0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

DEMOKRAT GÜNDEM- HABER MERKEZİ- EMİN ŞANLI- Asgari ücrete yapılacak ara zam oranının belirlenmesi için ilk toplantı yarın yapılacak. Temmuz ayında yapılacak ara zam ile asgari ücretin yüzde 25 üzerinde bir artışla 500 dolara ulaşması bekleniyor.

ORTADA PROGRAM YOK

Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, yarın toplanacak ve temmuz ayından itibaren uygulanmaya başlayacak asgari ücret zammı hakkında mali program vurgusu yaptı.

Prof. Dr. Aziz Konukman, “Asgari ücretle ilgili görüşme yapılacak. Ortada program yok. Asgari ücret, ücret, yani bunların hepsi, izleyeceğin makro ekonomik politikaların ekseninde bir anlamı var.

Mehmet Şimşek, devir teslim töreninde ‘Mali disiplini esas alacağız’ dedi. Bu ne demek? 2008’den sonra, hatırlayalım, AKP’nin IMF programı bitmişti ama benzer politikalar devam etmişti. Mali disiplinin en önemli kavramı faiz dışı fazla. Yani anaparanın dışındaki borç faizlerinin içerideki ve dışarıdaki rantiyelere ödemeyi garanti alması.

Faize yer açabilmek için, faiz dışındaki bütün harcamaları, sosyal harcamalar dahil bir nevi kemer sıkmadır. Bunun boyutu ne derece olacak, bilmiyoruz” dedi.

500 DOLAR KONUSUNDA BİR VERİ YOK

Ekonomist Konukman, asgari ücretin ara zam ile 500 doları aşacağı iddialarına yönelik ortada veri olmadığını ifade etti.

Konukman, “Ortada bir tek 500 doları pazarlık noktası diye açıklayan eski bakan var. Onun dışında ortada bir veri yok. Ben orada ne görüşüleceğini anlayabilmiş değilim ancak ‘asgari ücret ne zaman müzakere edildi ki?’, derseniz onu anlayabilirim.

Tayyip Erdoğan arka kapıdan birtakım şeyler söyledi. Hatta kendisi ilan etti. Hatırlayalım o basın toplantılarını. Çok komik. İşveren temsilcisi var. Bakanlık temsilcisi var. Pat diye rakamı Cumhurbaşkanı açıklıyor ve Cumhurbaşkanı ön alıyor

Sermaye çevreleri de asgari ücret konusunda rahatsız. Bazıları diyor ki, ‘Türkiye’de biz TL ile her şeyi tarif ediyoruz. Dolar nereden çıktı?’ Mesela çok ilginç eski bakan 500 dolar derken bu çevrelerden hiç ses yoktu. Çünkü dolar kuru da yüksek değildi. Ama şimdi dolarla belirlenir mi? TL varken böyle enteresan çıkışlar var” diyerek konuşmalarını sürdürdü.

BU ÖYKÜNÜN SONUNU BİLİYORUZ

Ekonomist Aziz Konukman, Türkiye ekonomisindeki sürecin emekçiye mağduriyet yaşatacağını dile getirdi.
Aziz Konukman, “Bu öykünün sonunu biliyoruz. Bu öykü işte kemer sıkmadır, yani emekçiye buradan ekmek yok. Emekçi yine mağduriyet yaşayacak. Yani maalesef sermaye, her zaman olduğu gibi bu krizin yükünü üstlenmeyecek. Hiçbir dönemde de üstlenmedi. İster bu IMF ile olsun ister IMF olmadan olsun, tablo değişmiyor” şeklinde konuştu.

TAYYİP ERDOĞAN BUNDAN HİÇ HOŞLANMAZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomide küçültmekten hoşlanmayacağını belirten Ekonomist Konukman, gelecek sene yapılacak yerel seçimlerin önemli olduğunu aktardı.

Aziz Konukman, “Politika faizi bir şekilde yükselecek ancak yükselecek. Nereye kadar gideceği önemli. Politika faizi ile faiz arasında bağ kopmuş. O bağ yeniden kurulduğunda faizlerin ciddi anlamda yukarı çıkması da büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Tayyip Erdoğan da bundan hiç hoşlanmaz.

Erdoğan, hep seçimlere ekonomide büyüme olurken girdi. Şimdi politika faizinin yükselmesi, bunun faizleri tetiklemesi… Gerçi politika faizi hemen yükseltilemez. Tedricen yükseltilir.

Bir istisna var. 2018’de ekonomi küçülmüştü ve yerel seçimlere küçülen ekonomi ile girmişti. Büyükşehirlerde kaybetmişti. Benzer bir hatanın yapılmasını istemeyecek ancak esas köklü değişikliği ben yerel seçimlerden sonra yapacak diyorum” dedi.

İYİ POLİS KÖTÜ POLİS OYNAYACAKLAR

Mehmet Şimşek’in yeni kabineden Maliye Bakanı olarak atanmasını değerlendiren Ekonomist Konukman, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mehmet Şimşek’in ‘iyi polis kötü polis’ şeklinde hareket edeceklerini söyledi.

Konukman, “Bu karşılıklı olarak çok gerilim içinde gidecek. İyi polis kötü polis oynayacaklar. Erdoğan, politika faizinin artma sürecine girmesiyle ilgili ‘Kardeşim ne yapayım yani, yeni bir dönem başladı. Her dediğimizi yaptıramıyoruz’ diyebilir. Bu kimseyi şaşırtmasın.

Hatta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) gidip bir konuşma yapabilir. Bunun örneği Naci Ağbal ve Lütfi Elvan’da var. ‘Yüksek faizin sizi nasıl mağdur ettiğini bilirim. Reel sektör olarak sizin sıkıntınızı bilirim. Onun için ben faiz sebebi enflasyon sonuçta ısrarcıyım’ demişti ancak atadığı adam politika faizini yükseltiyor.

Bunu Tayyip Erdoğan’ın bilmemesi mümkün mü? Yeri uygunsa bu senaryoyu devreye sokar” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’IN SABRI BİTEBİLİR

Prof. Dr. Konukman, sıcak para gelmezse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sabrının bitebileceğini aktararak, “Nas diye tekrar konuşabilir ancak sıcak para gelirse çark en azından döner. Bir de kurlar üzerinde düdüklü tencerenin kapağı açılmıştı. Eğer sıcak para gelirse tekrar kapatma, tekrar sakinleşmeye gidebilir.

Sadece Mehmet Şimşek’in para politikasına bakmaz. Arka kapıdan SWAP anlaşmaları, dövizde pay hesabı uygulamalarına devam edecek. Körfez ülkelerine bir teşekkür gezisine gidecek. Orada büyük ihtimalle bunları görüşecek. Erdoğan, dış politikada bir tek şeye bağlı kalmayalım, batıyla da ilişkilerimizi güçlendirelim diyebilir” diye ifade etti.

TABANINI BİR ŞEKİLDE İKNA EDİYOR

Ekonomist Prof. Dr. Konukman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikalarında tabanını bir şekilde ikna edebildiğini söyledi.

Aziz Konukman, “Yani faiz sebep enflasyon sonuç dediği zaman kitleler alkışlıyor. Arkasından da yüksek faizi eleştiren şeyi de yine alkışlar. Halbuki sorumlusu sensin. Niye diye sorgulanmaz.

Maliye Bakanı devir teslim töreninde ne dedi? Dünyada örneği yoktur bunun. Mevcut uygulanan politikaların irrasyonel olduğunu söyledi, dediği o anlama gelir. Peki mevcut politikaların memuru kim? Yanındaki Maliye Bakanı. Siyasi sorumlusu kim? Cumhurbaşkanı. Yeni politikanın siyasi sorumlusu kim? Yine Cumhurbaşkanı. Memuru kim Mehmet Şimşek.

Mehmet Şimşek’in bir siyaset sorumluluğu var mı? Yok. Bu böyle tuhaf bir model. Eski modelde ne yapıyordu? Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün. Maliye Bakanı hesabını veriyordu” diyerek yeni dönemde bunun olmadığını söyledi.

OLAYIN KENDİSİ İRRASYONEL

Ekonomist Aziz Konukman, “Merkez Bankası Başkanı BDDK’ya atandı. Politikalarda başrol oynayan para politikasının en azından görüntüdeki mimarlarından, tabii ki arka planda Tayyip Erdoğan var.

Görüntüdeki mimarlarından birisi en önemli kurumun başına geliyor ve Maliye Bakanı da kendisini kutluyor, tecrübelerinden çok önemli katkıları oldu diye. Yani hocam vallahi ben bunu tercüme edemiyorum, yorumlayamıyorum. Anlamsızlaştı her şey. Rasyonel politikaları döneceğiz diyor. Olayın kendisi irrasyonel” diyerek konuştu.

YABANCIYA TERCÜMEN ETSEN ANLAYAMAZ

Prof. Dr. Aziz Konukman, Cumhurbaşkanlığı bütçe modeline tepki göstererek “Bu model acayip bir model. Bütçesi Cumhurbaşkanı’nın bütçesi, güven oylaması yok. Buna emin ol bir yabancıya tercüme etsen, bilmiyorum, anlayabilir mi, anlayamaz mı?

İrrasyonel politikaların mimarı aslında Merkez Bankasının Başkanı. Daha alt düzeyde bir memur. Maliye Bakanlığı’nın bütçesini Maliye Bakanı sunuyor. Olamaz. Cumhurbaşkanı sunması lazım. Maliye Bakanının kendi sorumluluğunda bütçesi yok. Bakan yardımcısını bile atayamıyor” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.