DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21529341,75%
İzmir
24°

PARÇALI AZ BULUTLU

üst menü altı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı'dan çarpıcı açıklamalar: 'HDP'nin açıklamasının bize etkisi olmaz!'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı'dan çarpıcı açıklamalar: 'HDP'nin açıklamasının bize etkisi olmaz!'

ABONE OL
20 Ocak 2022 21:10
CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı'dan çarpıcı açıklamalar: 'HDP'nin açıklamasının bize etkisi olmaz!'
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Habertürk’te yayınlanan canlı yayına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, ülke gündemi, seçim süreci öncesi Millet İttifakı’nın son durumu, HDP’nin 3. İttifak açıklaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamaları, Kürt sorunu ve çözüm yolları gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu.

DEMOKRAT GÜNDEM-Genel seçimlerde yüzde 22.65 oy almalarına karşın geliştirdikleri strateji doğrultusunda 11 büyükşehir belediyesini kazandıklarını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Türkiye'nin acilen normalleşmesi gerekliliği ile ekonominin halkın birincil öncelik ve ihtiyacı olduğunu söyledi.

BİZİ RAHATLATAN BİR ŞEY OLMAZ, BİZ BERABER DEĞİLİZ, HDP DE SÖYLÜYOR 

HDP’nin 3. İttifak açıklamasının Millet İttifakı’nı etkilemeyeceğini kaydeden Oğuz Kaan Salıcı, "HDP’nin 3. İttifak görüşmesi açıklamasının bize yani Millet İttifakı’na çok etkisi olmaz. Dışında bir siyasi parti. Dahil olmakla ilgili talebi olan bir parti değil. İki ana ittifak var; Millet ve Cumhur. HDP kendisi dışarıda ayrı bir şekilde seçime gireceğini eş başkanları ağzından defaeten ifade etti. Bizim duruşumuzu Millet İttifakı’nın genişleme çabasını etkileyeceğini düşünmüyorum. Bizi rahatlatan bir şey olmaz. Biz beraber değiliz. Beraber olmadığımızı biz de anlatıyoruz. HDP de söylüyor. Beraber olmak gibi bir niyetimiz ve hedefimiz yok diyor HDP hatta. HDP ve CHP’yi yan yana ya da İYİ Parti ve HDP’yi yan yana koyarak siyasi sonuç beklentisi içinde. Bunu gerçekmiş gibi gösterecek bir algı operasyonu yapıyor. Millet ittifakının dışında bir siyasi partinin başka siyasi partilerle görüşüyor olmazı bizi etkilemez. Şu anda da dışarıda öncesinde de dışarıda. İddialar boş olduğu için rahatlama yaratacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

AK PARTİLİLER DE BİZE OY VERDİ, SADECE HDP’LİLERE DEĞİL MHP’LİLERE DE AK PARTİLİLERE DE TEŞEKKÜR EDİYORUZ

HDP olmadan büyükşehirleri alamayacakları, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de başarılı olamayacakları şeklindeki karşı açıklamaları nasıl değerlendirildiği sorulan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Yerel seçimlere AKP seçmeninin oyu olmasaydı kazanabilir miydik? Benim bildiğim AK Partililer aktif görevde, ikinci seçimde bize oy verdiler. Birinci seçimde de verenler var. 800 bin oy farkı ciddi bir oy farkı olduğu için, hakkı yenmiş adaya sahip çıkma, sandığı tanımayan bir iktidara uyarı anlamında ele alındı. İstanbul dışında geldiler, oy vermek için çalıştılar. İstanbul seçimlerini de genel seçimi de, sadece HDP’liler değil, biz HDP’lilere de MHP’lilere de Adalet ve Kalkınma Partililere de teşekkür ediyoruz. Kimsenin oyu kimsenin cebinde emanette durmuyor” değerlendirmesini yaptı.

