Türkiye’nin yaklaşık 40 yıldır mücadele ettiği terör örgütü PKK silah bırakma ve kendini feshetme kararı aldığını duyurdu.
5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrede alınan karar, örgütün lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı doğrultusunda gerçekleşti.
Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre, kongrede Öcalan tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nın örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadelenin sonlandırılması oybirliğiyle kabul edildi.
ÖCALAN’IN ÇAĞRISI DÖNÜM NOKTASI OLDU
PKK lideri Abdullah Öcalan, 27 Şubat tarihli çağrısında “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
Kongre sonrası yapılan açıklamada, alınan kararların “kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunduğu” vurgulandı.
Açıklamada şöyle denildi:
“Kongremizin aldığı PKK’nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo’nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir.”
TÜM KESİMLERE SORUMLULUK ÇAĞRISI
Kongre kararında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne tarihi sorumluluk yüklenerek, hükümet ve muhalefet partileri başta olmak üzere meclisteki tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, kanaat önderlerine ve toplumun farklı kesimlerine barış sürecine katılma çağrısı yapıldı.
Açıklamada, “Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.
Türkiye’nin sol-sosyalist güçleri, devrimci yapı, örgüt ve şahsiyetlerinin Barış ve Demokratik Toplum sürecini sahiplenmeleri ile halkların, kadınların ve ezilenlerin mücadelesi yeni bir düzey kazanacaktır. Bu, son sözleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği ve Tam Bağımsız Türkiye!’ olan büyük devrimcilerin amaçlarını başarmak anlamına gelecektir.” denildi.
SÜRECE GİDEN KRİTİK ADIMLAR
Karar uzun bir siyasi sürecin sonucunda geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı ve akabinde DEM Parti heyetinin İmralı Cezaevi’ne ziyaretleriyle ivme kazanan süreçte Öcalan’ın silah bırakma çağrısı belirleyici oldu.
PKK 1 Nisan’da bu çağrıya uyarak ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu.
MHP Lideri Bahçeli, 20 Mart’ta PKK’ya kongresini 4 Mayıs’ta Muş’un Malazgirt ilçesinde toplamayı önermişti. Bu açıklamayı takiben medyada kongreye ilişkin farklı yer ve tarihler öne sürülmüştü.
SÜREÇTEKİ SON GELİŞMELER
DEM Parti heyeti, 24 Nisan’da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile bir görüşme gerçekleştirdi.
DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, görüşmenin en önemli başlığının Öcalan’ın çalışma koşulları olduğunu ve bu konuda “bazı gelişmelerin olacağını” belirtmişti.
Öte yandan PKK, 28 Nisan’da yaptığı açıklamada, “çağrıda belirtilenlerin yapılabilmesi için kendilerine somut bir şey ulaşmadığını” öne sürmüştü.
Kongreye giden sürecin son aşamasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı bakan ve milletvekilleriyle bir araya geldiği ve “Bütün engelleri aştık. Bugün yarın PKK silahları bırakacak, örgütü feshedecek” dediği iddia edilmişti.