DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 20679801,36%
İzmir
22°

AZ BULUTLU

üst menü altı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ile Seçim Özel: ‘Bu seçimi yerel seçim gibi değerlendirmemek lazım’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ile Seçim Özel: ‘Bu seçimi yerel seçim gibi değerlendirmemek lazım’

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Sayın Murat Bakan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir ziyareti öncesinde il başkanlığı binasında bir araya geldik. Kent ve ülke gündemine dair sorularımızı yönelttik.

ABONE OL
22 Mart 2024 15:38
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ile Seçim Özel: ‘Bu seçimi yerel seçim gibi değerlendirmemek lazım’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

DEMOKRAT GÜNDEM-ERDEM ASLAN-HABER MERKEZİ-Türkiye 31 Mart’ta yerel seçimlere gidecek. Seçimlere 9 gün kaldı. Tüm partiler ve adayları sahada çalışmalarını hızla sürdürüyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay ve 30 ilçede belirlenen yeni adaylar da seçmenlere vaat ve projelerini anlatıyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Sayın Murat Bakan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir ziyareti öncesinde il başkanlığı binasında bir araya geldik. Kent ve ülke gündemine dair sorularımızı yönelttik.

seçim

Sayın Murat Bakan yönelttiğimiz soruları içtenlikle yanıtladı. Yerel seçimlerin yerel seçim gibi görülmemesi gerektiğini, seçmenlerin ekonomik sıkıntılarının da sandıkta belirleyici olacağını kaydeden CHP İzmir Milletvekili Murat Bakın, iktidar partisine güçlü bir mesaj verilmesinin şart olduğunu söyledi.

Murat Bakan, “Bu seçimi sadece bir yerel seçim gibi değerlendirmemek lazım. Bu iktidara ders verecek, iktidarı sarsacak, Türkiye’de önümüzdeki dönemde iktidarı değiştirecek bir erken seçimin yolunu açabilecek bir seçim. Dolayısıyla iktidara güçlü mesaj vermemiz lazım. Herkesi sandığa gitmeye önce sonra da sandıklara çıkmaya davet ediyorum” çağrısında bulundu.

İşte sayın Murat Bakan ile yaptığımız video-röportajda yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar:

DEMOKRAT GÜNDEM:  Demokrat Gündem’den. Merhabalar. 31 Mart yerel seçimlerine sayılı gün kaldı. Sahada adaylar çalışmalarını yoğun biçimde yapıyor. Bugün yanımızda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Sayın Murat Bakanlar, öncelikle hoşgeldiniz. Efendim bulduk. O halde çok teşekkür ederiz katıldığınız için.

Az önce belirttiğim gibi 31 Mart yerel seçimlerine 11 günden az kaldı. Sahada siz de sık sık bulunuyorsunuz. Yoğun biçimde hatta bulunuyorsunuz. Son durum nedir efendim?

MURAT BAKAN:  Tabii seçim zamanı yaklaştıkça tansiyon artıyor. Bu seçim de öyle. Bizim hedefimiz belediye başkanı sayımızı artırmak. Yani Cumhuriyet Halk Partili belediye sayısını arttırmak. Şu an sahada gördüğümüz kuzeyde Kınık, Bergama’da çok iyi gidiyor kampanyamız. Küçük Menderes de Tire’yi alacağımızı düşünüyoruz. Kiraz’ı, Bayındır’ı alacağımızı düşünüyoruz.

seçim

ELİMİZDEKİ BELEDİYELERİ KORUYACAĞIZ

Elimizdeki belediyeleri de korumayı hedefliyoruz. Dolayısıyla belediye sayısını arttırmaya yönelik bir çaba içindeyiz. Yani Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyelerinde de en güçlü şekilde Cumhuriyet Halk Partisi çıkması için çaba sarf ediyoruz.

