Saadet Partisi (SP) İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Uluslararası Mizah Festivali'ne davet edilen bazı isimlerin Türk ve İslam karşıtı düşünceleri nedeniyle festivalin iptal edilmesi görüşünü savunan Cumhur İttifakı (AK Parti ve MHP) temsilcilerine sert tepki gösterdi. İl Başkanı Erduran, “ Orada zaten bir provokasyon vardı. AK Parti kutuplaşmadan nemalanan bir siyasi parti. Mizahla alakalı bir program yapılacak burada, zaten davet edilen kişiler mevcut hükümetin protokolünde ödüllendirilmiş insanlar. Ki, kaldı ki, bu insanlar Charlie Hebdo Dergisi’nde yazmış-çizmiş insanlar da değil. Algı neydi? Charlie Hebdo Dergisi'nden peygambere küfür eden insanlar geldi. Aslında o tip insanlar gelmemişti. Neydi? Toplumun yaralarını deşmek, buradan da AK Parti’ye prim yaptırmak” dedi.
DEMOKRAT GÜNDEM- Saadet Partisi (SP) İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Demokrat Gündem'e verdiği röportajda geçtiğimiz günlerde yaşanan ve Cumhur İttifakı mensubu partilerin sert tepkileri nedeniyle söz konusu isimlerin programlarının son anda iptal edildiği Uluslararası Mizah Festivali ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Festivale davetli adı geçen isimlerin bahsedildiği gibi Charlie Hebdo Dergisi'nde yazan-çizen isimler ve Hazreti Muhammed peygambere hakaret ya da küfür eden insanlar olmadığını belirten Saadet Partisi (SP) İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, AK Parti ve MHP kanadından gelen tepkilerin sadece 'provokasyon' amaçlı olduğunu savundu.
ORADA ZATEN BİR PROVOKASYON VARDI
AK Parti'nin dini hassasiyetler üzerinden pirim elde etmeye çalışan bir siyasi yapı olduğunu iddia eden Mustafa Erduran, festivale katılması beklenen ve peygambere hakaretle suçlanan isimlerle ilgili böyle bir durumun olması durumunda ilk önce kendilerinin karşı duracağını söyledi.
OYLE OLSAYDI ÇARŞAF ÇARŞAF YAYINLANIRDI
Saadet Partili İl Başkanı Erduran, “Bu kutuplaşmanın getirmiş olduğu söylem tarzı. Asla kabul edilemez! Ortada bir yanlış görüyorsanız, bu yanlış olmuş dersiniz. Alternatifini sunmadan eleştirmek doğru değil. Bu karşı tarafı aşağılamak için yapılır. Orada zaten bir provokasyon vardı. AK Parti kutuplaşmadan nemalanan bir siyasi parti. Dini hassasiyetlere saldırılırsa buradan pirim elde etmeye çalışan bir siyasi parti. Mizahla alakalı bir program yapılacak burada, zaten davet edilen kişiler mevcut hükümetin protokolünde ödüllendirilmiş insanlar. Ki, kaldı ki, bu insanlar Charlie Hebdo Dergisi’nde yazmış-çizmiş insanlar da değil. Orada görev yapan insanlar değil. Algı neydi? Charlie Hebdo dergisinden mizahçılar geldi, peygambere küfür eden insanlar geldi. Aslında o tip insanlar gelmemişti. Neydi? Toplumun yaralarını deşmek, buradan da AK Parti’ye pirim yaptırmak. Sonra da dediler ki, Vali iptal etti. Sonra baktık ki hayır vali iptal etmemiş. Açıklamaya baktık büyükşehir belediye başkanı diyor ki, burada bir provokasyon ortamı oluştu, toplumda gerginlik gelmesin diye iptal edildi. Ki oraya gelen mizahçıların o dergide çizen insanlar olmadığı da ortaya çıktı. Öyle bir şey olsa zaten hükümete yakın medya kuruluşları çarşaf çarşaf yayınlarlardı” diye konuştu.
KİM KUTSALLARIMIZA HAKARET EDERSE ELBETTE PROTESTO EDERİZ AMA…
“Kutsallarımıza, değerlerimize kim hakaret ediyorsa elbette ki demokratik hak olarak onu protesto ederiz. Ama kavga ortamı değil. AK Parti’ye adeta birileri pas atıyor. Bunlar aynı kazanda pişen yemekler” diyen SP İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bir provokasyon da geçtiğimiz günlerde yaşadık. Fikri Sağlar. Gündemde olmayan türbanlı hakim konusunu açtın. Ne oldu ya? O cümlenin oraya eklenmesi tesadüf değil. birileri o cümleyi oraya ekleyeceksin, bu şekilde manşet yapacaksın diyor. Bu, bilinçli. Fikri Sağlar’ın bu hareketi adeta AK Parti’ye pas atmak. Bana kimse demesin Fikri Sağlar, sosyal demokrat. Hayır, Sağlar, AK Parti’nin hizmet ettiği kanala hizmet eden bir insandır. Yok sağcı imiş, solcu imiş. Aynı merkeze hizmet eden insanlar. Aynı pası da AK Parti bu cenaha bilerek yapıyor. Niye? İki taraf da bilerek yapıyor. Ya da Sözcü Gazetesi. Aya Sofya Camisi’nin açılışını kalkıyorsun felaketler arasında koyuyorsun. O manşeti yapmışsın. Böyle manşet atacaksınız, Aya Sofya’yı da oraya koyacaksınız dedi size biri. Kutuplaşmanın bir parçasıdır Sözcü gazetesi bize göre. Zincirin halkaları gibi, Aya Sofya, darbe, türban. Kime yarıyor? AK Parti’ye. Bunlar AK Parti’ye bilerek verilen paslar. Biri birine çelme takıyor penaltı yaptırıyor; o da ona gol yaptırıyor. Bunlar aynı havuzun insanları. Görüntü itibariyle farklı düşüncelerde görünseler de aynı merkeze çalışıyorlar. Zarar gören millet ama. İyiyi savunurken sağım deseniz ne olur, solum deseniz ne olur. Dünya görüşünüz, yaşam tarzınız farklı olabilir ama doğru tektir. Faydalı tektir, ya faydalı ya zararlıdır. Senin yaşam tarzın ya da düşünce tarzın zararlıyı faydalı faydalıyı zararlı yapmaz. Senin benden, benim senden farkım yok. Bitti. Kimsenin kimseyi kendi inandığı gibi inandırmaya hakkı yok. Kimse kimseye de kendi yaşadığı gibi yaşattırmaya hakkı yok. Herkes herkesi olduğu gibi kabul edecek.”
MENEMEN'DE YARGI KARARININ GECİKMESİ SIKINTI BENCE
Menemen'de belediye başkanının tutuklanıp görevden alınmasının ardından Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı mensubu partiler arasında gerçekleşen başkan vekili seçme sürecinde yaşanan tartışmaları da değerlendiren SP İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, şunları söyledi:
“Ortada bir hukuki süreç var. Adı ister Menemen ister Aliağa olsun. Hukukun işleyişini adalete bırakmıyorlar, hakime, savcıya bırakmıyorlar. Yukarıdan bir siyasi yetkili adeta olaya dahil oluyor, adeta talimat veriyor. E böyle adalet olmaz ki. Bugün bu yetkiyi bu şekilde kötüye kullanırsanız, hani bir söz vardı keser döner sap döner; gün gelir hesap döner diye, yarın aynı yetkiyi birileri bu şekilde kullanır. Hiç suçunuz olmadığı halde belediye başkanı olabilirsiniz, bakan, milletvekili olabilirsiniz, birileri gelir sizi yargılar, talimatla yargılar. Hak etmediğiniz şekilde hüküm giyersiniz. Her türlü görüşten insan adalete güvenmediğini belirtiyor. Bu ortamda yapılan hangi icraatın adil olduğunu düşünebilirsiniz ki? Yargı kararının gecikmesi sıkıntı bence. Eğer siz belediye başkanını açığa aldıysanız; eğer suçu sabitse görevden düşürün, meclis bir araya gelsin, oylamasını yapsın başkanını seçsin. Hüküm vermiyorsunuz alel acele diyorsunuz ki, gidin bir oylama yapın, buradan bir tane belediye başkanı çıkarın. Adalet bakanına sormak lazım, gerçi İçişleri Bakanını ilgilendiren boyutu da var. Ama hukuki kısmı Adalet Bakanlığı’na bağlı. Bu nasıl olmalı, konuşulması lazım. Eğer belediye başkanı hakikaten yolsuzluğa bulaşmış, görevi su-i istimal etmişse derhal görevden alırsınız. Elbette katılıyorum, etmemek mümkün değil. İtiraz etmeliydiler kura sırasında. Etti diyelim, AK Parti tabanına oynuyor burada, bak biz burada mücadele ettik, elbette tabanına oynuyor. Bunun için bunları yapıyor. İtirazlarımız yaptık, yüklendik. Orada bir yanlış varsa da yanlışı çok daha büyütmenin, yanlış yoksa yanlışı var gibi göstermenin gayretleri. AK Parti olaya hukuki değil, siyasi bakıyor. Yani siz hükümet de olsanız adil olmanız lazım. Urla farklı, orada FETÖ boyutu var, onu aynı kefeye koyamam. AK Parti’nin geçmişte yaptığı hareket tarzlarına baktığınızda, siyaseten bu işleri yaptığı düşüncesi aklımıza geliyor. Niye? Bugüne kadar adil davranmadığınız için, belki de Menemen Belediye Başkanı suçlu. Ama siz bugüne kadar bu işe hukuki boyutundan bakmadınız. Siyasi olarak nasıl istifade ederiz, orada belediye başkanı suçlu bile olsa, zihinlerde şu var, AK Parti burada bir oyun mu yapıyor?”
İZMİR'DE ÖZEL SOSYAL MEDYA EKİBİ KURUYORUZ
SP İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, partilerinin etkili sosyal medya mesajlarının toplumda büyük yankı uyandırdığını, genel merkezden bağımsız olarak İzmir'de de profesyonel bir sosyal medya ekibi oluşturduklarını açıkladı.
BİZİ ELEŞTİRENLERE DE BİZE SEMPATİ DUYANLARA DA ULAŞACAĞIZ
SP İl Başkanı Mustafa Erduran, ekibin hem paylaşımlarda bulunacağını hem de partilerine eleştiride bulunanlara tek tek ulaşarak, eleştirilerinin nedenlerini soracaklarını ve partilerini anlatacaklarını dile getirerek, şu bilgileri verdi: “Genel merkez bir sosyal medya ekibi kurdu. Son kongreden itibaren zaten tanıtım başkanımızın kendisi reklamcıydı, İstanbul il başkanı oldu. Halkın beğenmesi doğal çünkü işi ehli olanlar yapıyor. Güzel bir ekip. Aynı ekibi biz İzmir’de kurmaya çalışıyoruz. Geçen ay bir kamp yaptık. Biz profesyonel yapacağız. Maaşlı bir kardeşimizle anlaşmak üzereyiz. Olumlu yanıt veren, beğeni yapanları da bize hakaret edip küfür edenleri de tespit edip tek tek ulaşacağız. Bize küfür ettiyse niçin küfür ettiğini, nasıl algıladığını sorgulayacak bir Alo Sistem hattı olacak. Bizi eleştirmişsiniz, bu kanaatinizin nedeni nedir diye soracağız. Kutuplaşmak yerine sen bizi eleştirmişsin ama nedeni nedir, bizi nasıl ve ne kadar tanıyorsun diyeceğiz. Siz doğruları anlattığınız zaman karşınızdaki de kötü niyetli değilse anlaşılabilirsiniz. Biz biliyorsunuz bölünmeler yaşadık. Numan Kurtulmuş, AK Parti, Sayın Erbakan’ın oğlunun süreci yaşandı. Teşkilatlarda eksilmeler de olmuştur. Bizi beğenen, sempati duyanları da bulup ulaşacağız onlara. Sizinle tanışmak istiyoruz diyeceğiz, bire bir ve toplu olarak. İçlerinde siyasete yakın olanlara fırsat vereceğiz. Sosyal medya ekibimiz 5 kişiden oluşuyor. İki profesyonel kişiyi daha ekibe katacağız. Birisi yorumları süzgeçten geçirecek. Eleştirenleri de beğenenleri de bulup ulaşacağız. Toplum bizi dışarıdan nasıl görüyor, bunu da öğrenmiş olacağız. CHP’ye, AK Parti’ye, MHP’ye oy veren kitle de bize nasıl bakıyor? Belki hakkımızda oluşan yanlış kanaatler var, söylemeye çekiniyorlar belki. Zemindeki eksiği yakalama mecburiyetindeyiz.”
BEŞ SENE BİTİMİNDE KARNE VERİRİZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iki yıla yaklaşan icraatlarını da değerlendiren Mustafa Erduran, “Yaklaşık 2 yıl oldu hemen hemen. Eleştiri yapmak gerekirse, eleştirilecek tarafları var. Biz iki yılda beklenenin karşılandığını zannetmiyoruz icraat anlamında. Daha hızlı harekete geçmeleri gerekiyor. Belediyeyi yine CHP’li başkandan devir aldınız. Bir an önce sokağa çıkıp İzmir’in ulaşım, trafik sorununu çözmelisiniz. Biz eksikleri söyleriz. 5 sene bitiminde karne veririz. 'İzmir’in trafik, otopark sorununu çözeceğim' demiştiniz, 'imar sorununa çözüm getireceğiz' demiştiniz. 'Ne yaptınız?' diyeceğiz. Beş yıl sonunda belli yere gelinmiş olursa bu arkadaşlar başarılı deriz” şeklinde değerlendirme yaptı.