Bakan Şimşek ve TCMB Başkanı Erkan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘ikna turları’na devam ettiği ve faiz artışında kademeli bir politika izleneceği belirtiliyor. 20 Temmuz’da açıklanacak kararda faiz artışının 20 puanı geçmeyeceği ifade ediliyor.
Gazete Pencere’den Nuray Babacan’ın “Erdoğan da sıkıştı, Şimşek de” başlıklı yazısında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ikna etme çabalarının sürdüğü belirtiliyor.
Yazıda, bu toplantıların zorlu geçtiği ve ana hedefin reel faizlerin düşürülmesi olduğu, buna bağlı olarak risk priminin düşürülmesi için yeni politikaların uygulanacağı ifade ediliyor. Faiz artışının kredilerin geri ödenmemesi riskini azaltacağı ve CDS primlerini düşüreceği belirtiliyor.
FAİZ ARTIŞI KADEMELİ ARTACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu toplantılarda genellikle sessiz kalmayı tercih ettiği ancak son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yapılan faiz düzenlemesini beğenmediğini dile getirdiği ifade ediliyor. Ancak ekonomi yönetiminin geri adım atmadığı ve faiz artışının beklentilerin altında kaldığını, dengeli bir şekilde artışın devam edeceğini anlattığı belirtiliyor.
Ayrıca, Erdoğan’ın danışmanlarıyla görüşme talebinin yeni ekonomi yönetimini rahatsız ettiği ve uzun süredir etkin olmayan ekonomi danışmanlarının hem Şimşek’e hem de yeni yönetime karşı olduğu ifade ediliyor.
FAİZ ARTIŞINDA DENGELİ KUR POLİTİKASI İZLENECEK
Yazara göre, bu nedenle daha dengeli ve kademeli bir faiz politikası izlenecek. Bakan Şimşek, daha net önlemler alınmasını ve her şeyin plana uygun yapılmasını istiyor, ancak siyasetin ve gerçek hayatın böyle işlemediği belirtiliyor. Seçim nedeniyle radikal adımlar atılamayacağı anlaşılıyor.
FAİZ ARTIŞI YÜZDE 20’Yİ GEÇMEYECEK
Yazıda, bu ay yapılacak PPK toplantısında faiz artışının olacağı ancak kimsenin faiz artışının 20 puanı geçmeyeceğini beklemediği ifade ediliyor. Bu rakamın önemli olduğu çünkü beklenen Batılı sermayenin Türkiye’ye henüz giriş yapmadığı ve durumu uzaktan takip ettikleri belirtiliyor. Hem Türkiye içindeki görüş ayrılıklarını hem de ekonomik dengesizlikleri Batılı yatırımcıların da gördüğü ifade ediliyor.
Son olarak, Erdoğan’ın hızlı dış politika manevralarının altında ekonomik önceliklerin yattığı ve ekonomik durumu düzeltme çabalarının nedeni olduğu yazıda belirtiliyor.
News