D.G: Peki seçim kadrosunun belirlenmesinde yani seçim sürecinin sonucunun belirlenmesinde sizce ekonomi belirleyici olacak mı? Çünkü ekonomistlerden ve muhalefet partisi liderlerinden de yoğun biçimde açıklamalar geliyor. Sizce ekonomi belirleyici olacak mı? Çünkü bu bir yerel seçim. Ama insanların yaşadığı ciddi ekonomik zorluklar var. Bu onların, yani seçmenin davranışında etkili olacak mı?

seçim

İNSANLAR CİDDİ YOKSULLUK İÇİNDE

M.B: Yani bunu doğrudan seçmen söylüyor zaten size.  Torbalı’da bir emekli ile karşılaştım. Pazar alışverişi yapıyordu, 10 bin 300 lira maaş alıyorum, evim kira dedi. Yani zaten yeterince şey söylüyor. Bu daha ötesine bir şey söylemeye gerek yok. Dün yine Selçuk’ta sanayi sitesini gezerken Adnan isminde bir yaşlıca bir abimiz herhalde Kütahya da Refah Partisi’nde il başkanlığı da ilçe başkanlığını yapmış, kurucularındanım dedi.

Ama ‘Bu seçimde de AK Parti’nin kulağını çekeceğim’ dedi. Yani sebebi, gerekçesi yine ekonomi. İnsanlar ciddi bir yoksulluk, sefalet içerisinde, derin bir yoksulluk içinde. Asgari ücretin üstündeydi emekli maaşı. Biliyorsunuz geçmişte yani 2002 yılında bunlar iktidara geldiğinde şu an dokuz bin lira maaş alan, emekli maaşı alan insanlar var.

murat bakan

EMEKLİLER ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYOR

Sanayi sitesinde dün Selçuk’ta çalışanların çoğu orada emekli, emekli ama çalışmak zorunda. Çünkü emekli maaşıyla geçinmesi mümkün değil. Yani emekli maaşı insanların emekli olup rahat bir hayat yaşayacakları bir koşul yaratmıyor artık. Emekli maaşı ancak genel giderlerine katkıda bulunabilecek ama onların da çalışmaya devam etmesini gerektirecek bir şeyde. Tabii sadece emeklilerle ilgili değil durum. Çiftçi aynı durumda, esnaf aynı durumda. Siftah yapamıyorlar.

HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ İŞSİZ

Siz kepenk kapatan, işte traktörüne mazot alamayan, gübre alamayan, tohum alacak parası olmayan, tarlasını ipotek ettirip kredi çeken çiftçi… Öğrencinin durumu zaten harap biliyorsunuz. Yani üniversiteli işsiz sayısı çok fazla. Türkiye’de şu an geniş anlamda en geniş anlamda işsizlik yüzde 26. Her dört kişiden birisi işsiz.

BU SEÇİMİ YEREL SEÇİM GİBİ DEĞERLENDİRMEMEK LAZIM

Dolayısıyla bu seçim sadece bir yerel seçim gibi değerlendirmemek lazım. Bu seçimde biz İzmir için belediye başkanı sayımızı, belediye sayımızı artırmayı hedefliyoruz. Ama Türkiye’de Anadolu’dan, Karadeniz’den yeni belediyeler ekleyerek ne bileyim Bursa’yı, Balıkesir’i İç Anadolu’dan, Karadeniz’den Ordu’yu almayı arzu ediyoruz, Zonguldak’ı almayı arzu ediyoruz.

seçim

İKTİDARA BİR DERS VERMEK LAZIM

Dolayısıyla bunu bir genel seçim provası gibi düşünmek lazım, iktidara o denge denetlemeyi sağlayabilmek için iktidara bir ders vermek lazım. Bunu yaparsak biz partimizde başlattığımız değişimi Türkiye’de sürdürebiliriz.

SONUCU SANDIKTA GÖRECEKLER

İktidar kötüye gidiyor. Bunun sonucunu da sandıkta görecekler. Yani İzmir’de yürütülen kampanya bambaşka. AK Parti’nin kampanyası ama Türkiye’de yaşanan durum bambaşka.

SOSYAL MEDYASINA BAKARSANIZ; SANIRSINIZ CHP’Lİ

İzmir’de niye başka diyorum. Şu anda İzmir’de AK Parti adayının sosyal medyasına bakarsanız. Sanırsınız Cumhuriyet Halk Partili. Yani mesela dün alkollü mekanlara gitmiş. Ramazan’da tabii.

KONSERLER İPTAL EDİLİRKEN NEREDEYDİNİZ?

Çocuklar bira içiyorlar Ramazan’da. Şimdi ben şunu sorguluyorum ya. Geçen sene Türk Hava Yolları’nda bir çocuk Ramazanda içkili fotoğraf paylaştı diye linç edildi, işten atıldı. O zaman neredeydiniz? Yani bugün sen bunu yapıyorsun, ne bileyim konserden fotoğraf paylaşıyor, orkestra yönetirken. Ama Türkiye’de festivalleri, konserleri,  İsmailağa cemaatinin baskısıyla iptal eden bunlar. O zaman neredeydiniz?

OLMADIKLARI GİBİ DAVRANIYORLAR; TAKIYYE VAR

Yani burada bir tezat var. Olmadıkları gibi davranıyorlar. Takiyye var. Yani aslında Türkiye’nin gerçeği ile bağdaşmayan, yani Türk Silahlı Kuvvetleri’ne daha yeni Atatürkçü teğmen ihraç edildi. Atatürk rozeti takmaya tepki gösterdikleri için. E kardeşim sen neredeydin? Yani sen bu kadar Atatürkçü, Cumhuriyetçi, laik, seküler misin? AKP’de işin ne?

Yani tamamen bir algı yönetimi. ‘Ben sizin yaşam tarzınıza müdahale etmeyeceğim. Ben sizler gibiyim. Ben sizden biriyim. Bana oy verin hizmet getireceğim’ diyor. Ama işin aslı öyle değil. Bunu seçmen de görüyor.

D.G: AK Parti kazanırsa İzmir’e özel bir uygulama mı olacak?

M.B:  Yani Hamza Dağ dediğinizde Büyükşehir adayına baktığınızda siz Hamza Dağ’ı görmeyin. Eğer Recep Tayyip Erdoğan’ı koyun, onun yerine Turgut Altınok’un yerine de Recep Tayyip Erdoğan’ı koyun, Murat Kurum’un yerine Recep Tayyip Erdoğan’ı koyun.

SOSYAL MEDYADA ALGI OYUNU YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR

Her yer küçük bir Recep Tayyip Erdoğan tarafından yönetilecek. Çünkü orada yukarıdaki irade neyse aşağıdaki irade de o. Onun dışında hareket etme imkanı kalmadı. Bu tamamen seçimi kazanmaya yönelik bir şey. Algı oyunu yaratmaya çalışıyorlar sosyal medyayla verdikleri görüntülerle.

D.G: Tam bu noktada Sayın Özgür Özel geçtiğimiz hafta yaptığı İzmir ziyaretinde de bunu vurguladı. Yaşam tarzı ve özgürlüklere vurgu yaptı ve dedi ki ‘Zabıta gelir, polis gelir. Kordon’da oturuyorsunuz ya da kadınların özgürlüklerine müdahale eder’.  Adalet ve Kalkınma Partisi cephesinden ise ‘Hayır, polemiğe dönüştürülüyor, böyle bir şey sözkonusu değil, bugüne kadar kime karıştık’ şeklinde açıklamalar yapıldı.

AK PARTİ’NİN YÖNETTİĞİ İL VE İLÇELERE BAKIN

M.B: Yani ben şunu söyleyeyim. AK Parti’nin yönettiği illere, ilçelere bakın. Çoğunda yani özellikle Küçük Anadolu illerinde içkili restoran bulamazsınız. İnsanlar kent dışında, işte benzin istasyonlarında vesaire alkol alacaksa alkol alabilir. Yani buradaki özgürlük ortamı. İzmir’de, burada en muhafazakar da özgür.

KORDON’DA BAŞÖRTÜLÜ KIZIMIZI ARKADIŞLA ÇİMLERDE OTURURKEN GÖREBİLİRSİNİZ AMA…

Siz Kordon’da başörtülü bir kızımızı erkek arkadaşıyla, nişanlısıyla el ele gezerken, çimlerde otururken görebilirsiniz. Kayseri’de aynı şeyi yapabilir mi?

Yani AKP’nin yönettiği bir ilde bu kadar özgür olabilir mi? Mümkün değil. Buradaki özgürlük ortamı burayı İzmirlinin Cumhuriyet’in değerlerine olan bağlılığından kaynaklanıyor. Yani şimdi siz hem Cumhuriyet değerlerine düşman olacaksınız, emniyette tarikatların, cemaatlerin yapılanmasına izin vereceksiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Menzil FETÖ’nün yerini dolduracak. Menzil cemaati, Jandarma Genel Komutan Yardımcılarından birini Menzil olduğu ile ilgili güçlü iddialar olacak.

İZMİR’E GELİNCE LAİKLİK, CUMHURİYETÇİLİK OYNAYACAKSINIZ

Yine daha önce menzile ilgili iddialar olan bir Şırnak sanırım Jandarma İl Jandarma Komutanından bahsetmiştim ben. Yani bir taraftan ülkeyi tarikatlarla, cemaatlerle bir koalisyon şeklinde yöneteceksiniz. Sonra İzmir’e gelince laiklik oynayacaksınız, Cumhuriyetçilik oynayacaksınız, seküler yaşam tarzı oynayacaksınız. Yani bu iş böyle değil. Herkes bunun ne olduğunu biliyor. Dolayısıyla tabii biz bunun üzerinden bir seçim kampanyası yürütüyoruz. Ama bu gerçeği de halk görüyor.

D.G: Böyle bir tehlikenin 1921 anayasasına dönüş gibi bir süreç var biliyorsunuz. Bu konuda AK Parti ile DEM Parti’nin anlaştığı söyleniyor. Biliyorsunuz orada 66. Maddedeki Türk tanımı var. Onun çıkartılması ya da şeriatı ya da özerklik sistemi gibi durumlar var. Böyle bir tehlike de söz konusu mu?

İKTİDAR SİYASETEN PRAGMADİST, OPORTUNİST

M.B:  İktidar partisi siyaseten pragmatist, oportünist bir parti. Yani popülist bir parti. Ne demek istiyorum? İşlerine geldiği gibi her şeyi yaparlar. Eğer iktidar olmaları için kamu kaynaklarını, devletin kaynaklarını, hazineyi yöneteceklerini bilirlerse bugün milliyetçi muhafazakar olurlar, yarın Kürtçü muhafazakar olurlar, öbür gün siyasal İslamcı olurlar. Bir bakarsınız İzmir’de olduğu gibi sosyal demokrat olmuşlar. Yani güç.

GÜCÜ KORUMAK İÇİN NE GEREKİYORSA ONU YAPARLAR

Gücü korumak için ne gerekiyorsa onu yaparlar. Bir ideolojik tutumları olduğunu asla düşünmüyorum. Tek dertleri iktidarı ellerinde tutmaya devam etmek. Dolayısıyla yarın bunlar geçmişte bu bölgenin ismi Kürdistan demişti, onu da diyebilir. Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Abdullah Öcalan da demeye başlayabilir. Seçime yakın İmralı’dan mektup getirebilir.

YENİDEN REFAH’IN OYLARI YÜKSELİYOR ÇÜNKÜ..

Şimdi yeniden Refah’ın oyları yükseliyor. Orası o seçmene hitap edecek bir takım adımlar atabilir. İstanbul sözleşmesini iptal ettiler mesela. Hamza Dağ İstanbul Sözleşmesi iptal edilirken neredeydi, nasıl bir tepki verdi? Bunu da sormak lazım.

BUNLAR KARŞI DEVRİMCİ VE CUMHURİYET DÜŞMANI

Yani Türkiye’de hukuk devleti sona ererken, kadın cinayetlerinin her gün sayısı artarken, sesi çıkmayanlar, burada gelmiş geçmiş en görkemli 9 Eylül mitinginin arkasından Vahdettin’in savunan bir insandan bahsediyoruz. Yani bunlar samimi değil, inandırıcı değil. Bunlar Cumhuriyet düşmanı, bunlar karşı devrimci.

Dolayısıyla Türkiye’de yükselen bir Atatürkçü dalga var. Bu seçimde sonucunu görecekler diye düşünüyorum.

D.G: Yani bir rejim değişikliği tehlikesi söz konusu mu size göre?

HAYALLERİNDE OLABİLİR AMA BUNA İZİN VERMEYİZ

M.B: Öyle bir şey hayallerinde olabilir. Yani öyle bir devlet ama buna izin vermeyiz. Böyle bir şey mümkün değil.

D.G: Yeniden Refah Partisi’nin genel başkanı son zamanlarda faiz. israf, derin yoksulluğa vurgu yapıyor. İktidarın o kanattaki en güçlü eleştirisi haline geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

NECMETTİN ERBAKAN’IN AÇIKLAMALARI DURUYOR

M.B:  Yani tabii babasının yolundan gitmeye başladı Fatih Erbakan. Onu da yapması lazım. Babasının açıklamaları hala, Sayın Necmettin Erbakan’ın rahmetli, sosyal medyada duruyor. Yani Tayyip Erdoğan’la ilgili söyledikleri ortada. Dolayısıyla bu iktidara muhalif bir gelenekten geldikleri için olmaları gereken yer zaten muhalif olmaları.

YRP AKP’NİN PEŞİNE TAKILMAK ZORUNDA DEĞİL

Doğrusu her siyasi parti aday çıkartmakta özgür, Anayasal hakkı. Tek başına seçime girmek de özgür. Yani AKP’nin peşine takılmak zorunda değil. Onlar da kendi kararlarını verdiler. Dolayısıyla iktidar bundan rahatsız. Biz ama şunu söylemiyoruz Bizim Millet İttifakı yok şu an. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak tek başımıza seçimlere giriyoruz her yerde. Ama demiyoruz ki siz niye aday çıkarıyorsunuz? En doğal hakkınız diyoruz.

Geçmişte beraber yürüdük, muhalefete muhalefet etmiyoruz, bizimle beraber değilsiniz diye. Onları kötü demiyoruz.

D.G: Sayın Özgür Özel  bir Türkiye ittifakından bahsediyor.

MUHALİF SEÇMENİ SANDIKTA BİRLİKTE OLMAYA DAVET EDİYORUZ

M.B:  İttifakı sandıkta Türkiye ittifakıyla muhalif seçmeni birlikte olmaya davet ediyoruz. Bu kadar.

D.G:  İzmir’de bu Türkiye İttifakı sizce sağlanabilecek mi? Biliyorsunuz geçen seçimde ittifakla yüzde 57’leri aşan bir oy alınmıştı. Ama şu anda İYİ Parti’nin adayı var. Ümit Özdağ aday çıkardı? DEM Parti Akın Birdal gibi bir ismi ve diğer eşbaşkanı başkan adayı gösterdi. Bu seçim sürecinde İzmir’de oy kaybı yaşatır mı bu Cumhuriyet Halk Partisi?

KÜRT SEÇMENDEN DE CHP’YE OY VEREN VAR

M.B:  Elbette. Yani beklentimiz bir defa partiyle bizim geçmişte HDP’yle bir ittifak ortaklığımız yoktu. Onu bir kenara ayıralım. Yani Millet İttifakı’nın içinde olmayan bir partiden söz ediyorsunuz ama burada aday çıkarıyor olmaları, geçmişe çıkartmaları ve bugün aday çıkarıyor olmaları bizim oraya oy veren seçmenin daha fazlasının bize gelmesini engelliyor olabilir. Yani orada da Kürt seçmende de Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren var.

KENTLİ, EĞİTİMLİ, SEKÜLER SEÇMENDEN OY ALABİLİYORUZ

Aynı şekilde İYİ Parti seçmeni ittifak ortağımız Millet İttifakı’nın o seçmenin de tamamını algılayabiliriz. Ama Türkiye İttifakı’nda bu seçmenlerin, yani hem İYİ Parti’den hem. Bizimle ittifak ortağı olan DEVA Partisi’nden, Gelecek Partisi’nden, Saadet Partisi’nden, ittifak ortağı olmamasına rağmen DEM Parti’ye oy veren, bir kısım kentli, eğitimli, seküler seçmenden oy alabileceğimizi düşünüyoruz.

TEK BAŞINA BU SEÇİMİ ALACAĞIMIZ DÜŞÜNÜYORUZ

Farklı partilere oy veren seçmen olabilir, konsolide olabilir diye düşünüyoruz. Ama tabii bunu ölçmek mümkün değil şu an biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak tek başımıza da bu seçimi alacağımızı düşünüyoruz.

D.G:  Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İzmir Büyükşehir adayı Sayın Hamza Dağ dedi ki, ‘Sayın Özgür Özel panik halinde. Bir genel başkana İzmir’deki bir aday hakkında bu kadar konuşmasını manidar buluyorum. Korkunun ecele faydası yok’. Bu konuda ne demek istersiniz?

GENEL BAŞKANIMIZ TÜM ADAYLARLA İLGİLİ KONUŞUYOR

M.B:  Sayın Genel Başkanımız sadece İzmir’deki adayla ilgili konuşmuyor. Tüm gittiği yerlerde tüm adaylarla ilgili konuşuyor. Bu da en doğal hakkıdır. Siyaset yapıyor. Onlar, bunlar konuşulsun istemiyor, biz konuşalım istemiyorlar. Yani gerçeklerle halkın yüzleşmesini istemiyorlar. Aslında bu yaptığı açıklama, panik açıklaması.

SENLE İLGİLİ KONUŞMAYACAĞIZ DA KİMLE İLGİLİ KONUŞACAĞIZ?

Yani Hamza Dağ panik halinde.  Özgür Özel sakın benle ilgili konuşma diyor. Yani biz senle ilgili konuşmayacağız. Kimle ilgili konuşacağız? Sen AKP’nin adayısın. Her ne kadar logosunu kullanmasan da. Yani AKP’nin adayı sensin.

D.G:  Peki Sayın Bahçeli, ‘Çok şey değişecek inşallah. Türkiye değişmez’ dedi. Yine geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz ‘kurtarıcı lider’ dedi.  

M.B: Türkiye Cumhuriyeti’nin tek kurtarıcısı var; o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Abesle iştigal. Düne kadar ‘Senden her şey olur, Cumhurbaşkanı olmaz’ dediği kişiyi şu an kurtarıcı ilan ediyor. Üstüne konuşmaya değer bulmuyorum.

HERŞEYİMİZLE CEMİL TUGAY’IN YANINDAYIZ, ÖRGÜTÜMÜZ DE YANINDA

D.G: CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Cemil Turgay’ın kampanyasını nasıl buluyorsunuz? Yalnız kaldığı yönünde polemik ve eleştiriler oluyor. Cemil Tugay kampanyasını yürütürken yalnız mı değil mi?

M.B: Her şeyimizle yanındayız, her şeyimizle yanındayız. Örgütümüz de yanında biz de yanındayız. Yanında olmaya da devam edeceğiz.

D.G:  Seçim ve sandık güvenliği ile ilgili bu da önemli biliyorsunuz. Yerel seçim olmasına rağmen bunu nasıl değerlendiriyorsunuz efendim? Bugün Sayın Cemil Tugay’ın da bir çağrısı oldu; ‘Sandığa gidin ve ıslak imzalı tutanakları sahip çıkın’ diye.

SEÇİM-SANDIK GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ GEREKLİ ÇALIŞMA YAPILIYOR

M.B:  Bununla ilgili de arkadaşlarımız gerekli çalışmayı yapıyor. İl Başkanlığımız gerekli çalışmayı yapıyor.

D.G: Peki İzmirli seçmenlere vermek istediğiniz son mesajlar neler?

M.B: Bu seçim sadece bir yerel seçim değil değerli arkadaşlar. Cemil Togay liyakatı ile, birikimiyle, entelektüel müktesebatı ile, projeleriyle İzmir’e hizmet edecek. Orada hiçbir sıkıntı yok.

İKTİDARA GÜÇLÜ BİR MESAJ VERMEMİZ LAZIM

Ama bu seçimi sadece bir yerel seçim gibi değerlendirmemek lazım. Bu iktidara ders verecek, iktidarı sarsacak, Türkiye’de önümüzdeki dönemde iktidarı değiştirecek bir erken seçimin yolunu açabilecek bir seçim. Dolayısıyla iktidara güçlü mesaj vermemiz lazım. Herkesi sandığa gitmeye önce sonra da sandıklara çıkmaya davet ediyorum.

D.G: Peki yoğun programınızda bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Keyifli izlemeler.

İlginizi çekebilir: CHP’li Bakan: ‘Yerel yönetim başarısıyla AKP’yi sarsacağız!’

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP