0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AK Parti İzmir Milletvekili ve AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı, Demokrat Gündem Gazetesi’ne verdiği özel demeçte, kent ve ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Menemen programını muhabirimiz Melisa Gönen ile birlikte takip ettiğimiz AK Partili İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı kim olursa olsun şansının olmadığını belirtti. Bölünmez Çankırı, “Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısında 20 yıldır bu ülkede gerçekten çok büyük işlere imza atmış bir lider var mı? Sayın Cumhurbaşkanımızın karşısında hiç kimsenin şansının olduğunu düşünmüyorum” dedi. 

DEMOKRAT GÜNDEM-HALİDE DEMİR POLATLI-(FOTOĞRAFLAR: MELİSA GÖNEN)- Adalet ve Kalkınma Partisi ( AK Parti) İzmir Milletvekili ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti’nin İzmir’deki tek kadın milletvekili. Partisinin bütün çalışmalarına en aktif bir şekilde katılan, seçildikten sonra kenara çekilmek yerine meclisten artan kalan her anını İzmir’de sahada, kah kadınlarla kah esnafla kah gençlerle geçirip, onların sorunlarını, taleplerini dinliyor. 

15 Temmuz sonrasında bütün yazı İzmir’de sahada geçiren AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın bir günü sabah 06.00’da başlıyor. Sporunu yapmayı da ihmal etmeyen AK Partili Çankırı daha sonra bir programdan diğerine koşuyor. Milletvekili Çankırı’nın meclisin açılışı öncesi son programı Menemen oldu. Sayın Çankırı’nın Menemen programına katıldık ve kendisinin sahada yaptığı ziyaretleri, halkla buluşmalarını izleme olanağı bulduk. 

YERLİ TOHUM VE FİDE DAĞITIMI İLE YOĞUN PROGRAMI BAŞLADI 

Menemen’de TAGEVin organizasyonuyla gerçekleşen yerli tohum ve fide dağıtım töreniyle başlayan programının hemen akabinde öğlen sularında üç vatandaşın taziye ziyaretine giden AK Parti Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, taziye ziyaretlerinde vatandaşların sıkıntılarını da dinledi. 

TAZİYE EVİNDE BARINMA SORUNU İLE KARŞILAŞTI, DURUMA MÜDAHALE ETTİ 

Taziye evlerinden birinde oturan Cengizhan ailesinin yaşadığı barınma sorunu ile karşılaşan Çankırı, aile fertlerini tek tek dinleyip sorunun çözümü için ev sahibini arayıp ailenin birikmiş kira borçlarını ödeme teklifinde bulundu. Ev sahibesinin bunu kabul etmemesi üzerine parti yetkilileriyle aileye bir ev bulunması için konuştu. Ailenin 3 yaşındaki kızlarının kreş eğitimi almasını da sağlayan Çankırı, aileye yanınızdayız olacağı mesajını verdikten sonra vedalaştı. 

ÇANKIRI KADIN KOOPERATİFLEŞMESİNE TAM DESTEK VERİYOR 

Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın kadın ve anne duyarlılığıyla yaklaştığı insanlarla arasındaki diyaloglardaki samimiyeti de gözlerden kaçmazken, kadınların kooperatif kurması ve kendi işlerini kurması için verdiği bireysel çabanın canlı şahitlerine de şahit olduk. 

PAMUK TOPLADI, HASADA KATILDI, ÇİFTÇİLERİ DİNLEDİ 

Taziye ziyaretlerinin ardından Menemen Ovası’ndaki pamuk hasadına katılan Ceyda Bölünmez Çankırı, pamuk topladı, pamuk toplama hasadı yapan makineyle hasata sembolik de olsa katkıda bulundu. Beraberinde AK Parti Menemen İlçe Başkanı Ahmet Can Çelik, İzmir İl Tarım Müdürü Mustafa Özen olduğu halde yanına gelen çiftçilerin taleplerini dinledi, talimatverdi. 

ÇIR ÇIR FABRİKASINDA GENÇ GİRİŞİMCİ KADIN VE AİLESİNİN SEVGİSİYLE KARŞILAŞTI

Milletvekili Çankırı, pamuk hasadının ardından çır çır fabrikasına gidip bu kez buradaki üreticilerle biraraya geldi. İşte burada 15 kadın ile birlikte kooperatif kuran Menemenli Yeşim Hanım ile karşılaştık. Her türlü işte çalıştıktan sonra baba mesleği olan çiftçiliğe geri dönen Yeşim Sever, erken yaşta evlenmesi nedeniyle terk ettiği lise eğitimini dışardan bitirmekle işe başlamış ve bununla kalmayıp üniversiteye girmiş. Kadın emeğinin gücüne inanan Sever, 15 kadını tek tek ikna etmiş. Sever, şimdilerde ayn-ı sefadan tutun da ev yapımı tarhanaya kadar bir dizi ürünü ürettiklerini ve satışa sunmaya başladıklarını söyledi. Kısa sohbet etme olanağı bulduğumuz Yeşim Hanım, kendisine ilk ve en büyük desteği kadın milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’dan aldığını ifade etti. Öğrendiğim kadarıyla gerçekleştirdikleri ilk incir hasadını TBMM’deki milletvekillerine beraberinde götürmek üzere Milletvekili Çankırı almış.

YEŞİM HANIM, İLK PARALARINI ÇANKIRI’DAN KAZANMIŞ, O PARAYI İSE SAKLIYORLAR 

Çankırı’nın kendilerine verdiği desteği asla unutmayacaklarını dile getiren Yeşim Sever, ilk kazandıkları parayı da Milletvekili Çankırı’dan elde ettiklerini belirterek, o paradan 5 TL’yi uğur getirmesi amacıyla ve minnet duygusuyla hala sakladıklarını dile getirdi.

ARALIKSIZ PROGRAMDA MUHTAR ZİYARETLERİ DE KÖY KAHVESİNDE KÖYLÜYLE BULUŞMA DA VARDI 

AK Parti İzmir’in her an sahada olan tek kadın milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın sabahın erken saatlerinde başlayıp akşama kadar süren yoğun programında bir sonraki durağı ise Menemen’in Hatundere mahallesi ve köylerindeki muhtar ziyaretleri ve köy kahvesinde biraraya gelerek gerçekleştirdiği sohbet oldu. 

Yoğun geçen Menemen programının ardından ertesi gün TBMM’nin açılışı ve yeni yasama yılı programına katılmak üzere İzmir’den ayrılan AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ile Menemen programının sonunda aracında sohbet ettik, kendisine kent, ülke ve seçim gündemine dair bazı sorularımızı yönelttik. 

SAYIN ÇANKIRI’NIN ENERJİSİ VE POZİTİF DURUŞU TAKDİRİ HAK EDİYOR 

Sorularımızı tek tek yanıtlayan Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı’nın Menemen’deki yoğun programının bitmediğini, bu programın ardından hastanede hasta ziyaretine gideceğimizi öğrendiğimizde ise, kendisinin enerjisine ve pozitif duruşuna saygı duyduk, takdir ettik.

CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI İLE ZİYARETLERİ SIRASINDA YAPTIĞIMIZ SÖYLEŞİNİN SATIR BAŞLARI: 

DEMOKRAT GÜNDEM- -AK Parti milletvekilleri içinde sahada en çok görünen, deyim yerindeyse karınca gibi çalışan bir kadın milletvekilisiniz. Yaz boyunca da kentte oldunuz ve her gün bir programdan bir programa koştunuz…

CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI: 15 temmuzda meclis kapandı biz 16 Temmuz’da buradaydık, ki zaten meclisin çalışmadığı günlerde hafta sonu dahil herkes kendi ilinde, bölgesinde oluyor ve çalışma yürütüyor. Tabi bunun içerisinde ilçe bazlı çalışmalar da oluyor. Parti teşkilatının yapmış olduğu çalışmalar da oluyor, STK’lar da oluyor. Şahsen ben 15 Temmuz’dan bu yana yani meclis kapanırken, İzmir’in başta kendi bölgem olan birinci bölge olmak üzere 30 ilçesini ikişer kez ziyaret edip, program yapmayı hedeflemiştim. Bütün ilçeyi tabi 2 günde taramak mümkün değil. Sadece Karabağlar’da iki günde yapacağınız yoğun bir çalışmayla da programınızı bitiremezsiniz, sonuç elde edemezsiniz. 

Yaptığım ziyaretlerde önce Sayın Cumhurbaşkanımızın selamını iletip yaptığımız projeleri anlatıyorum. Vatandaşı, esnafı, genci, kadını herkesi dinliyorum. Bazen hiç hesaplamadığınız bir yerde bir anda arabayı durduruyoruz, üç beş kişi çay içerken de gidiyoruz yanlarına sohbet ediyoruz. Spontane gelişmiş etkileşim ve iletişimler çok daha etkili oluyor. Ya da bir taziyeye gidiyorsunuz, kapıdan çıkarken diğer gelenlerle, komşularla karşılaşıyorsunuz. 

D.G: Bizimle sahada partinize yönelik söylem ve davranışlar hakkındaki gözlemlerinizi anlatır mısınız? Mesela aklınızda en fazla kalan bir durumu, yaşantıyı paylaşsanız? 

C.B.Ç: Sahada birbirinden farklı pek çok durumu görüyoruz, yaşıyoruz. Bana göre seçmen her zaman haklıdır. Sizi eleştirebilir de, tabi ki eleştirecek. Sadece eleştirinin belli bir üslup ve saygı çerçevesinde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Önemli olan sizin ona yaklaşımınız, hangi dili, yaklaşımı, üslubu kullandığınız. Yaşanan bilgi kirliliği içinde gerçekleri anlatmanız önemli. Bunlar da kesinlikle iletişim kurma tekniklerini iyi bilmenizle alakalı. Sahada sizi ya da partinizin yaptıklarını doğru bulmayanlar da olabilir. Ama eleştiriyi dinledikten sonra ‘Evet haklısın’ diye söze başlayıp ardından yapılanları, gerçeği anlatmanız durumunda karşınızdakinin fikri ya da yaklaşımı değişebiliyor. Ortada yoğun bir bilgi kirliliği var, bunu görmezden gelemeyiz, doğruları iyi anlatmamız lazım. Seçmenle zıtlaşmak doğru değil.

D.G: AK Parti üye sayısında açık ara önde giden bir parti. Hele kadın emeğinin en yoğun gösterildiği, deyim yerindeyse iktidara giden yolu açanlar. Kadın örgütlenmesi de oldukça güçlü. Ama meclise yansıyan kadın siyasetçi sayısı yine ne yazık ki yeterli değil. Bunun arttırılması için ne yapılmalı? Örneğin İzmir’de tek kadın milletvekili sizsiniz. Bu sayının daha fazla olmasını siz de istemez miydiniz? 

“28 İZMİR MİLLETVEKİLİNİN 14’Ü KADIN OLSA”

C.B.Ç: Şu anda zaten Cumhuriyet tarihinin en yüksek kadın milletvekiline sayısına sahip partisiyiz. Tabii ki kadının siyasette de her alanda da sayısının artması bizim en büyük arzumuz. İzmir’de 28 milletvekili sayısının 14’ü kadın olsa çok mutlu olurum mesela. Ancak bu sayılara ulaşmak biraz zaman alacak gibi görünüyor. Daha fazla çalışmamız lazım.

D.G: İnsanlar hayat pahalılığı, yüksek enflasyon sıkıntısı içinde. Sahada bu yönde sıkıntılarını mutlaka sizinle paylaşıyorlardır. Sayın Cumhurbaşkanı dün de dahil olmak üzere enflasyonun tek haneye ineceğini belirtiyor. Ancak insanların dayanma gücü de kalmadı gibi görünüyor. 

“BU SORUNUN ALTINDAN DA SAYIN CUMHURBAŞKANI KALKACAK”

C.B.Ç: Dayanacak gücümüz kalmazsa ne yapacağız… Bir şekilde bu rakamlar düşecek. Düşmesi için elinden geleni yapan bir iktidar var. Ben soruyorum şimdi. CHP’li ya da İYİ Partili olanlara, ‘Önünüzde ne yapacağınıza dair bir yol haritanız var mı? Somut hiçbir şey yok. O yüzden bu problemin altından kalkacak kişi yine sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Kesinlikle başaracak. Biz bu sıkıntıları da hep beraber atlatacağız.

D.G: Saha ziyaretlerinizde en sorunlu, size ya bu kadar da olmaz dedirten ilçe ya da mahalle ya da noktalar neresi, nereleri oldu? 

C.B.Ç: Karabağlar. Karabağlar’da hala içinden çıkamadığımız bir kentsel dönüşüm sıkıntımız var. Kentsel dönüşüm sıkıntısından kaynaklı bir dizi sorun ortada duruyor. İmar izni olmayınca o mahallerde bir yanda lüks konutlar karşısında hala doğalgazı olmayan, suyu bağlanmamış, elektrik sıkıntısı çeken konutlar görülüyor. Karabağlar’ın bir bölümünde insan gerçekten İzmir’de yaşıyor duygusu içinde olamaz diye düşünüyorum.

D.G: Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının  CHP Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacağı tartışmaları günlerdir sürüyor. Sizce sayın Kılıçdaroğlu aday olursa Millet İttifakı’nın şansı azalır mı artar mı? CHP Lideri sayın Kılıçdaroğlu  aday olursa kazanır mı sizce?

“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN KARŞISINA HİÇ KİMSENİN ŞANSININ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

C.B.Ç: Sayın Cumhurbaşkanımızın 20 yıldır yaptıkları ortada. Bu kadar büyük projelere imza atmış kaç lider var? Yaptıklarımız halkımızda da karşılığını bulmuştur, buluyor. Açıkçası  sayın Cumhurbaşkanımızın karşısında hiç kimsenin şansının olduğunu düşünmüyorum. 

D.G: Ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplumun her kesimine yönelik ‘helalleşme’ açıklamalarını ve partisine de yönelik ‘özeleştirilerini’ nasıl değerlendiriyorsunuz? 

“HİÇ İNANDIRICI BULMUYORUM”

C.B.Ç: Hiç inandırıcı bulmuyorum.

D.G. HDP üzerinden sanırım seçim sürecine kadar daha birçok tartışma yaşayacağız, duyacağız. Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürt kökenli seçmenin tercihi bugüne kadar hep HDP ve AK Parti yönündeydi. Ancak AK Parti’nin MHP ile ittifakının bölgede eleştirildiği de belirtiliyor. CHP ve İYİ Parti de çalışmalar yürütüyor bölgede. 

“MUHAFAZAKAR KÜRT SEÇMEN TAVRINI YİNE AK PARTİ’DEN YANA GÖSTERECEKTİR”

C.B.Ç: Yani yine herkesin kemikleşmiş bir oyu var. Biz genelde aradaki kararsızlar üzerinde çalışmaktan yanayız. Muhafazakar Kürt seçmen yine AK Parti’den yana tavrını kullanacaktır. Onlar sonuçta ne olursa olsun sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki tavrından çok eminler. 

D.G: CHP’nin son dönemde Doğu ve Güneydoğu’ya yönelik çalışmalar için Doğu Masası kurması, bölgede gerçekleşen yeni üye katılımları, kanaat önderleriyle görüşülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Partinizin bölgede yaptırdığı anketlerde  CHP’nin oylarının yükselişe geçtiğinin belirtildiği yönünde basında da yazılar yayımlandı. Sizce yarın seçim olsa AK Parti bölgede üstünlüğünü ya da çoğunluğunu kaybeder mi? 

“DOĞU MASASI’NDA BİZİ TAKLİT EDİYORLAR”

C.B.Ç: Çok incelemedim o Doğu Masası’nı. Ama görünen o ki, CHP bizim bütün argümanlarımızı kullanmaya başladı. Yani Tayyip Bey’in siyaset tarzını son 3-5 yıldır onlar da takip ve taklit etmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır bölgede kanaat önderleriyle kurduğu yakın, samimi ve yoğun diyalogları da örnek alıyorlar. Kanaat önderleriyle konuşuyorlarmış. Taklit edilmek güzel bir gelişme bence. Bunda da bizi takip ediyorlar.

D.G: İran’da Mahsa Amini’nin uğradığı şiddet sonucu öldüğü iddiası sonrası günlerdir süren protestolar var. Siz de mutlaka bu yöndeki haberleri takip ediyorsunuzdur. Ne hissediyorsunuz, düşünüyorsunuz bir kadın olarak? Henüz 22 yaşındaki bir genç kadının yaşama hakkı elinden aldı. Oysa bunun İslam dahil hiçbir din ya da öğretide yeri olmadığını düşünebilir miyiz? 

“MAHSA AMİNİ’NİN ÖLDÜRÜLMESİNİ ŞİDDETLE KINIYORUM”

C.B.Ç: Bu canı Rabbim verdi Rabbim alır. Hiç kimsenin bu canı almaya hakkı yok. O yüzden kalkıp da bir şekilde ‘saçı gözüktü’ diyerek bir genç kadının bir cinayete kurban gitmesi hepimizin canını çok acıttı. Şiddetle kınıyorum. 

D.G: İzmir’de partinize yönelik ‘yaşam tarzına karışılacak’ endişesi ortadan kalktı mı? Özellikle İzmir’de bu algının kırıldığını düşünüyor musunuz?

“İZMİR’DE DE BÖYLE BİR KORKUYA HİÇ GEREK YOK”

C.B.Ç: Bunun en iyi örneklerinden biri benim. Bence bu korku canlı tutulmaya çalışılarak manipülasyon yapılıyor. Ne İzmir’de ne de Türkiye’nin başka herhangi bir yerinde kimsenin yaşam tarzına karışılmadı, kısıtlama da getirilmedi. Bizim gayemiz sadece millete ve vatana hizmet etmek. Böyle bir durum bu zamana kadar oldu mu? Olmadı. İzmir’de niye olsun peki? Öyle bir niyet olsa tüm ülkede yapılırdı. Ben artık kentimizde de başta var olan bu endişenin kalmadığı, aşıldığı görüşündeyim.

D.G: Kadın kooperatiflerinin kurulması, kadınların istihdam edilmesi ve iş yaşamına katılımı için bireysel olarak da yoğun çaba sarf ediyorsunuz. Nasıl gidiyor çalışmalar? 

“CUMHURBAŞKANIMIZIN BELİRTTİĞİ GİBİ KADINI GÜÇLENDİRDİĞİNİZ ZAMAN ÜLKE DE GÜÇLENİR, AİLE DE..”

C.B.Ç: İzmir’de de kurmuş olduğumuz, kurulmasına destek olduğumuz çok sayıda kadın kooperatifi var. İçinde kadınlarımızın bulunduğu kooperatiflerin güçlenmesi benim için çok önemli. Kooperatiflerin güçlenmesi için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, ayaklarının üzerinde durması olmazsa olmazım. Kooperatiflerde üretilen ürünlerin İnovasyonu yüksek, farklı ürün gamlarının olması önceliğimiz. Kadınlarımıza ürünlerinin toplanmasından tüketiciye ulaştırılmasına kadar olan tüm aşamalar hakkında eğitimler veriyoruz.

Kendi işyerlerini kurmak isteyenlere KOSGEB, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) aracılığıyla da destek veriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın hep söylediği bir şey var; ‘Kadını güçlendirdiğiniz zaman ülke güçlenir,  aile güçlenir’. O yüzden ne kadar çok kadına dokunabilirsek, onları istihdam eder, kamusal yaşama sokabilirsek o kadar güzel sonuçlar alırız. Ayakları üzerinde duran, ekonomik bağımsızlığını kazanmış bir kadın kazandığı parayı yine ailesine, çocuklarının eğitimine vesaire harcar, harcıyor. Yani toplumsal ve bütüncül bir yarar ve fayda söz konusu.