0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Gazze’deki ateşkes sürecinde Nasr Çocuk Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde bulunan çürümüş bebek cesetleriyle ilgili şok edici detaylar gün yüzüne çıktı.

Washington Post gazetesinin hastane personeliyle yaptığı görüşmelere dayanan habere göre, hemşire ve doktorlar, İsrail ordusundan gelen bombalama uyarılarının ardından bebekleri bırakmak zorunda kaldı. Olayın geçen ay Gazze’ye yönelik yoğun bombardımanın yaşandığı döneme denk geldiği belirtilen haberde, hava saldırıları nedeniyle hastanedeki oksijen tedarikinin kesildiği ve İsrail tanklarının binayı kuşattığı ifade edildi. Yaşanan bu kritik durumda, hastane personelinin çaresiz kaldığı ve bebek cesetlerini terk etmek zorunda kaldıkları vurgulandı.

Gazze hastanesindeki korkunç tablo

Olay sırasında, İsrail ordusunun doktorları telefonla arayarak ve mesaj göndererek hastaneden ayrılmalarını istediği ancak doktorların hastalar olmadan binadan ayrılmayacaklarını ilettiği ortaya çıktı.

Washington Post’un aktardığına göre, Nasr Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde bulunan 5 bebek oksijene bağlı kalmaları gerektiği için taşınabilir solunum cihazı bulunmadığı bir dönemde, İsrail ordusunun binayı kuşattığı ve hava saldırıları nedeniyle oksijen tedarikinin kesildiği belirtildi.

Nasr Hastanesi Direktörü Bekir Kaud, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun son uyarısında dışarı çıkmalarını ya da bombalanacaklarını söylediğini ve ihtiyaç duyan hastalar için ambulans ayarlanacağı sözü verdiğini iddia etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar’la birlikte çalışan, ismi açıklanmayan Filistinli hemşire ise başka bir seçenek göremediği için hastaneyi terk etmek zorunda kaldığını ifade etti. Hemşire, bebekler içinde en güçlü ve oksijen desteğinin kesilmesine en uzun süre dayanabilecek gibi görüneni yanına alarak diğer 4 bebeği makinelere bağlı bir şekilde bıraktığını anlattı.

Hemşire, eşi, çocukları ve yanına aldığı bebekle birlikte Gazze’nin güneyine ilerlediklerini belirtti. Aynı zamanda duygusal bir zorunluluk hissettiğini ifade eden hemşire, “Kendi çocuklarımı arkamda bırakıyormuş gibi hissettim. Eğer onları yanımıza alabilsek alırdık ama oksijeni kestiğimizde öleceklerdi” dedi.