CUMHURBAŞKANI BUNLARI NEREDEN, NASIL BİLİYOR?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, Cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanı Erdoğan’In terör örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalanh’ı işaret ederek, “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” şeklinde açıklama yapmasını nasıl değerlendirdiği sorusunu da yanıtladı. Salıcı, “Uzun zamandan beri İmralı’da tutuklu olan şahıs avukatlarıyla görüşmüyor, görüştürülmüyor. Ailesiyle de görüşmüyor, görüşemiyor. Dolayısıyla kimsenin bu konuyla ilgili ne düşünüyor, nasıl bir kararı var Türkiye ile ilgili, Sayın Cumhurbaşkanı önemsiyor demek ki, durduk yere Cumhurbaşkanı niye söyledi bu cümleyi, önemsiyor. İkincisi, hatırlayın Osman Öcalan TRT’ye çıktı. Kırmızı bültenle aranan bir Osman Öcalan, ne hikmetse TRT muhabiri onu buldu, röportaj yaptı. Bu da İstanbul’un 2. Seçimlerinden önceye geldi. Ne hikmetse Cumhur İttifakı’nın söylediğine benzer şeyler söyledi. Bu kadar çok rastlantı çok da mümkün görünmüyor açıkçası. Kimseyle görüşmeyen bir yerde sayın Cumhurbaşkanı bunları nereden, nasıl biliyor?” diye sordu.

SALICI’NIN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

Tabi ki muhalefet edecekler, bazı şeylere itiraz edecekler. Vatandaşa doğrudan gidecek meseleler olduğunda böyle bir muhalefet doğru bir muhalefet tarzı olmuyor. Yapmak istediğiniz proje aslında vatandaşın yararına değil diyebilirsiniz. Metro hatları vardı, finansman buldu İmamoğlu ve ilerletti. Devlette ve hizmette sürekliliği kestiğinizde iktidar ve muhalefet

3. İTTİFAKIN MİLLET İTTİFAKI’NA ÇOK ETKİSİ OLMAZ

HDP’nin 3. İttifak görüşmesi açıklamasının bize yani Millet İttifakı’na çok etkisi olmaz. Dışında bir siyasi parti. Dahil olmakla ilgili talebi olan bir parti değil. İki ana ittifak var; Millet ve Cumhur. HDP kendisi dışarıda ayrı bir şekilde seçime gireceğini eş başkanları ağzından defaeten ifade etti. Bizim duruşumuzu Millet İttifakı’nın genişleme çabasını etkileyeceğini düşünmüyorum.

BİZİ RAHATLATAN BİR ŞEY OLMA, BİZBERABER DEĞİLİZ, HDP DE SÖYLÜYOR…

Bizi rahatlatan bir şey olmaz. Biz beraber değiliz. Beraber olmadığımızı biz de anlatıyoruz. HDP de söylüyor. Beraber olmak gibi bir niyetimiz ve hedefimiz yok diyor HDP hatta. HDP ve CHP’yi yan yana ya da İYİ Parti ve HDP’yi yan yana koyarak siyasi sonuç beklentisi içinde. Bunu gerçekmiş gibi gösterecek bir algı operasyonu yapıyor. Millet ittifakının dışında bir siyasi partinin başka siyasi partilerle görüşüyor olmazı bizi etkilemez. Şu anda da dışarıda öncesinde de dışarıda. İddialar boş olduğu için rahatlama yaratacağını düşünmüyorum.

