Londra Temyiz Mahkemesi, Britanya hükümetinin sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planını yasa dışı buldu. Bu plan, geçen sene hazırlanan ve “Ruanda Planı” olarak adlandırılan bir çerçeve kapsamında ortaya çıkmıştı. Britanya, düzensiz sığınmacıları ve ülkeye illegal yollarla giren sığınma talebinde bulunanları Ruanda’ya göndermeyi hedefliyordu.
Ancak yüksek mahkeme, sığınmacıların Ruanda’ya gönderilme planını yasa dışı olarak değerlendirerek, geçen sene 14 Haziran’da Ruanda’ya gitmek üzere havalimanında bekleyen uçağın kalkışını durdurmuştu.
Bu plan dünya genelinde büyük tepkiler çekmişti. Britanya, Ruanda’ya sığınmacıların ihtiyaçlarını karşılaması için beş yıl boyunca 120 milyon sterlin ödemeyi kabul etmişti.
Britanya hükümeti, özellikle geçen sene 44 bini aşkın düzensiz sığınmacının Manş Denizi’ni geçmesinden sonra, sınır dışı uygulamalarıyla göçleri durdurmayı hedefliyor.
Temyiz mahkemesi de planı yasa dışı buldu ve kararını açıkladı
Londra Temyiz Mahkemesi, Reuters tarafından aktarılan bilgilere göre, söz konusu planı da yasa dışı buldu. Üç kıdemli yargıç, “çoğunluk oyla” Ruanda’nın “güvenli bir üçüncü ülke” olarak kabul edilemeyeceğine karar verdi.
Tartışmalı “yasa dışı göç” yasa tasarısı gündemde
Bu yılın başlarında, tartışmalı bir “yasa dışı göç” yasa tasarısı da gündeme gelmişti. Britanya hükümeti, ülkeye Manş Denizi üzerinden giren düzensiz göçmenleri engellemeye yönelik bu yasa tasarısı hazırlamıştı.
Tasarı, düzensiz göçmenleri yakalandığı anda gözaltına almayı ve 28 gün içinde kendi ülkelerine ya da güvenli üçüncü ülkelere sınır dışı etmeyi öngörüyordu. Adli soruşturma olmaksızın gözaltına alınan düzensiz göçmenlerin, sınır dışı edildikten sonra yasal hak arayışlarını ve sığınma taleplerini yapmaları gerekiyordu. Yasa tasarısına göre, ülkeye yasa dışı yollarla giren herhangi bir kişiye sığınma talebi hakkı verilmeyecekti.
Yasa tasarısı, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı ve eleştirilerle karşılandı. Tasarının, sığınmacı haklarına ve uluslararası hukuka uygun olup olmadığı konusunda endişeler dile getirildi.
Bu gelişmeler, Britanya’nın göç politikaları ve sığınmacıların durumuyla ilgili geniş çaplı bir tartışma başlattı. Sığınmacı hakları savunucuları, insan haklarının korunması ve sığınma taleplerinin adil bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği konusunda ısrar ettiler.
Bu süreçte, Londra Temyiz Mahkemesi’nin Ruanda’ya gönderme planını yasa dışı bulması, hükümetin göç politikalarına yönelik eleştirileri daha da güçlendirdi. Mahkeme kararı, sığınmacı haklarının korunması ve hukukun üstünlüğünün önemini vurguladı.
Sonuç olarak, Britanya hükümetinin sığınmacılarla ilgili politikaları ve yasa tasarıları üzerindeki tartışmalar devam ediyor. Sığınmacıların hakları ve korunmaları konusunda uluslararası standartlara uygun adımlar atılması, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün korunması açısından önem taşıyor.
News
