DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2042647-1,07%
İzmir
22°

PARÇALI BULUTLU

üst menü altı
Yaşar Eyice yazdı- HAYVANLARA EZİYET EDENLER KİMDEN YANA, EY HAYVANSEVERLER

Yaşar Eyice yazdı- HAYVANLARA EZİYET EDENLER KİMDEN YANA, EY HAYVANSEVERLER

ABONE OL
22 Mayıs 2023 18:55
Yaşar Eyice yazdı- HAYVANLARA EZİYET EDENLER KİMDEN YANA, EY HAYVANSEVERLER
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Biraz da ‘kara bulutları’ dağıtalım.

Bunu da Vildan Hanım’ın kedilerinden söz ederek, örneğin ‘Kara Kedi’yi anlatarak yapalım:

Kara kedilerle ilgili batıl inanç herkesçe bilinir ama belki de herkes bilmiyordur, her zaman böyle olmadığını aslında.

Onlar her zaman kutsal hayvanlar olarak kabul edilmiştir.

Eski Mısır’dan bu yana siyah kedinin ilahi özellikleri barındırdığına inanılıyordu.

Mısır dini tanrı Bastet’i bir kedi olarak tasvir etmiştir.

Tarihin başka zamanlarında, örneğin, yeni evli bir çift, sokaklarında siyah bir kedi ile karşılaşırsa, refah ve mutlu bir evlilik yapacaklarına inanılırdı. Denizciler bile gemide siyah bir kedinin olmasının uğurlu olduğunu düşünüyordu..

Ama bizde genellikle belirttiğim gibi ‘kara kedi’ iyi olarak algılanmaz.

Hatta bize çocukken, ‘kara kedi görürsen yolunu değiştir!’ derlerdi.

Bunların hepsi hurafe…

*- BÜYÜK DEĞİŞİM

Tarihin derinliklerine girelim:

Dünya tarihinde kedilerden başka, önce tanrılaştırılan, sonra şeytanla özdeşleştirilip soykırımına uğrayan, sonra da tekrar evin başköşesine yerleştirilen hiçbir canlı türü yoktur.

Bir insanın önünden siyah renkli bir kedi geçmesinin uğursuzluk getireceğine ilişkin inancın kaynağının milattan önce 3000’li yıllara, eski Mısırlılara dayandığı biliniyor.

O devirde kediler kutsal bir canlı olarak görülüyordu. Hatta siyah dişi kedilerin tanrıça olarak kabul edildikleri kazı çalışmaları sonucu çıkan duvar kabartmalarından anlaşılmaktadır.

O devirde Mısır’da kedileri hastalık ve ölümden korumak için kanunlar bile yapılmıştı. Evin kedisinin ölmesi aile için bir felaketti.

Aile fakir veya zengin olsun fark etmez, kedi mumyalanır, çok güzel kumaşlara sarılır, hatta mezarında yanına kıymetli taş ve madenler bırakılırdı.

*- DÖRT AYAK ÜZERİNE

Kedilerin Mısırlıları bu kadar etkilemesinin sebebinin çok yüksek yerden düştükleri zaman bile yara almadan kurtulmaları olduğu sanılıyor. Kedinin dokuz canlı olduğu inancı o zamanlarda gelişmiştir.

Medeniyetler geliştikçe insanlarda kedi sevgisi de arttı, Hindistan’da, Çin’de kediler insana en yakın hayvan oldular.

O devirlerde, bugünkü inanışın aksine kedinin birisinin önünden geçmesi o kişi için şans demekti.

İlginç değil mi?

*- ‘DİKEN BATTI’

14 Mayıs seçimlerinin sonucunu, yani istediğini alamayanlar, hayal kırıklığına uğrayanlar, kendilerini ‘Diken batmış!’ gibi hissediyor.

Yani bazıları umutlarını tükenmiş hissediyor olabilir.

Ama umut her zaman vardır.

Çoğunluk ne diyor?

‘Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez!’

‘Çıkmadık canda ümit vardır.

Yani;

‘Diken battı!’ diye tüm güllerden, gelecekten, güzelliklerden nefret etmek deliliktir.

‘Biri gerçekleşmedi!’ diye tüm hayalleri bırakmak, biri ‘başarısız oldu!’ diye tüm girişimlerden vazgeçmek deliliktir.

‘İhanet edildi!’ diye tüm dostlukları kınamak deliliktir.

Herhangi bir aşkta, biri ‘sadakatsizdi!’ diye, bir şeyler yolunda gitmedi diye mutlu olma şansını bir kenara at.

Her zaman başka bir fırsat, başka bir dostluk, başka bir aşk, yeni bir güç olacaktır.

Yeni bir başlangıçtır, 28 Mayıs’ta sandığa gitmek!

Çünkü maç da sıfır sıfırdan başlıyor.

Hepimiz öğrendik, düzmece söylemleri, montajlı videoları, yalanları, sahte afişleri, sahte videoları!..

*- İNGİLTERE’DE BAŞLADI

Şimdi bir de tarihte madalyonun diğer tarafına bakalım:

Kedilerden, özellikle siyah kedilerden nefret, Hıristiyanlığın kendinden önceki kültürleri ve onların sembol kabul ettiği şeyleri yok etme güdüsü ile ortaçağda, İngiltere’de başladı.

Bağımsız, bildiğini yapan, ‘inatçı’ ve ‘sinsi’ karakteri, sayılarının da şehirlerde aşırı artması ile birleşince, kediler gözden düştü.

O yıllarda evinde kedi besleyenler yalnız yaşayan fakir ve yaşlı kadınlardı.

Yine o yıllar büyücü ve cadı inancının tüm Avrupa’da histeriye dönüştüğü yıllardı.

Siyah kedi besleyen bu kadınların kara büyü yaptıklarına dair kampanyalar başlatıldı.

Siyah kedilerin geceleri şeytana dönüştükleri konusunda korku dolu halk hikayeleri üretildi.

*- KEDİLERİ YAKIYORLARDI

Cadı konusu bir paranoyaya dönüşünce birçok zavallı kadın kedisi ile birlikte yakıldı.

Fransa’da kral 13. Louis bu uygulamayı yasaklayana kadar her ay binlerce kedi yakıldı.

Sonra da kedilerin popülaritesi tekrar yükselerek arttı.

Boşuna dememişler kediler dokuz canlıdır diye.

Bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum:

Ülkemizde son zamanlarda hayvanlara eziyet edenler kimler?

Hangi partiler ya da siyasiler bu konuda nasıl davranıyor, neler yapıyor?

Bunu da milyonlarca hayvan severe ve evlerinde, bahçelerinde, işyerlerinde, hatta sokaklardaki hayvan besleyenlerin dikkatine sunuyorum.

Kedilerin patilerine kesenler, bunlara işkence yapanlar kimler?

Son bir yıldır medya haberlerine bakın göreceksiniz, anlayacaksınız ve düşüneceksiniz…

Şimdi kedi ve köpek yakanlar yok mu?

Seferihisar’daki olayı da Bornova’dakini de yazmıştım.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP