0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, meslek odalarının temsilcilerinin İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak bilinen Çeşme Projesi hakkında Danıştay 6. Dairesi’ne açılan yürütmeyi durdurma talebini red etmesine dair karara yapılan itirazı değerlendirerek, red kararını kaldırdı ve yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Yaşanan flaş gelişme sonrası İzmir Mimarlık Merkezi’nde bir basın açıklaması yapan meslek örgütü temsilcileri, Kurul’un kararı sonrası hiçbir iş ve işlemin yapılmaması gerektiğini belirtti.

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-MELİSA GÖNEN-Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, EGEÇEP yaptığı itirazı haklı bulup, Danıştay 6.Dairesi’nin red kararının kaldırarak, yürütmeyi durdurma kararı vermesi sonrası dosyanın tekrar Danıştay 6.’ıncı Dairesi’ne gitmesi bekleniyor.

Yaşanan gelişme sonrasında TMMOB İKK, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, EGEÇEP gibi sivil toplum ve meslek örgütlerinden oluşan Emek ve Demokrasi Platformu temsilcileri  bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun karar sonrası projeyle ilgili bütün çalışmaların durdurulması çağrısında bulunuldu. Platform adına yapılan ortak basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz okudu.

SEFA YILMAZ: KARAR SONRASI YAPILACAK HER İŞLEM CEZAİ VE MALİ SORUMLULUK GEREKTİRİR 

İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, "Yürütmenin durdurulması kararına rağmen yapılacak her işlem kamu görevlilerinin cezai ve mali sorumluluğunu gerektirecektir. Kurumlarımız kararın gereklerine uyulmasını titizlikle takip ederek, ihlal edenler hakkında gerekli hukuki işlemleri başlatıp takip edecektir" dedi.

AYKUT AKDEMİR: KAMU YARARIYLA HAREKET ETTİK

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, kararın ardından yapılacak her işlemin kamu zararı olduğunu ve kamu yararına aykırı olduğunu vurgulayarak,  "Bu iki yıllık mücadelenin sonucunda gelinen bir aşama. Hukuken normal olan bir karar ama biz süreci Gezi Davasıyla ilişkilendiriyoruz. Gezi Parkı mücadeleyle kazanılmıştı. Çeşme Projesinde ise yatırımcı adı altında tümüyle ranta ve talana teslim edildiği bir süreç var ve biz buna itiraz ettik. Gezide tutsak edilen meslektaşlarımız  kamunun yararı kapsamında  mesleklerini yaptıkları için tutsaklar. Biz de kamu yararıyla hareket ederek projeye karşı çıktık. Mücadelemizin bilimsel temelde devam edeceğini ve bundan sonraki bütün kamuya açık alanlar için mücadelemizi sürdüreceğimizi açıklamak istiyorum. Bu proje sahiplerine sesleniyoruz, bundan sonra yapılacak her işlem kamu zararıdır, kamu yararına aykırıdır" ifadelerini kullandı.

SÜLEYMAN KAYNAK: ÇEŞME YARIMADASI ZENGİN BİR DOĞA PARÇASIDIR

İzmir Tabip Odası (İTO)  Şube Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, projenin hukuken de yanlış olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti. Kaynak, "Çeşme yarımadası faunasıyla, insanlarıyla çok zengin bir doğa parçasıdır. Kamunun yararına kullanılması gereken bu alanda yapılması planlanan projenin kanunla hukukla engellenmesi sürecini yaşıyoruz” dedi.

İLYAS YAMAN: KARARI COŞKUYA ÇEVİRMEMELİYİZ

İzmir Yaşam Alanları Meclisi temsilcilerinden İlyas Yaman,  "Bu mutluluğumuzu hemen coşkuya çevirmemeliyiz. Mücadele toplumsal açıdan ne kadar güçlü olursa haramilerin önünü o ölçüde kesebiliriz” diye konuştu.

BAKAN ERSOY, PLANLARIN ARALIK’TA ASKIYA ÇIKACAĞINI AÇIKLAMIŞTI

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un geçtiğimiz günlerde yaptığı İzmir ziyareti sırasında Çeşme Projesi’ne dair planların Aralık ayında askıya çıkacağı açıklamalarının hatırlatılması üzerine konuşan dava sürecinin yürütücülerinden Avukat Ömer Erlat, yargı kararlarına uyulmasının Bakanlık için de zorunlu olduğu uyarısında bulundu.

ÖMER ERLAT: YARGI KARARLARINA UYULMASI ZORUNLUDUR

Avukat Ömer Erlat, Bakan’ın açıklamalarının karar sonrası hukuken bir anlam taşımadığını dile getirerek, şu değerlendirmeyi yaptı:  "İdare yani bakanlık yürütmenin durdurulması kararına istinaden bütün işlemleri durdurmakla yükümlüdür. Bundan sonra bu karara rağmen işlem yapan kamu görevlileri görevini kötüye kullanma nedeniyle suç işler. Yargı kararlarına uyulması zorunludur. Uyulduğuna ilişkin fiili görünüm  şöyle olacak, artık bundan sonra hiçbir plan çalışması yapılamayacak, proje için bir kuruş harcanamayacak ve geriye dönük işlemlerin de koruma kategorisinin düşürülerek, tahsis kararları iptal edilecek. Hukuk devleti ilkesini dikkate alanlar buna göre  hareket etmeliler."

Açıklamayı sivil toplum ve meslek örgütleri adına İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz okudu.

ORTAK BASIN AÇIKLAMASI METNİ

İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı 12.02.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştı. 

Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 Km kıyı alanını, yarımadanın kuzey ve güneyinde 4.000 hektarı bulan deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 4,293 hektar orman alanını,600 ha. mera alanı, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarının yüzde 70 ini, nitelikli tarım alanları ile zeytinlik alanları, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 Hektarlık (22400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır. 

HALKIN GİRİŞİNE KAPALI, İMTİYAZLI BİR AZINLIK ALANDAN YARARLANABİLECEKTİ

Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek  bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. 

Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır.

TAHSİS EDİLECEK KAMU ARAZİSİ NADİR EKOSİSTEMİ BARINDIRIYOR

Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır.  Alan, Doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır. 

DANIŞTAY 6. DAİRESİ YÜRÜTME DURDURMA TALEBİNİ GEREKÇESİZ REDDETMİŞTİ

12.02.2020 tarihinde 16 bin Hektar alanda ilan edilen Çeşme Turizm Bölgesinin bir benzeri 2006 yılında çok daha küçük 10.000. Hektarlık bir alanı kapsayacak şekilde ilan edilmiş,  bu işlem Danıştay 6. Dairesinin 2006/4056 E.- 2008/8262 K. Sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ise de Bakanlık yargı kararlarını umursamadan çok daha büyük alan için hukuka aykırılığı yargı kararı ile belirlenmiş işlemi tekrar yürürlüğe koymuştur. Bu yanıyla 12.02.2020 tarihli Resmi Gazete de ilan edilen işlem hukuk devleti ilkesinin de ihlali niteliğindedir.

Kurumlarımız ve çok sayıda duyarlı yurttaş halkımızın yaşam alanlarına, nadir ve korunması gereken habitat alanlarına müdahale içeren ve hukuka aykırılığı daha önce yargı kararı belirlenmiş işleme karşı Danıştay 6. Dairesi nezdinde dava açmış, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde de işlemin kamu yararına uygun olmadığı belirlenmiş ise de Danıştay 6. Dairesi gerekçesiz olarak yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar vermiştir. 

TURİZM BÖLGESİ İLAN EDİLMESİ HUKUKA AYKIRI BULUNDU

Ancak itirazımız üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı ile Danıştay 6.’ıncı Dairesi’nin kararı kaldırılarak 12.02.2020 tarihli Resmi Gazetede ilan edilen İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesi hukuka aykırı bulmuştur. 

BAKANLIKÇA PROJE KAPSAMINDA HİÇBİR İŞLEMDE BULUNULAMAYACAKTIR

Bu karar ile; davalı Kültür ve Turizm Bakanlığına da tebliğ edilmiş olup İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 27. Maddesi gereğince Bakanlıkça Çeşme Turizm Bölgesi projesi kapsamında artık hiçbir işlem ve tasarrufda bulunulamayacaktır. Yürütmenin durdurulması kararına rağmen yapılacak her işlem kamu görevlilerinin cezai ve mali sorumluluğunu gerektirecektir. Kurumlarımız kararın gereklerine uyulmasını titizlikle takip ederek ihlal edenler hakkında gerekli hukuki işlemleri başlatıp takip edecektir.

HALKIMIZA VE TÜM İZMİRLİLERE ARMAĞAN OLSUN

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun hukuka aykırı bulduğu işlem hakkında Danıştay 6. Dairesi tarafından aynı yönde nihai karar verilmesi beklenmektedir. 

Korunması gereken doğal alanları, korunması gereken su havzalarını, orman alanlarını, deniz alanlarını, kıyıları, kamuya ait devasa alanları kamunun elinden alıp bir azınlığın kullanımına terk edecek bu işlemin hukuka aykırı bulunarak durdurulmuş olması ile kamusal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımıza ve tüm İzmirlilere armağan olsun. 

Kentlerimize, yaşama, kamu yararına sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.