Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

2026 bütçeleri belirsizlikle geliyor

2026 bütçeleri, enflasyon, döviz kuru ve siyasi risklerin etkisiyle 37 ilde şirketlerin karşı karşıya olduğu zorluklar gölgesinde hazırlanıyor. Hazine’den ihracatçı ve faiz hassasiyetine yönelik yeni destek paketleri açıklandı.

2026 bütçeleri, enflasyon, döviz kuru ve siyasi risklerin etkisiyle 37

2025’in son çeyreğine girilirken, iş dünyası 2026 bütçe hazırlıklarını yoğunlaştırdı. Yüksek enflasyon, dalgalı döviz kuru ve öngörülemez siyasi tablo, şirketlerin yol haritasını karmaşıklaştırıyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Demir, siyasette tahmin yapmanın neredeyse imkânsız hale geldiğine dikkat çekerek, hükümetin Orta Vadeli Programı’nın (OVP) tek referans noktası olduğunu ifade ediyor.

Enflasyon ve döviz riski iş dünyasının omzunda

Oğuz Demir’e göre, 2025’te yüksek seyreden enflasyon, 2026’da da maliyet baskısını sürdürecek. Dövizdeki dalgalanmalar hem ithalatçı hem ihracatçı firmalar için belirsizlik yaratıyor.

Girdi maliyetlerinde kalıcı artış beklenirken, emek yoğun sektörlerde personel giderleri yüzde 25-30, hammadde maliyetleri ise yüzde 20-25 oranında artacak. Ortadoğu’daki jeopolitik gerilimler ve küresel büyüme yavaşlaması da enerji maliyetlerini yukarı çekiyor.

Faiz indirimi yavaş, yatırımlar sınırlı

OVP, sınırlı büyüme beklentisi içerirken, enflasyonun yüksek seyri nedeniyle faiz indirimlerinin hız kaybedebileceği belirtiliyor. Doç. Dr. Demir, finansman maliyetlerinin halen yüksek olduğunu ve yatırımların bu nedenle sınırlı kalacağını vurguluyor.

Kısa vadeli planlar ve siyasi belirsizlik

Ekonomist Arda Tunca ise 2026’nın kısa vadeli planların yılı olacağını savunuyor. Tunca, Türkiye’de mevcut siyasi atmosferi “askeri darbe dönemleri ve 1950’lerdeki Demokrat Parti iktidarı” benzeri olarak tanımlıyor. Bu durumun yeni ekonomik şoklara zemin hazırlayabileceği ve döviz borcu yüksek şirketlerde endişe yarattığını ifade ediyor.

Merkez Bankası’nın rezervleri güçlü tutma politikasını göz önüne alan Arda Tunca, şirketlerin bütçelerini döviz kurundaki artışı enflasyon oranına paralel veya daha düşük seviyede varsayarak hazırladığını söylüyor. Faiz indirimlerinin yavaşlayacağı ve kredi büyüme sınırlarının devam edeceği tahmin ediliyor.

İş dünyasında tedirgin bekleyiş

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Son 5 yılın enflasyonist ortamı, karar alma süreçlerimizde ufkumuzu daralttı ve bizleri çok daha ihtiyatlı olmaya zorladı. Önümüzde hâlâ uzun ve zorlu bir maraton olduğu açık” sözleriyle iş dünyasının tedirginliğini ortaya koydu.

Yeni destek paketleriyle faiz hassasiyetine müdahale

Hazine ve Maliye Bakanlığı, ihracatçı firmalar ile faiz hassasiyeti yüksek şirketlere iki yeni destek paketi duyurdu. İhracatı Geliştirme AŞ (İGE) aracılığıyla Türk Eximbank kredilerine sağlanan kefalet limiti 10 milyar liradan 20 milyar liraya çıkarıldı. Sadece e-ihracat yapan firmalar için 500 milyon liralık yeni bir kefalet paketi devreye sokuldu.

Katılım finans esaslarına göre faaliyet gösteren firmalara yönelik Katılım Finans Kefalet AŞ (KFK) üzerinden 4 milyar lira kefalet limitiyle destek sağlanacak. KOBİ’ler için kefalet üst limiti 20 milyon, KOBİ dışı firmalar için ise 40 milyon lira olarak belirlendi.

Demokrat Gündem