DOLAR 32,2897 0.08%
EURO 34,8520 0.3%
ALTIN 2.399,930,29
BITCOIN 1987206-1,60%
İzmir
22°

PARÇALI BULUTLU

üst menü altı
CHP İzmir Büyükşehir Aday Adayı Buğra Gökçe: ‘Ulaşım asgari ücretli ve öğrenciye indirimli-bedava olmalı

CHP İzmir Büyükşehir Aday Adayı Buğra Gökçe: ‘Ulaşım asgari ücretli ve öğrenciye indirimli-bedava olmalı

Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığını açıklayan ve sahada çalışmalarını sürdüren Buğra Gökçe, yoğun programı süresince İzmir’in günlük ve dijital medya platformu temsilcileri ile de buluşuyor.

ABONE OL
20 Aralık 2023 13:02
CHP İzmir Büyükşehir Aday Adayı Buğra Gökçe: ‘Ulaşım asgari ücretli ve öğrenciye indirimli-bedava olmalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

DEMOKRAT GÜNDEM-Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığını açıklayan ve sahada çalışmalarını sürdüren Buğra Gökçe, yoğun programı süresince İzmir’in günlük ve dijital medya platformu temsilcileri ile de buluşuyor.

Günlük gazetelerin ardından internet medyası temsilcilerinin bir bölümüyle bir araya gelen CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı, İzmir’in trafik-ulaşım, barınma, altyapı sorunlarının acil çözüm gerektiren maddeler olduğunu söyleyerek, projelerinin satır başlarından bahsetti.

ULAŞIM BEDELLERİ YÜKSEK

Buğra Gökçe, Büyükşehirlerde yüksek ve sürekli artan akaryakıt ve girdi fiyatlarına karşın sübvanse idelerek halka indirimli ya da düşük ulaşım bedeliyle hizmet verilerek fedakarlık yapıldığını ancak bunun ‘sürdürülebilir’ olmadığını söyledi ve hükümetin akaryakıttan belediyelerde KDV-ÖTV almaması önerisinde bulundu.

65 YAŞ ÜSTÜ YERİNE ASGARİ ÜCRETLİYE ULAŞIMI BEDAVA YA DA İNDİRİMLİ YAPMALI

Toplu ulaşımda 65 yaş üstü yerine asgari ücretle çalışan ve öğrenciler lehine indirimli ulaşımın öne çıkarılması gerektiğini kaydeden CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökçe, bu konuya dair düşüncelerini ise şu şekilde anlattı:

ULAŞIM BÜYÜKŞEHİRLERDE BU ŞEKLİYLE SÜRDÜRÜLEMEZ

“Ulaşımla ilgili mevzu büyükşehir belediyelerde bu biçimiyle sürdürülemez. Ulaşım bir hak. En dezavantajlı kesimlerin toplu ulaşımı kullanıyor. Bir kurum bir yolcuyu mal ettiğinin dörtte birine beşte birine yapıyorsa sürdürülemez. Bu maliyeti azaltmak devletin de görevi. Toplu taşımdan neden ÖTV, KDV alınıyor. Yatta yüzde 1 alıyorsunuz da belediye toplu taşımada ötv alınıyor. Servis taşımacılığında KDV yüzde 8, toplu taşım yüzde 18. Toplam girdileri devlet azaltmadığı sürece olmaz. 

HER GÜN İŞE GİTMEK ZORUNDA OLANA İNDİRİMLİ YADA BEDAVA ULAŞIM OLMALI

Mümkünse ulaşımı 65 yaş üstüne bedava yapacağına asgari ücretliye bedava olmalı. Her gün işe gitmek zorunda olan vatandaşa bedava ya da indirimli kart veririm. Asgari ücretli öğrenci bileti kullanmak için gidip açık öğretime kayıt yaptırıyor. Ben o vatandaşa indirimli kart vermek istiyorum. Devlet ÖTV, KDV indirsin. Bunlara limit koysun. Öğrenci ve asgari ücretliye en fazla indirimi yapayım. 

Akaryakıt, işçilik, amortisman. Bunların fiyatı füze gibi artarken siz ötekini azaltın, devlet de ucundan tutmasın. Bunlar olmaz. 

DEVLET DE ULAŞIMA İLİŞKİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

Asgari ücretli ve öğrenciyi korumak zorundayım. Ulaşıma ilişkin devlet de üzerine düşeni yapmalı. Ücretinden istisnasına kadar. Ulaştırma bakanlığına bunu da sundum. Devlet vatandaşını böyle bütünlüklü korur. Akaryakıtın ötv-kdv’sini ödetmeyin belediyeye. Bir yolcu 25-30 liraya mal edip, 12-13 lira alıyorsun, bu sürdürülebilir değil. “

BUĞRA GÖKÇE’NİN ÖNCELİKLERİNDEN BİRİ ULAŞIM

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökçe, çevre yolu ile Altınyol’u bağlayacak sistemin hayata geçmesi, köprülerin yenilenme ve güçlendirilme çalışmalarının yapılması gerektiğini, bunun için hem fon bulanabileceğini hem bakanlık ile temasa geçilerek ortak çalışmalar yapılabileceğini kaydetti.

FON BULUNABİLİR YA DA BAKANLIKLA GÖRÜŞÜLÜR

Buğra Gökçe, bu konudaki düşüncelerini ve neler yapılabileceğini özetle şöyle açıkladı: “Hazır güçlendirmeye çıkmışken, iki şeritten üç şeride çıkaracak köprülere ihtiyaç var. Dünya Bankası’na bunu önermiştim, Bu yol yapısını güçlendirmek için. Buna fon bulmak lazım ya da bakanlıkla görüşmek lazım. Bunu yaptığınızda hem şehri depreme hazırlarsınız.

İZMİR TRAFİĞİNE CAN SUYU VERMİŞ OLUNUR

Ulaştırma Bakanlığı ve Dünya Bankası’na gitmek lazım. Bunlar yaşamsal öneme sahip. Bunu yenilediğinizde dört beş köprüyü, peyder pey, İzmir trafiği için can suyu vermiş olacaksınız.  Çevre yolu ile ilk çevre yolu arasında bir yol sistemi var. Ona da çalışmıştım. İzmir’de yollar yapmak lazım. Çevre yolu ile Altınyol’u bağlayacak. İzmir’in bunlara ihtiyacı var. 

BAKAN BEYE GİDERİZ

Bakan buranın bölge müdürü. Kişi olarak sever sayarım da. Gider ‘Sayın bakanım bunu bunu yapalım, milli savunma ile görüşüp muvafakat alalım’ diyebiliriz, diyelim. Neyse, yolu bulunur. İzmir hem o köprülerini depreme dirençli hale getirmiş olur Altınyol’a kadar. Güncellemiş, depreme dirençli hale getirmiş ve günlük trafiğin de omurgasıdır burası. 

GÖKDELENLER BÖLGESİNDE YATIRIMCILARA YOL YAPTIRIMI OLMALI

Gökdelenler bölgesi var. Alsancak tarafından karşıya geçirecek köprüye ihtiyaç var. Akıl almaz bir yük geliyor. O bölgedeki yatırımcıların hepsine yol ile ilgili yaptırımlar getirmek gerekiyor.”

BU SİSTEMİ AYRIŞTIRMADAN NİHAYETE ERİŞME ŞANSI YOK

Yağmur suyu ayrıştırmanın önemli olduğunu, bu konuda AB’den yeşil dönüşüm projeleri aracılığıyla ciddi fonlar da yaratılabileceğini kaydeden CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökçe, şunları söyledi: “Yağmur suyu ayrıştırma da önemli. Yağış ve iklim krizinin mu kadar kritik hale geldiği dönemde, Merhum Piriştina döneminde birleşik sistem yapılmış. Konak’tan itibaren Çiğli’ye kadar. Olağanüstü elektrik faturası ve yolculuk demek. Yağmur suyu ve kanal birlikte gidiyor. Yağmur suyunu da arıtmaya gönderiyorsunuz. 

Büyük Kanal’ı başlangıçta ayrı olarak planlamış ama yüksek maliyet olunca birleşmiş. AB Yeşil Dönüşüm projelerine fon veriyor. Onları alacağız. Ayrıştıralım, oraya gitmesin. Aşırı yağışlarda arıtma da gelen suyu karşılayamaz ve yağmur suyu Çiğli’den denize taşıyor.

Kokunun ve o bölgedeki kirliliğin nedeni de bu. Bu sistemi ayrıştırmadan nihayete erişme şansı yok.  Kanalı açma ve tarama ve o birikimi alma işi. Dolayısıyla bu başlı başına önemli bir iştir. İzmir buna da uluslararası fon bulabilir.”

ADAMA GÖRE İŞ DEĞİL; İŞE GÖRE ADAM ALMAK LAZIM

Belediyelerdeki personel giderlerinin bütçe üzerinde oluşturduğu yük ile ilgili kendisine sorulan bir soruyu yanıtlayan Buğra Gökçe, “Ödeyebileceğini vermek gerekiyor. Sendikalara da cesur yüreklilikle anlatırım.  Adama göre iş değil işe göre adam almak lazım” ifadelerini kullandı.

AZİZ BAŞKAN SIKI BİR İNSAN-PARA KAYNAĞI POLİTİKASI UYGULADI

İzmir’de büyükşehir eski belediye başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde ve mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bir süre İzBB Genel Sekreterliği görevinde de bulunan Buğra Gökçe, iki dönemin finans politikalarını karşılaştırması soruna da yanıt verdi.

PARA VE İNSAN KAYNAĞI POLİTİKASI GEVŞEDİ

Gökçe,  “Aziz başkan sıkı bir insan ve para kaynağı politikası uyguladı. Ülke ekonomisi açısından da daha rahat bir dönemdi. Ama daha sonra her iki taraftan da bir negatif yönde paraların azaldığı görüldü. Para ve insan kaynağı politikası gevşedi. 

İZMİR’E HALK VE SOSYAL KONUT LAZIM

CHP Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Buğra Gökçe, İzmir’in en önemli sorunlarından birinin barınma ve konut ihtiyacı ile mevcut yapı stoğunun deprem ve afetlere dirençli hale getirilmesi için güçlendirilmesi ve-veya yenilenmesi olduğunu söyledi.

REZERV KONUT ALANI ÜRETMEK İÇİN DE ÖNEMLİ

Buğra Gökçe bunun için halk konut ve sosyal konutlar üretilebileceğini dile getirerek, “Belediye halk tipi konut, sosyal konut üretmeli. Uzundere’deki konutlar deprem sonrasında büyük vazife gördü. Yeni sosyal konutlar yapmamız lazım. Yerleri arsalar üzerinden doğru bir etüdle değerlendirilir. Kamunun da elinde araziler var. Gerekirse milli emlak ile de görüşülür. Ama kentte sosyal konut yapmak yazım. Bu, rezerv konut alanı üretmek için de önemli” dedi.

Sosyal konut ve yeni konutlar üretilmesi için denenecek yollar hakkında da bilgiler veren Buğra Gökçe, büyükşehirin kolaylaştırıcı, ön açıcı misyonunun da seferber edileceğini kaydetti.

HİÇBİR KURUM TEK BAŞINA YAPI STOĞUNU YENİLEYEMEZ; İŞBİRLİĞİ ŞART

Gökçe, tek başına hiçbir kurumun İzmir’deki yapı stoğunu yenileyemeyeceğinin altını çizerek,  konuya dair açıklamalarını şöyle sürdürdü:  “Rezerv konutu yaratırım demek lazım vatandaşa. Bakanlık ile de bunu konuşmak lazım. Bu aynı zamanda olası deprem anında acil durum müdahale planının içindedir. Ben bunları üretebilirim. Bunların bir bölümü kamunun elinde kalır. Bir bölümü ilk kez konut alacak kriter konur. Onlara satış için bankalarla konuşulur. Emlak kredi bankası ya da diğer bankalarla.

Belediye bunların bir bölümünü kat karşılığı verebilir. Bu, İzmir’in depremden kaynaklı bir çözülmesi gereken sorunudur. Evini yenilemek isteyen dar gelirliler için de önemli. Belediye kolaylaştırıcı, ön açıcı olan seferber olması önemli. 

VATANDAŞ EVİNİ YENİLEMEK İSTİYOR AMA…

Hiçbir kurum tek başına yapı stoğunu yenileyemez. Halkın kendisinin harekete geçmesini sağlayacak işler önemli. Vatandaş evini yenilemek istiyor. Müteahhit benden bir milyon istiyor diyor. Halktan yana bir konut politikası olarak tarif edebiliriz bunu. Ben bunu kamuoyuyla model olarak paylaşacağım.”

ŞU ANDA BUNA ÇALIŞIYORUZ

“Şu anda buna çalışıyoruz. Ne yapacağız? Sermayenin de girmesi gerekiyor. Bu işleri yapabilmek adına yatırım yapacak adamın kendisini rahat hissedeceği olanakları kamu sağlarsa iş oluyor. Aksi durumda yatırımcı bulamıyorsunuz” diyen Buğra Gökçe, imar mevzuatının da hızla değişmesi gerektiğini vurguladı ve “Ev almak istiyorum diyen vatandaşa da sosyal konut. Evini yenilemek, ilk kez ev almak isteyenler. Kamu elindeki araziler, askeri alanlar açılsın imara. Zorunlu olunan durum vardır. Deprem gibi bir can kaybı.  Deprem ve yapı stoğu İzmir’in önemli sorunlarından biri” ifadelerini kullandı.

İMAR VE PLAN MEVZUATI MUTLAKA DEĞİŞMELİ

Buğra Gökçe, 3194 sayılı İmar Mevzuatı’nın değişmediği gibi sürekli çıkarılan imar aflarının sonuçlarının depremler sonundaki yıkım tablosuyla ortaya çıktığını dile getirerek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“İmar mevzuatı hala değişmedi. Hala 3194 sayılı yasa. Üzerine bir sürü imar affı çıkarıldı, depremde de sonuçlarını gördük. 

Kaçak yapı yaptı, ceza kestin, belediye bürokrasisi kendini kurtardı. Vatandaş da razı. Ben zaten yaptım, af çıkıncaya kadar beklerim diyor. Parası karşılığı öderiz bunu devlete diyor. İmar mevzuatının gerçek bir şehircilik mevzuatı olarak yenilenmesi gerekiyor. 

40 KURUMUN PLAN YAPMA YETKİSİ VAR

40 tane kurumun plan yapma yetkisi var. TOKİ’sinden özelleştirme idaresine kadar. Kültür bakanlığından çevre ve şehircilik bakanlığına kadar. 

YAPILARDA BODRUM KAT ÇOK ÖNEMLİ

Bodrum kat çok önemli. Bayraklı’da yıkılan binalar 7-8 kat idi. Gecekondu, kule yıkılmadı. Yapı teknolojisi açısından en kırılgan yapı 5-8 kat arası. Yıkılan binaların çoğunda bodrum yok. Oturduğu tabandan genişleyerek yukarı çıkmış. Bazılarında asma kat var. Bunları mevzuatın yasaklaması gerekiyor. Bundan sonra yapıların böyle verilmemesi lazım.

PLAN MEVZUATININ DA YENİLENMESİ GEREKİYOR

Plan mevzuatının da yenilenmesi gerekiyor. Biz bunlara ilişkin kendi meclisimizdeki işleri yapacağız. Gerekirse bakanlığı da zorlayacağız. Türkiye’ye birinci dereceden ben anlatırsam daha etkili olur diye düşünüyorum.”

İlginizi çekebilir: İmamoğlu müjdeyi verdi: İstanbul’un tüm meydanlarını ferah alanlara dönüştürüyoruz

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP