Nöbetçi Eczaneler
DEMOKRAT GÜNDEM-ÖZEL DEMEÇ-Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından hazırlanan Temmuz 2024 raporu, Türkiye’de kadınların maruz kaldığı şiddetin ürkütücü boyutlarını gözler önüne serdi.
Rapora göre, sadece Temmuz ayında 28 kadın, erkekler tarafından katledildi. Bunun yanı sıra, 10 kadının ölümü şüpheli olarak kayıtlara geçti.
2024 yılının Ocak ayından Temmuz ayının sonuna kadar kayıtlara geçebilen toplamda 249 kadın cinayeti gerçekleşti.
Son raporu değerlendiren TKDF Başkanı Canan Güllü, sadece Temmuz ayında kayıtlara geçebilmiş 28 kadın cinayeti gerçekleştiğini, 2024 yılının sadece ilk 7 ayında 249 kadının erkek şiddetiyle katledildiğini belirterek, yetkililere “Artık yeter” diyerek kadın cinayetlerini durdurma çağrısında bulundu.
Canan Güllü: “Artık yeter!”
TKDF Başkanı Canan Güllü, çağrısını, “Temmuz ayında 28 kadın daha hayatını kaybetti. Bu kadınlar, erkek şiddeti yüzünden hayallerinden, sevdiklerinden ve hayatlarından koparıldı. Artık yeter! Türkiye’de kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler durmak bilmiyor. 2024 yılının sadece ilk 7 ayında 249 kadını kaybettik.
“Yetkilileri acil olarak harekete geçmeye çağırıyoruz
Bu, ülkemizde her gün ortalama bir kadının öldürüldüğü anlamına geliyor. Yetkilileri acil olarak harekete geçmeye, kadın cinayetlerini durduracak etkili politikalar geliştirmeye ve bu katliamı sona erdirmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Evli-bekar tüm kadınlar erkek şiddetinin merkezinde
TKDF’nin yayınladığı raporda, Temmuz ayında öldürülen kadınların medeni durumlarına bakıldığında, 12’si evli, 10’u bekar, 10’u boşanmış, 10’u dini nikahla evli kadınlar arasında yer aldı.
Kalan kadınların medeni durumları ise tespit edilemedi. Bu veriler, kadına yönelik şiddetin evlilik, boşanma ya da bekar olma durumlarından bağımsız olarak yaygın bir sorun olduğunu ortaya koydu.
Öldürülen kadınların en küçüğü 20, en büyüğü 88 yaşında
Kadın cinayetleri her yaş grubunda meydana geldi. Temmuz ayında öldürülen kadınların yaş ortalaması 40 iken, en küçük kurban 20 yaşında, en büyük kurban ise 88 yaşındaydı.
Raporda yer alan bilgilere göre, 17 kadının yaşı tespit edilemedi.
Kadınlar tanıdıkları ve tanımadıkları erkeklerin kurbanı
Temmuz ayında hayatını kaybeden kadınların çoğu tanıdıkları erkekler tarafından öldürüldü. 12 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybederken, 10’u tanıdığı, 10’u ise tanımadığı erkekler tarafından öldürüldü.
Kadınların bazıları, aile içi şiddet, boşanma aşamasında veya birlikte yaşadıkları erkekler tarafından hedef alındı. Bu cinayetler, kadına yönelik şiddetin en yakın çevreden kaynaklandığını bir kez daha doğruluyor.
Cinayetlerin işleniş şekilleri kan donduran acımasızlıkta
Kadınların öldürülme şekilleri de raporda detaylı olarak yer aldı. 20 kadın ateşli silah, 15 kadın kesici alet, 15 kadın boğularak hayatını kaybetti.
Bazı kadınlar yüksekten düşerek veya nedeni belirlenemeyen şekillerde öldürüldü. Bu cinayetlerin işleniş şekli, şiddetin boyutlarını ve kadınların maruz kaldığı acımasızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Cinayetler mekan tanımadı; evde, işyerinde, kamusal alanlarda
Rapora göre, kadınların çoğu kendi evlerinde veya yaşadıkları alanlarda öldürüldü. Bunun dışında, 22 kadın yaşadığı alanda, 10 kadın çalıştığı iş yerinde, 10 kadın ise kamusal alanlarda öldürüldü.
Gazetemize değerlendirme yapan TKDF Başkanı Canan Güllü, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin medeni durum, yaş, mekan gözetmeksizin ve artarak sürdüğüne dikkat çekerek, kadınların hiçbir yerde güvende olmadığını söyledi.
Canan Güllü: “Hiçbir kadın güvende değil^
Duruma tepki gösteren TKDF Başkanı Güllü, şu açıklamayı yaptı: “Kadına yönelik şiddet, ne medeni durum ne de yaş fark etmeksizin her yerde karşımıza çıkıyor. Evli, bekar, boşanmış, genç, yaşlı… Hiçbir kadın güvende değil. Katiller genellikle en yakınlarındaki erkekler; kocalar, sevgililer, akrabalar… Bu şiddetin nerede ve nasıl gerçekleşeceğini tahmin etmek bile mümkün değil, çünkü kadınlar kendi evlerinde bile güvende değil.
“Kadınlar her yerde ölümle burun buruna yaşıyor”
Bu cinayetlerin büyük çoğunluğu evlerde, kamusal alanlarda, iş yerlerinde işleniyor. Kadınlar, yaşadıkları her yerde ölümle burun buruna yaşıyorlar. Bizler artık kadınların öldürülmediği bir Türkiye istiyoruz. Her bir kadının yaşam hakkını savunmak, toplum olarak hepimizin görevidir. Yetkilileri acil olarak harekete geçmeye, kadın cinayetlerini durduracak etkili politikalar geliştirmeye ve bu katliamı sona erdirmeye çağırıyorum.”
İlginizi çekebilir: Buca’da Yerel Eşitlik Eylem Planı hayata geçiyor