SADECE HDP’LİLERE DEĞİL MHP’LİLERE DE AK PARTİLİLERE DE TEŞEKKÜR EDİYORUZ

Yerel seçimlere AKP seçmeninin oyu olmasaydı kazanabilir miydik? Benim bildiğim AK Partililer aktif görevde, ikinci seçimde bize oy verdiler. Birinci seçimde de verenler var. 800 bin oy farkı ciddi bir oy farkı olduğu için, hakkı yenmiş adaya sahip çıkma, sandığı tanımayan bir iktidara uyarı anlamında ele alındı. İstanbul dışında geldiler, oy vermek için çalıştılar. İstanbul seçimlerini de genel seçimi de, sadece HDP’liler değil, biz HDP’lilere de MHP’lilere de AK Partililere de teşekkür ediyoruz. Kimsenin oyu kimsenin cebinde emanette durmuyor. Şimdi bir partiye verirsiniz bir sonraki seçimde başka bir partiye verirsiniz. Daha önce oyunu HDP’ye oy vermesi tartışılıyor. Diyarbakır’a gidelim, yerel seçimlerde CHP’nin anlamlı bir oyu yoktu. Kendinizi AK Parti il başkanının yerine koyun. Karşınızdaki en büyük rakip HDP, onlardan oy istiyorsunuz. Hiç kimsenin oyu başkasının cebinde değil düşünürsünüz. Onlara gider oy isterim ve daha fazla vekil çıkarırım. Diyarbakır il başkanı bunu yapınca vatanseverlik oluyor. Mbiz yapınca iktidarın algı operasyonuna karşı gelmiş insanlar oluyor.

HDP’LİLER DE MHP’LİLER DE CHP’LİLER DE BU ÜLKENİN VATANDAŞI

HDP’liler de MHP’liler de CHP’liler de bu ülkenin vatandaşı. Biz insanları siyasi görüşüne göre ayırırsak vay bu milletin haline.

3. BİR İTTİFAK YAPILIR, BELKİ YAPILMAZ, HDP KENDİSİ ADAY ÇIKARIR VEYA…

Olabilir. Niye HDP’siz. 3. Bir ittifak yapılır, belki yapılmaz, HDP kendisi aday çıkarır, belki kendi aralarında 3. İttifak olur, kendileri aday çıkarır. Biz Millet İttifakı’nın ortaya koyduğu, parlamenter sistem dediğimiz, Türkiye’de bir değişimi arzulayan o anlayışın iktidara gelmesinin peşindeyiz. Eğer bu parlamenter sistemin ilk seçimlerde ülkede kabul görmesini savunan başka siyasi parti varsa, destek verirse, bundan memnuniyet duyarız. Destek verirse bir başka siyasi parti biz bundan niye gocunalım.

ANKETLER ANLIK ÇEKER FOTOĞRAFI

Bu rakamlar değişir. Seçim yarın olmayacak. Yüzde 22.65 CHP’nin oyu genelde. 9 ay sonra yerel seçimlere giriyor, 11 büyükşehiri kazanıyor. Türkiye genelinde yüzde 22.65. bugün konuştuğumuz zaman bu rakamlar sözkonusu. Anketler anlık çekerler fotoğrafı. Seçime doğru bu oy artış devam ettiğinde nasıl bir sonuçla karşılaşacağımızı şimdiden bilemeyiz. Ama bu trendi arttırmak için CHP çalışıyor.

DAHA DÜN DİYARBAKIR’DA AK PARTİ BAŞKAN ADAYINI PARTİMİZE KATTIK

3. ittifaktan kastınız HDP’nin etrafında oluşan ittifak ise bizi çok etkileyeceği kanısında değilim. AK Parti’yi de etkiliyor olabilir. Kürt seçmenden oy alan bir siyasi parti. MHP oy almıyor. Ama AK Parti Kürt seçmenden oy alıyor. Dolayısıyla orada oluşacak güçlü seçenekte o ittifaka AK Parti’den kayış olabilir. Ki AK Parti’nin Kürt seçmeninden CHP’ye geçiş var. 2019 yerel seçimlerinden bu yana AKP tabanından CHP’ye geçiş oluyor. Hatta siyasetçiler geçiyor. Daha dün Diyarbakır’dan Kayapınar’In 2019 yılında belediye başkan adayı olmuş AK Parti’den Nasıranlı’yı partimize kattık. Dolayısıyla Millet İttifakı’na katılım olabiliyor. Bu ezber bozulmuş olabiliyor.

HDP’NİN SİZE DESTEĞİ OLMADAN KAZANAMAZSINIZ, AK PARTİR’NİN BAKIŞ AÇISI

Siyaset rasyonel bir şey değildir. İnsanların kalbine de dokunur. İhtiyacı olmadığını düşündüğü bir konuda öyle bir söz söyler, ki bunu Erdoğan iyi yapar. Türkiye’de maalesef böyle. Batı tipi siyaset biraz daha farklı. Dolayısıyla siyaseti rasyonel gerçekler üzerinden anlamaya çalışırsak duygu kırılmalarını atlamış oluruz. HDP’nin size desteği olmadan siz Cumhurbaşkanlığını kazanamazsınız ise, bu AK Parti’nin bakış açısı. Biz adayımızı koyarız, fikrimizi ortaya koyarız. HDP mi MHP mi AK Parti mi oy verir. İstanbul’un 2. Seçiminde olduğu gibi tüm Türkiye görür.

DOĞU MASASI OLUŞTURDUK VE…

CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da oyları bir süredir düşüktü. Biz oylarımızı arttırmak istiyoruz. CHP üzerinden bir temsiliyetin meclise yansımasını ve iktidar olmak istiyoruz. Bazı illerde düşük oy alıyorsanız, bu sizin iktidarını güçlendirmez. Bir Doğu Masası oluşturduk. Devrim Barış Çelik var koordinatörü. PM üyelerimiz, milletvekillerimiz 24 ile gidiyorlar düzenli olarak. Esnafı dolaşıp geri gelmiyorlar, kanaat önderleriyle görüşüyorlar. CHP’ye oy vermemiş, mesafeli duran kanaat önderleriyle görüşüyor. Vatandaş ve CHP arasında sıcak diyalog kurmaya çalışıyoruz. Genel seçimlerde 4 önemli ilde, oyumuz yüzde 3 civarında. Bugün bu illerde milletvekili çıkarabilecek noktaya geldiğini görebilirsiniz. Sürpriz olarak görülecek yerlerde de milletvekili çıkarabileceğiz belki. Daha sıcak, el uzatan ve kendini anlatan bir noktaya taşımaya çalışıyor.

VATANDAŞ NİYE GELDİNİZ DEĞİL NİYE DAHA EVVEL GELMEDİNİZ DİYOR, HAKLILAR

Vatandaş bize diyor ki, niye buraya geldiniz demiyor, niye daha evvel gelmediniz diyor. Haklılar. Bizim de eksiğimiz olmuş. İl ve ilçe başkanlıklarının çalışmalarına takviye yapmalıyız. Biz bunu fark ettik ve bu çalışmayı yapıyoruz. Doğu Masası’nda Erzurum, Ardahan, Kars, Gaziantep de Diyarbakır da var. Orada sadece Kürtler yaşamıyor. Bizi bu ikilemden çıkarın diyor vatandaş. AK Parti ve HDP arasında. İki güçlü siyaset oluşmuş. Bunu bir ikilem olarak tanımlıyor. Biz Türkiye’nin birliğinden yanayız, kendi sözümüzün Ankara’ya iletilmesini istiyoruz, hizmet istiyoruz diyor. Biz de bu anlayışa talip oluyoruz.

SİZE SADECE KÜRT SORUNUNU SORUYARLAR SANIYOR HERKES AMA VATANDAŞ AÇ VE…

Çözüm süreci. Size sadece Kürt sorununu soruyorlar sanıyor herkes. Aç vatandaş. Doğunun da bir kendine özeli var. Oraya gittiğinizde size ilk soruları Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz olmuyor. Kendi talepleri var. Ekonomiye, eğitime, gençlerin internete yönelik talepleri var.

KÜRT SORUNUNU TÜRKİYE’NİN ÜNİTER YAPISI İÇİNDE-PARLAMENTO ZEMİNİNDE VE DEMOKRATİK YOLLARLA ÇÖZÜLMESİ GEREKİYOR

Türkiye’nin üniter yapısı içinde, parlamento zemininde ve demokratik yollarla Kürt sorununu çözülmesi gerekiyor. Sadece Kürtlerin sorunu olarak bakarsanız sorunu çözemezsiniz. Edirne, Muğla, Iğdır’ın da bu şekilde olur diyeceği perspektiften bakmak gerekiyor.

BİZ KÜRT SORUNU YOKTUR, ÇÖZMEYİN DEMİYORDUK ÇÖZÜM SÜRECİNDE

Biz Kürt sorunu yoktur, çözmeyin demiyorduk çözüm sürecinde. Bu yöntemlerle çözemezsiniz diyorduk. Parlamento zeminine getirin diyorduk. MHP, CHP, AKP, HDP’SİNİN de bulunduğu ortamda konuşulması, kapalı kapılar ardında pazarlık yapılıyor izlenimi vermeden konuşulması ve çözülmesi gerekiyor diyorduk. Şu anda tüm siyasi partiler bu noktaya gelmiş durumda.

HDP’NİN TERÖR ÖRGÜTÜYLE BİR İLİŞKİSİ VARSA…

Bizim oturup da karar verebileceğimiz bir şey değil. Devlet, iktidar, yargı var. HDP’n9in terör örgütüyle ilişkisi varsa, ayan beyan açıksa, yasalarda tanımlanan nokta üzerinden gereken yapılır. Bağımsız bir yargı karar verir. Şu anda bağımsız mı? Değil. Yargı yönlendirilebiliyor ya da talimatla hareket edebiliyor. Eğer ortada terörle iç içe geçmiş herhangi bir siyasi parti varsa onunla ilgili gereken yapılır. Yasalar neyi gerektiriyorsa. Bir yapının terör örgütü olup olmadığına yargı karar verir. PKK terör örgütü diyorsa terör örgütüdür. FETÖ terör örgütü diyorsa öyledir. Yargının vermiş olduğu karar neyse o karara göre yürür. Devlet de ona göre şekil alır. Kendi görüşlerini ona göre ortaya koyar. Kararın ne çıkacağını bilmiyoruz ki.

KİMSEYLE GÖRÜŞMEYEN BİR YERDE SAYIN CUMHURBAŞKANI BUNLARI NEREDEN, NASIL BİLİYOR

Uzun zamandan beri İmralı’da tutuklu olan şahıs avukatlarıyla görüşmüyor, görüştürülmüyor. Ailesiyle de görüşmüyor, görüşemiyor. Dolayısıyla kimsenin bu konuyla ilgili ne düşünüyor, nasıl bir kararı var Türkiye ile ilgili, Sayın Cumhurbaşkanı önemsiyor demek ki, durduk yere Cumhurbaşkanı niye söyledi bu cümleyi, önemsiyor. İkincisi, hatırlayın Osman Öcalan TRT’ye çıktı. Kırmızı bültenle aranan bir Osman Öcalan, ne hikmetse TRT muhabiri onu buldu, röportaj yaptı. Bu da İstanbul’un 2. Seçimlerinden önceye geldi. Ne hikmetse Cumhur İttifakı’nın söylediğine benzer şeyler söyledi. Bu kadar çok rastlantı çok da mümkün görünmüyor açıkçası. Kimseyle görüşmeyen bir yerde sayın Cumhurbaşkanı bunları nereden, nasıl biliyor. Çıkıyor birşeyler söylüyor. Bir hesaplaşmadan bahsediyor. Şurası buraya hesap verecektir diyor. Bir diğeri, siyasetçiler vatandaşlar kime hesap verirler. Seçimle geliyorlarsa, vatandaşa hesap verirler. Yasalara aykırı bir iş yapıyorlarsa yargıya hesap verirler. Dolayısıyla ortada o ona hesap verecek, bu konunun aslında bizim çok da üzerinde duracağımız bir tarafı yok. Ama sayın Cumhurbaşkanının İstanbul’un 2. Seçimleri öncesinde yaptığı hamleler var, bir akademisyen mektup getirdi, bunu paylaştı. Biz bunların tamamını seçimde vatandaşın iradesine yönelik değiştirme olarak algıladık. Bugün bu sözlerin söyleniyor olması, yarı öbür gün sayın Cumhurbaşkanı belki altını doldurur. Ama biz Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaran cumhurbaşkanını unutmuş değiliz.

6 GENEL BAŞKANIN BİRARAYA GELECEĞİ TARİH HENÜZ BELLİ DEĞİL VE…

Şu anda bilmiyoruz. Henüz belli değil. Biraraya gelecekleri kesin  de tarihi belli değil demiyorum. Bunun için diğer siyasi partilerin genel başkanlarının da bu gerekliliği hissediyor olması lazım. Sadece bizim dile getirmemiz yeterli değil. Millet ittifakı içinde değil diğer siyasi partiler. Seçim zamanı yaklaştığında ittifaklar konusunda karar vereceğiz diyorlar. Ama bugün itibariyle 6 genel başkanın biraraya gelmesi sözkonusu değil. İttifak genişlerse iyi mi olur? İyi olur. Benzer şeyleri söylüyoruz. Ortaya fikirleri koyup o fikirler üzerinden yürümek çok daha doğru. Çok daha vatandaşa izleyeceğimiz rotayı gösteren bir yol olur.

DAVUTOĞLU’NA BİRŞEY SÖYLEYEMEM, ÇÜNKÜ BEYANI YOK AMA…

Davutoğlu’na dair bir şey söyleyemem. Çünkü beyanı yok. Ama ben doğru bir tarif yaptığı kanaatindeyim. İki genel başkanın baş başa yaptığı görüşmeyle ilgili bir şey paylaşmak nezaketli olmaz.

ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ OTORİTER VE DEMOKRATİK YÖNETİMDEN YANA OLANLAR ARASINDA BİR YARIŞ OLACAK

Özümsendi. Önümüzdeki süreç otoriter yönetimden yana olanlar ile demokratik yönetimden yana olanlar arasında bir yarış olacak. 5 yıl önce gelip deseydim ki, biz Saadet Partisi ile yan yana geleceğiz, inandırıcı gelmezdi herhalde. Milli nizamdan bu yana önemli bir siyasi gelenek. Şu andaki iktidarın birçok önemli figürünün geçmişte içinde bulunduğu bir parti. Bir tarafta Saadet, bir tarafta CHP, bir tarafta MHP içinden kopmuş gelen İYİ Parti var. Farklı dünya görüşü olan farklı vizyonu olan, bir Demokrat Parti var, Demokrat Parti ve CHP birbirinin rakibiydi, buradan baktığınızda nasıl yer alabiliyorlar. Biz onların hassasiyetlerini biliyoruz, duruşlarına saygı duyuyoruz. Diyoruz ki, aklı selimin hakim olabilmesi için farklı siyasi geleneklerden gelsek de yan yana durabilmeyi, asgari müştereklerde buluşmayı başarmamız lazım. Ki Millet İttifakı böyle oluştu.

İKTİDARIN İTTİFAKI TÜM BOZMA ÇABALARINA RAĞMEN LİDERLERİ GAYET SOĞUKKANLI VE…

İktidarın tüm bozma çabalarına rağmen, ittifakı bozma, ittifakı oluşturan partiler ve liderleri gayet soğukkanlı. Türkiye Millet İttifakı iktidara geldi, parlamenter sistem geldi, yargı bağımsızlaştı, medya özgürce gazetecilik yapabiliyor, hukuk devleti tekrardan kuruldu. Parlamenter sistem tekrar tesis edildiğinde tabi ki siyasi partiler seçime girerler, parlamentoda tek başına iktidar olur ya da girerler. Türkiye'nin önce normalleşmesi lazım. Ekonomi birinci öncelik. Ama Türkiye’nin normalleşmesi önemli bir öncelik. İlk siyasi başarı büyükşehir belediyelerinin kazanılması.

DEĞİŞMEYEN PARTİLER YOK OLUR

Size bir sır vereyim; CHP 98 yıllık bir parti. Neden bu kadar uzun zamandır hayatta. Tek parti dönemi vardı, demokrasiye geçildi, kimsenin burnu kanamadı. Darbeler, soğuk savaş ekonomik krizler gördük. 20 yıllık AKP iktidarını görüyoruz. CHP ayakta. CHP adapte olabilen bir siyasi pati. Adapte olamayanlar bir dönem parlıyor, sonra seçmen desteğini kaybedebiliyorlar. CHP dünyada gelişen yeni siyasi akımlara, bakışa, çerçeveye de uygun ir siyaset yürütebilen, kendi iç mekanizmalarında da uygulayabilen bir siyasi parti. Türkiye’nin önemli geleneklerinden biri MHP. Türkeş hayatta iken iktidar olabildi mi hiç? Erbakan oldu mu? Parçası oldu. Oradan bakarsak CHP de koalisyon ortağı olmuştu. Buradaki mesele şu, bugün güçlü bir iktidarın kurulamamış olması CHP lehine, ilk seçide kurulamayacağı anlamına gelmiyor. 22.65 örneğini o nedenle verdim. Sırdan kastım, değişim dediğiniz mesele, CHP’nin neden 98 yıldan beri güçlü bir siyasi figür olarak ülke siyasetinde bulunuyor olmasıdır. Kendi kadrolarını, programını, dünyaya bakışını düzenleyen ana felsefesini koruyarak, o değişimin kapısını hep açık bırakır. Değişemeyen partiler yok olur. Son on yılda Türkiye siyasetinde en çok değişen kendisini yenileyen parti CHP. Tüzük tarafına bakarsanız, cinsiyet kotası var. Gençlerin yüzde 20’lik bir kotası var. Bir diğeri CHP’nin daha önce baktığı ve ortaya koyduğu bazı politikaları, sayın Kılıçdaroğlu döneminde toplumun daha geniş kesimlerine ulaştırabiliyor.

UMARIM TOPLARLAR, İKTİDARA GELİRKEN ENKAZ DEVRALMAK İSTEMEYİZ

Umarım toparlar. Biz ülkenin sıkıntı içinde oymasını istemeyiz. İktidara gelirken enkaz devralmak istemeyiz. Ekonomik durumu tamamen bozulmuş bir iktüidarı istemeyiz. Sonuçta hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Birinin kötülüğü üzerinden iyilik istemek doğru değil. Kur şoku var, top hep dış mihraklara atıyor. Nedense ülkeyi yönetenlerin hiçbir suçu yok. MB başkanları sürekli değişiyor. Yaptığı hiçbir yanlış, eksik yok. Dolar birden 18 dolara çıkıyor. Biz herşeyi doğru yapıyoruz ama diye bir hikaye anlatıyor iktidar. Tamamen hikaye. Dünyada en sevilmeyen ülke herhalde ABD çıkar. Ama ABD dünyanın en güçlü ülkesi. Bizi sevmeyenler olabilir, biz binlerce yıllık devlet geleneğinin temsilcisiyiz. Vatandaşın ekonomik açıdan kendisini rahatlatacak bir iktidara ihtiyacı var.

EKONOMİ DÜZELSE DE KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUM, SİZ DÜZELECEĞİNE İNANIYOR MUSUNUZ?

Ekonomi düzelse de kazanacağımıza inanıyorum. Siz ekonominin düzeleceğine inanıyor musunuz? Yürütmüş oldukları hikayeler hikayelerini birkaç kez geriye sarmış hikayeler. Kur korumalı mevduata geçildi. Erzincan il başkanımız aradı, yanımdaki beyefendiye telefon geldi, ısrarla dövizini kur korumalı mevduata geçirmesini istiyorlar. Adamın 6 bin doları için banka müdürlerine talimat vermişler, bu sisteme geçirmeye çalışıyorlar. Bu ülkenin içinde bulunduğu acziyeti gösteriyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP