DSP Genel Başkanı Önder Aksakal başkanlığında toplanan Demokratik Sol Parti (DSP) Başkanlık Kurulu, Türkiye ve dünya gündeminin yanısıra Afganistan'ta yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Taliban yönetimiyle bir sorun olmadığı yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterilen DSP Başkanlık Kurulu toplantısında Türkiye'nin terörist yöntemlerle meşru yönetimleri ele geçiren hiçbir unsurla biraraya gelmemesi gerektiği çağrısında bulunuldu.
DEMOKRAT GÜNDEM-Demokratik Sol Parti (DSP) Başkanlık Kurulu toplantısı sonrasında yayınlanan yazılı açıklamada, Türkiye'nin demokratik-laik-sosyal-hukuk devleti olduğu ve Talilban gibi terörist yöntemleri kullanarak meşru bir yönetimi sona erdiren hiçbir yapıyla görüşmemesi istendi.
"Onlarca yıllık bir Taliban mazisi olan Afganistan konusu nihayetinde mecrasını bulmuş, Sovyetler Birliği gibi Amerika Birleşik Devletleri de açık bir yenilgi sonrasında Afganistan’dan çıkmak zorunda kalmıştır. Başlangıcında Sovyet işgaline karşı bir direnişin öncüsü olarak ortaya çıkan Taliban örgütünün, daha sonra yönetimini ele geçirdikleri dönemde insan haklarının evrensel kriterlerini reddederek, kendilerince kurguladıkları sözde İslamcı din anlayışı temelinde bir yaşam dayatarak yönettiği Afganistan’da kendi halkına yaşattıkları, bugün diğer coğrafyalarda yaşayan halkları da huzursuz edecek boyutlara erişmiştir" denilen açıklamada, "Öncelikle belirtmeliyiz ki Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratik, lâik, sosyal hukuk devletidir! Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye'nin Taliban'ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum… Taliban'la bazı görüşmelere varıncaya dek şu an da ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki ben bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir.” şeklindeki bir yaklaşımını kabul etmemiz mümkün olmadığı gibi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına yakışmayacağını bir kez daha ifade ediyoruz" denildi.
TALİBAN ELÇİSİ KABUL EDİLMESİN, BÜYÜKELÇİLİK TEMSİLİYETİ ASKIYA ALINSIN VE…
Türkiye'nin yapması gerekenlerin 3 maddeyle özetlendiği açıklamada, Afganistan ile büyükelçilik düzeyindeki temsiliyetin askıya alınması, Türkiye'ye gönderilecek bir Taliban elçisinin kabul edilmemesi istendi. Açıklamada, hükümete şu çağrı yapıldı: "Hangi sonucu doğurursa doğursun, terörü makul gören, terörist yöntemlerle meşru yönetimleri ele geçiren hiçbir unsurla demokratik yapılar yan yana gelmemelidir. Bunun aksi, terörü meşrulaştırma anlamı taşır. Bugün itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti; Afganistan’da halkın tümünün güvenlik içerisinde katılacağı özgür seçimler yapılıncaya kadar Büyükelçilik düzeyindeki temsiliyetin askıya alınacağını, bugünkü şartlarda Türkiye’ye gönderilecek bir “Taliban” elçisinin kabul edilmeyeceğini, Türk askerinin Afganistan’da kalması gerekiyorsa bunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarılacak Tezkere ile olacağını ilan etmelidir."
BORRELL'İN AÇIKLAMASI DA ELEŞTİRİLDİ
AB Yüksek Temsilcisi Borrell'in Taliban ile konuşulması gerektiği açıklaması da sert bir dille eleştirilerek, "Aynı paralelde AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in “Taliban, savaşı kazandı, onlarla konuşmamız gerekiyor.” şeklindeki açıklamasının da küresel sistemin tek merkezden koordine edildiği görüşümüzü açıkça teyid ettiğini göstermesi açısından önemli bir veri olduğuna işaret etmekle beraber Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalist işgale karşı verdiği Kurtuluş Savaşı ile Taliban örgütünün Afganistan’da yarattığı sonucu eşdeğer gören zihniyeti de şiddetle reddederiz" ifadeleri kullanıldı.
News
