye sahip olmadığımız için şimdi hadi gel anlaşalım şu parayı ver demek kolay değil. Bu açıdan biraz uzun sürebilir ama sağlıklı olması önemliydi biz onu da sağladık" ifadelerini kullandı. 
 

2022 BİZİM AÇIMIZDAN ZORDU

Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin'e ‘kamulaştırmasız hukuki el atma’ sorunu ile ilgili çağrıda da bulunan Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, belediyenin icra tehlikesiyle karşı karşıya gelmesine de değinerek, çağrısının gerekçelerini anlattı ve "Bornova Belediyesi'nin 1990 yılından kalan kamulaştırmasız el atmakla ilgili 95 milyon liralık bir ödemesi var. Hiçbir bütçede öngördüğümüz bir şey değil. Mahkemeler sonuçlandıkça sonuçlarını ödüyoruz. Ancak mahkemeler sonuçlanmadan bu hukuki el atmakla ilgili yeni bir şey çıktı. Siz mahkemeye veriyorsunuz daha sonuçlanmadı bunun parasını daha doğrusu karşı tarafın size icra yapmasına müsade ediyor yasa. Mahkeme kararını ödemekle mükellefsiniz orada yapacak bir şey yok 33 milyon ödedim zaten. Mahkeme sonuçlanmadan icra yapma yetkisi var. Biz Bornova Belediyesi olarak teminat metni vererek bu icraları durdurduk. Şimdi torba yasadan Belediyeler Birliği gündem maddesini bildirdik. Mahkeme kararı sonuçlanmadan icra yapamayacaklar. Konunun torba yasaya gireceği söyleniyor. Taslak olarak çalışıldığı, bir hazırlık olduğu duyumunu aldık. Haksızlık zaten, belediyelerin iş yapmasını zorlaştıran  bir konu. Bu açıdan torba yasadan çıkarsa mahkemede sonuçlanmayanları ödemeyeceğiz. İcra yapamayacaklar ama diğerlerini ödüyoruz. Bu açıdan zor bir 2022'ydi bizim için. Bornova'nın bütçesi kısmen iyi, ödeyebildik. Ama ödeyemeseydik bütün hesaplara icra gelecekti.İnsanlar maaşını alamayacaktı. Bunun daha önceden öngörülüp böyle bir tedbirin alınması gerekiyordu. Maalesef  bu 2022'de yapılmadı" dedi.

SİSTEME DAYALI ÇALIŞIYORUZ

Belediye bünyesinde yürütülen çalışmalarda dikkat ettikleri noktaları anlatan Başkan İduğ, "Biz bütün yaptığımız çalışmaların gelecekte hiç kimsenin karşısına bir sorun olarak çıkmasını istemiyoruz. Kurumsal Bornova çalışmasının altında bu yatıyor. Sisteme dayalı çalışıyoruz. Bu tip konulara müsaade etmiyoruz. Ben mesela, yol geçecek yere, vatandaşın olduğu yere gidip bir park yapmıyorum. Ya kamulaştırıp parasını alır yaparım ya da yapmıyorum. Eskiden bunlar olmuş 90 yılından bahsediyorum. 33 yıl önce yol geçirmiş bugün 11 milyon olarak karşıma geliyor. Dolayısıyla ben bunları yapmıyorum, yapmayacağım" dedi.
 

GELİRLER EKSİKSİZ GELİRSE BİZİM AÇIMIZDAN RİSK GÖRMÜYORUM

Seçime giderken ekonomik dalgalanmaların da artacağı yönündeki öngörüleri değerlendiren Mustafa İduğ, süreci belediyeler açısından ortaya çıkarabileceği risleri ve alacakları tedbirleri anlattı:  "Belediyelerin yüzde altmış ve altmışbeş arasında personel gideri var. Burada yapılabilecek bir şey yok. Gelirler hükümet tarafından eksik gelmezse bizim açımızdan bir risk görmüyorum. Ancak fiyatların ve dövizin artışıyla ilgili Türkiye'de tedarik konusu bütün belediyelerde sorun yaratacaktır. Bununla ilgili benim kendi tedbirim 2022 yılından 2023 yılına borçsuz geçen bir belediye olmak. Dolayısıyla bir miktar da olsa para var, o da yedek akçe olarak 2022'yi tamamlayacak. Tabii bu arada toplu iş sözleşmesi yaptık ama geriye dönük farkları ödeyeceğiz bu da ciddi bir para yapıyor. Bunların hepsi planlandığında şunları söyleyebilirim, Bornova  Belediyesi nakit tablosu ve  finansal okur yazarlık konusunda iyi bir çalışma içerisinde, öngörüleri de şu anda bütçe içerisinde hep yüzde 90-95 tutmuştur. Gelirlerinin yüzde 110 olarak gerçekleşmesi giderlerinin yüzde 90 olarak gerçekleşmesi zaten bunun en iyi örneğidir. Türkiye'de olağanüstü bir şey olmadığı takdirde 2023 yılında da aynı hizmetlere devam edecektir."
 

SADECE 35 PLAKAYA DEĞİL 45'E DE HİZMET EDEBİLİRİZ

Türkiye'deki altyapı sorununun yüzde 75 olduğunu belirten Bornova Belediye Başkanı İduğ, "Birçok insan yollardan şikayetçi, bu belediyenin de asli işi. Biz de bu konuda köklü bir çözüm olarak asfalt üretim tesisi kurma kararı aldık. Bu da bir Nisan 2019 kararıydı ve gerçekleşti. 30 bin ton asfalt döktük. Tabii birikmiş ve geçmişten gelen sorunlar da var. Bir de kurum kazıları var. Elektrik firmaları kazıyor ve biz onları kapatıyoruz. Hal böyleyken ben 2023 sonuna kadar önemli bir şey olmadıktan sonra 100 bin ton asfaltı Bornova'da dökmüş olacağım. Bu da Bornova'nın önemli bir sorununu ortadan kaldırmış olacak. Maliyet olarak da yarı yarıya çalışıyoruz, bu da çok kıymetli. Bizim tasarruf projemizdi. Aynı zamanda çevre ilçelerin de ihtiyacı varsa kapasitemiz yüksek olduğu için onlara da verebileceğimizi bildirdik. Sadece 35 plakaya değil 45'e de hizmet edebiliriz" değerlendirmesini yaptı.
 

RUHSAT ÖNCE… YERLEŞİM DAHA SONRA

Bornova'nın çevre gündemindeki taş ocakları sorunu hakkında görüşlerini paylaşan Başkan Mustafa İduğ, "Bornova'da tartışılan gündem bugün değil 1960 yılında verilen ruhsatla ilgili. O da 63 yıl önce verilmiş bir ruhsat ve iptal edilemiyor ve veren kurum da bakanlık. Belediyeyle hiç ilişkisi olan bir şey değil. Çimento fabrikasının kurulmasıyla beraber onların hammaddesinin anlaşması aynı dönemde yapıldı. Dolayısıyla çimento fabrikası oradan gitmeden oradaki taş ocaklarının bir yere gitmesi de mümkün değil. Haliyle o süreyi doğru yönetmek lazım. Ben bu konuda şöyle düşünüyorum, öncelikle çimento fabrikalarının filtrasyon sisteminin sağlıklı hale getirilmesi gerekiyordu ki bunu Çimentaş ve Batıçim fabrikaları  yaptı. Bu fabrikalardan en çok şikayetçi olan o taş ocaklarına yakın olan Pınarbaşı ve Gürpınar tarafındaki insanlar, çok haklılar ama ruhsat önce yerleşim daha sonra. Bu açıdan çok bir şey söyleyemiyoruz. Onlar zaten vardı, bu saatten sonra yapılabilecek şey çevre koşullarına uygun şekilde üretim yapılmasına destek olmaktır" dedi.