0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında değişikliğe gittiğini duyurdu. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, kur korumalı (KKM) hesaplar için zorunlu karşılık oranı 6 aya kadar vadede yüzde 30’dan yüzde 25’e düşürülürken, döviz cinsinden hesaplar için zorunlu karşılık oranı yüzde 4’ten yüzde 8’e yükseltildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirası (TL) mevduata geçişin desteklenmesi amacıyla yeni bir adım attı. Bu adım, Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği’nin Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla duyuruldu.

Piyasa Mekanizmalarının İşlevselliği ve Makro Finansal İstikrarın Güçlendirilmesi

TCMB, zorunlu karşılık uygulamasında yapılacak değişikliklerle piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artırmayı, makro finansal istikrarı güçlendirmeyi ve miktarsal sıkılaştırma yoluyla parasal aktarımı desteklemeyi hedefliyor.

Zorunlu Karşılık Oranlarında Değişiklikler

Bu çerçevede, kur koruması sağlanan hesaplar için zorunlu karşılık oranları 6 aya kadar olan vadelerde yüzde 30’dan yüzde 25’e indirilirken, yabancı para cinsinden mevduat/katılım fonu için tüm vadelerde TL cinsinden tesis edilen ilave zorunlu karşılık oranının yüzde 4’ten yüzde 8’e yükseltilmesine karar verildi.

TL Mevduata Geçişe Yönelik Güçlendirilmiş Adımlar

Bu düzenlemelerle TL mevduata geçişe yönelik adımların güçlendirilmesi amaçlanırken, miktarsal sıkılaştırma sürecine devam edildiği vurgulanıyor.

Sadeleşme Süreci ve Para Politikası İlkeleri

Söz konusu adımlar, Para Politikası Kurulu’nun ilan ettiği ilkeler doğrultusunda ve sadeleşme süreciyle uyumlu bir şekilde devam edecek.

Zorunlu Karşılık Oranı ve Para Politikası

Zorunlu karşılık oranı, mevduat kabul eden bankaların bu mevduatlara karşılık olarak Merkez Bankası’nda bulundurmak zorunda oldukları mevduatların oranıdır. Bu oran, Merkez Bankası tarafından belirlenir ve günümüzde piyasa likiditesi kontrol aracı olarak kullanılmaktadır.

Para Politikasına Etkisi

Zorunlu karşılık oranının artırılması daralmacı para politikasına, oranın azaltılması ise genişlemeci para politikasına işaret eder. Bu oranların değişimi, bankaların kredi tabanını etkileyerek para arzının artmasına veya azalmasına neden olabilir.