DOLAR 32,2714 -0.22%
EURO 34,7963 -0.08%
ALTIN 2.411,630,77
BITCOIN 2046420-1,05%
İzmir
25°

AÇIK

üst menü altı
DEVA Lideri Babacan'dan İzmir mesajları

DEVA Lideri Babacan'dan İzmir mesajları

ABONE OL
27 Mayıs 2021 10:46
DEVA Lideri Babacan'dan İzmir mesajları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Partisinin İzmir il başkanlığı binasının açılışını yapmak üzere dün İzmir’e gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir’de yayın yapan basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ve gazetecilerle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan ve gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidar partisinin erken seçim seçeneğini düşünmediğini belirtti. Ülkenin erken seçime gidilme koşullarında olduğunu dile getiren Babacan, ittifaklara karşı olmadıklarını ancak bugünden bunu konuşmanın erken olduğunu belirtti.

DEMOKRAT GÜNDEM- Partisinin ilk 90 ve ilk 360 günlük programının hazır olduğunu ve önümüzdeki hafta her alandaki eylem planlarını açıklamaya başlayacaklarını belirten DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Ali Babacan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı erken seçim çağrısını değerlendirdi.

GÖZ GÖRE GÖRE SEÇİME GİTMEZLER DİYE DÜŞÜNÜYORUM

Ali Babacan, iktidar partisinin erken seçime gitmeyeceği kanaatinde olacağını belirterek, “Neredeyse her gün aslında bir seçim kampanyasının ortasındaymışız gibi geçiyor. Dün İzmir’e seçim otobüsümüzle girdik. Ülkede artık bir iktidar değişikliğine ihtiyaç var ve gittikçe artıyor. Mevcut iktidarın sorunları çözeceğine dair inanç ve beklenti toplumda çok çok düşmüş durumda. Cumhur İttifakının iki ortağının başarılı olma şanslarının çok çok yavaşladığını görüyoruz. Seçime her halde göz göre göre gitmezler diye düşünüyorum” dedi.

İTTİFAKA KARŞI DEĞİLİZ ANCAK….

Seçim öncesi ittifaklara karşı olmadıklarını ancak bunları konuşmanın erken olduğunu dile getiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “İttifaka karşı değiliz ama peşinen ittifak istiyoruz, şu ittifakın içinde olmak istiyoruz demiyoruz. Günü geldiğinde. Ama o gün oluşacak bir ittifak içinde yer alabiliriz de. Ama bugünden konuşmanın erken olduğunu düşünüyoruz. Önceliğimiz teşkilat yapımızı tamamlayıp vatandaşlarımıza kendimizi anlatabilmek” diye konuştu.

""

TEHDİTLE VE KABADAYILIKLA ÜLKEYİ YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında sarf ettiği sözleri sert bir dille eleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Sayın Cumhurbaşkanının bir muhalefet partisinin genel başkanı ile ilgili ifade ettiği sözler bu ülke adına utanç kaynağı. Ben görevimi tarafsızca yapacağım diye yemin ediyor. Tüm ülkenin tüm vatandaşların güvenliğinden sorumlu olan bir devletin başına olan bir kişinin bir siyasi rakibi tehdit etmez. Bu ne demektir ya? Bu suç örgütleri, çeteler, mafyalar, onlar o kadar devlet yönetimiyle içli dışlı hale gelmiş ki, devleti yönetenlerin zihniyeti de öyle olmuş. Tehditle ve kabadayılıkla ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Hukuk devletine böyle bir şey yakışır mı? Gerçekten hayretler içinde dinledim ve ülkem adına utanç duydum. Bir ülkenin tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanı bir genel başkana şiddet eğilimi, şiddet vakası olduğunda yapacağı iş güvenlik birimlerini göreve çağırmaktır. Bu nasıl bir şeydir. Kışkırtıcı. Bu ülkede olacak siyasal şiddetin, parti üst yöneticilerin yönelik bir şiddetin sorumlusu cumhurbaşkanıdır. Bunun yolunu açmıştır, teşvik etmiştir. Kabul edilemez. Türkiye ya bir hukuk devleti olur ya da çete ve mafyaların eline düşmüş bir ülke olur. Suç örgütleri arasında paylaşılmış bir ülke istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

YARGI KORKUYOR VE BASKI ALTINDA

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına ardından uzun süre sessiz kalan Cumhurbaşkanının savcıları göreve çağırmamasını da eleştiren Ali Babacan, Türkiye’de yargının ağır bir baskı altında olduğunu savundu. Babacan, “Cumhurbaşkanının dünkü değerlendirmelerine gelecek olursak; dünkü açıklamalar ibretlik açıkçası. Her açıdan ibretlik. Detaylı bir değerlendirme duymadık. Ben şunu bekliyordum, savcılar uyuyor mu demedi. Bütün iddiaları, karşılıklı iddialar var, ithamlar var, tüm iddia ve ithamların savcılıklar tarafından incelenmesi gerekir ifadesini beklerdim. Çünkü yargı korkuyor ve baskı altında. Cumhurbaşkanı bana kızar, sürülür müyüm, ihraç mı edilirim korkularıyla işlerini yapmaya çalışıyorlar” açıklamasını yaptı.

""

SEDA KAYA: İZMİR’DE EN BÜYÜK SIKINTI HANTALLIK VE KADROLAŞMA

Toplantıda yerelde İzmir’de iktidar olan CHP ve büyükşehir belediyesinin faaliyetlerini nasıl bulduğu sorusu sorulan DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya bu soruya, hantallık ve kadrolaşmanın en büyük şikayet konusu olduğu yanıtını verdi.

SEDA KAYA: SEÇİMLE KAZANILAMAYAN İLÇELERİN BAŞKA YÖNTEMLERLE ….

İl Başkanı Kaya, “Hantallık ve kadrolaşma en büyük sıkıntı İzmir’de. Uzun süre iktidar olmanın verdiği sıkıntılardan ileri geldiğini düşünüyoruz. Belediye hizmetlerinden en büyük şikayet kadrolaşma ve hantal bürokrasi. Tunç başkanın son 2 yıllık performansını değerlendirirsek, vizyonunu olumlu bulmakla beraber kaynak ve ekibinin olmadığını düşünüyoruz. İzmir’de seçimle kazanılamayan ilçelerin başka yöntemlerle alındığını görmek aslında iktidar partisinin demokrasiye olan inancının ne kadar olduğunu net gösteriyor. İlkesel bir duruşumuz var. İzmir halkı oy vererek seçtiği bir belediye başkanı varsa, bunun görevden alınıp ya da vefat durumunda iktidar değişikliği için malzeme olarak kullanılması, siyasal iklimin iyice seviyesinin düştüğünün göstergesi olduğunu düşünüyoruz” dedi.

ALİ BABACAN’IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

İLİŞKİ ZİNCİRİ İLE KURULMADIK

İzmir il teşkilatımızın hizmet binasının açılışı için buradayız. Resmi açılışını bugün yapacağız. Bir yaşını doldurdu partimiz. 14 aylık bir siyasi partiyiz. 81 ilin tamamında il başkanlarını görevlendirmiş durumdayız. 973 ilçenin 600’ünde ilçe başkanlarımız görevlerinin başında. Seçimlere girmeye hak kazandık. Sıfırdan teşkilatları kurmamıza rağmen seçime girme hakkını rekor sürede tamamladık. Hızlı hareket etmemizin en önemli sebebi üye ve gönüllü olmak isteyen arkadaşlarımızın pek çoğu ile beraber hareket etmemiz. İlişki zinciriyle kurulmadık. Tüm vatandaşlarımıza fırsat eşitliği içinde teşkilata katılma olanağı sunduk. Hazır teşkilat yapısı olan bir partinin üzerine kurulmadık. Ya da bölünen bir partinin kısmi yapısı üzerinden kurulmadık. Önümüzdeki aylarda ilçe kongrelerimiz vesilesiyle sizlerle yine beraber olacağız.

İLK 90 VE İLK 360 GÜN PROGRAMIMIZ HAZIR

20 ayrı alanda bir sonraki seçimlerden sonra kurulacak hükümetin ilk 90 ve ilk 360 gününde yapılacakların detaylı hazırlığını yaptık. Son görüşler ele alınıyor. Fasikül fasikül hazırlığımızı açıklamaya başlayacağız. Bu da siyaset tarihinde bir ilk. Sadece sorunları ortaya koyan bir siyasi parti değil her konuda çözüm üreten bir siyasi partiyiz. Önümüzdeki hafta. Tarımda 62 maddelik eylem planımız var örneğin. Yine eğitimde, sağlıkta, yargı reformunda neler yapılması gerekiyor. Yetkin  bir ekibimiz var. Geniş bir networkumuz var. Kendi kadrolarımızda o konuya hakim arkadaşlarımız olsa da akademisyenlere, stk’lara, düşünce kuruluşlarının da görüşlerini mutlaka alıyoruz.

3. ÇALIŞMA ALANIMIZ HIZLI DEĞİŞEN ÜLKE GÜNDEMİ

3. çalışma alanımız da hızlı değişen ülke gündemi. Son bir ay içinde memleketin içinden geçtiği durumu düşünürseniz gündem zenginliği açısından dünyada ilk sırada gelen ülkelerdeniz. Yoğun bir gündemimiz var ama aynı zamanda çok olumsuz, pek çok üzücü haber ve gelişme oluyor. Bütün bu gelişmeleri yakından izleyip doğru bir tutum ortaya koymak. Vatandaşların gerçekleri doğru kaynaklardan mümkün olduğunca duyması önemli. Basının bir kısmı bunu karşılıyor. Ülkenin gerçekleri hakkında mümkün olduğunca doğruları anlatabilmek.

""

KORKUSUZ VE DÜZGÜN BİR KADROYA İHTİYAÇ VAR

Bu 3 çalışma alanı yoğun şekilde devam ediyor. Ülkemizin sıkıntıları çok büyük. Her alanda sorunlar var ve bunlar büyüyor. Türkiye’nin sorunları hiçbir alanda çözülmüyor, eski sorunlar büyüyerek devam ediyor. Biz bunun böyle olacağını gördük. DEVA Partisi zaten bunun için kuruldu. Mevcut siyaset yapısının tümüyle reddedildiğini gördük vatandaşlar tarafından. Büyük ihtiyacı ziyaret ettiğim her ilçede görüyorum. Her gün iyi ki DEVA Partisi’ni kurmuşuz diyorum. Korkusuz ve düzgün bir kadroya ihtiyaç var.

SEÇİME HERHALDE GÖZ GÖRE GÖRE GİTMEZLER DİYE DÜŞÜNÜYORUM

Neredeyse her gün aslında bir seçim kampanyasının ortasındaymışız gibi geçiyor. Dün İzmir’e seçim otobüsümüzle girdik. Ülkede artık bir iktidar değişikliğine ihtiyaç var ve gittikçe artıyor. Mevcut iktidarın sorunları çözeceğine dair inanç ve beklenti toplumda çok çok düşmüş durumda. Cumhur İttifakının iki ortağının başarılı olma şanslarının çok çok yavaşladığını görüyoruz. Kaybedecekleri inandıkları. Seçime her halde göz göre göre gitmezler diye düşünüyorum. Şu andaki hükümetin seçime gitmesi için bazı şartların oluşması lazım. Mesela ortaklığın bozulması. Yurtdışındaki bir suç örgütünün başındaki insanın yaptığı açıklamalar ithamlar iddialar, tabi bunların hepsi teyide muhtaç, sayın Cumhurbaşkanının uzun bir sessizlikten sonra dünkü tercihi mevcut düzenin devamından yana oldu. Ya kendi yakın arkadaşlarına bakanlarına karşı bir tutum alıp ortağını kaybedecekti, kaybettiği anda seçime gitmek zorunda kalacaktı ülke. Veya şu andaki kötü düzenin devamından yana olacaktı. Eğer güvenseydi nedir kardeşim, çok kötü bir tablo deseydi. Böylesi bir ortamda mevcut düzenin devamı oldu. Biz bunu bekliyorduk. Sürpriz değildi bizim için. Cumhurbaşkanının tercihidir bu. Vatandaşın da bir kanaati değerlendirmesi mutlaka olmuştur. Vatandaş da söyleyeceğini seçim günü geldiğinde söyleyecektir. 2023’e kadar sistem dayanır mı? Ekonomimiz taşıyabilir mi? Bunu zaman gösterecek.

İTTİFAKA KARŞI DEĞİLİZ AMA PEŞİNEN ŞU İTTİFAKIN İÇİNDE OLMAK İSTİYORUZ  DEMİYORUZ

İttifak kanunla çıkarılan bir hukuki form. Adı üzerinde bir seçim ittifakı. Seçimler yaklaşırken siyasi partiler ittifak kuruyorlar. En önemli farkı yüzde 10 baraj mecburiyeti ortadan kalkıyor. DEVA Partisi çok yeni bir siyasi parti. Önceliğimiz kendi özgün kimliğimizi ortaya koymak. Vatandaşların  bizi daha iyi anlamasını sağlamak. Kendimizi daha iyi anlatmak için çalışmak. İttifaka karşı değiliz ama peşinen ittifak istiyoruz, şu ittifakın içinde olmak istiyoruz demiyoruz. Günü geldiğinde. Ama o gün oluşacak bir ittifak içinde yer alabilir de. Ama bugünden konuşmanın erken olduğunu düşünüyoruz. Önceliğimiz teşkilat yapımızı tamamlayıp vatandaşlarımıza kendimizi anlatabilmek.  

ORTAK ADAY ARAYIŞI KONUSUNU DEĞERLENDİRMEDİK

Görüşmelerimizde ittifak kelimesi geçmedi. Diğer siyasi parti görüşmelerimizde. Bunları konuşmak için çok erken. Zamanı geldiğinde bunlar değerlendirilecektir. Hiçbir siyasi parti cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu konuşmadık. Ortak aday arayışı konusunu değerlendirmedik. Çünkü bunun için de çok erken. Siyasi partilerin her birinin genel başkanı var. Beklenen her partinin genel başkanının ülke yönetimine talip olmasıdır. 2018 yılından bu yana artık iki ayrı seçim yapılıyor. Cumhurbaşkanını seçiyor ülkemiz bir de milletvekillerini. Bu iki ayrı seçim. Seçim sonuçlarına baktığınızda patilerin kendi oy oranlarına ve adaylarının aldığı oylara bakın ciddi farklar var. Adaylık konusunda seçimlerden önce karar verilecek bir husustur. İsteyen partiler bir araya gelip beraber değerlendirir. Bugünden bunları asla konuşmuyoruz.

""

İKİYE KATLANAN BİR HAZİNE BORCU VAR

Türkiye varlık içinde yokluk çekiyor. Şu andaki ekonominin içinde olduğu durum bu. Güven olmadığı için, belirsizlikler olduğu için. Şu anda yatırımlar çok düştü. Yatırım olmayınca işsizlik rakamları artıyor. Özellikle genç işsizlik oranı yüzde 27’lerde. Bütçe açığı artmaya başladı. Bütçe açık verince borçlanılıyor. İkiye katlanan bir hazine borcu. MB rezervleri çarçur edildi. Eksik 60 milyar dolara düşmüş bir döviz rezervimiz var. Son bir aydır organize suç örgütleri, mafya. Siyaset, mafya, suç örgütü ilişkileri ülkenin gerçek gündeminden uzaklaştırdı. Yazar kasalar fırlatıldı ama yoksulluktan kendi canına kıyan insanlar var. Bu hükümet maalesef bunu da gösterdi. Vatandaş da en büyük sorunun ekonomi ve işsizlik olduğunu söylüyor. Yoksulluğu, açlığı, işsizliği örtmek için gündem değişikliği işlerine gelmiş olabilir. Bu ülkenin gerçek gündemi şu anda ekonomi. Bugün esnaf ziyareti yapacağız. İzmir’deki son durumu da yerinde gözlemleme şansı bulmuş olacağız.

YARGI SÜRECİNİN BAŞLATILMAMASI KONUSUNDA AĞIR BİR BASKI SÖZKONUSU MAALESEF

Cumhurbaşkanının dünkü değerlendirmelerine gelecek olursak; dünkü açıklamalar ibretlik açıkçası. Her açıdan ibretlik. Detaylı bir değerlendirme duymadık. Ben şunu bekliyordum, savcılar uyuyor mu demedi. Bütün iddiaları, karşılıklı iddialar var, ithamlar var, tüm iddia ve ithamların savcılıklar tarafından incelenmesi gerekir ifadesini beklerdim. Çünkü yargı korkuyor ve baskı altında. Cumhurbaşkanı bana kızar, sürülür müyüm, ihraç mı edilirim korkularıyla işlerini yapmaya çalışıyorlar. Kolay değil. Öyle davalar, konular yaşandı ki, ya hapse atacağım bu kişiyi ya kendim h apse gireceğim ikilemini yaşadı bu ülkede savcılar. Yargı süreçleri kendi istedikleri gibi seyrediyorsa sorun yok ama arzu etmedikleri bir yargı sürecinin  başlatılmaması konusunda da ağır bir baskı söz konusu maalesef.

""

O SÖZLER BU ÜLKE ADINA UTANÇ KAYNAĞI

Sayın cumhurbaşkanının bir muhalefet partisinin genel başkanı ile ilgili ifade ettiği sözler bu ülke adına utanç kaynağı. Ben görevimi tarafsızca yapacağım diye yemin ediyor. Tüm ülkenin tüm vatandaşların güvenliğinden sorumlu olan bir devletin başına olan bir kişinin bir siyasi rakibi tehdit etmez. Bu ne demektir ya? Bu suç örgütleri, çeteler, mafyalar, onlar o kadar devlet yönetimiyle içli dışlı hale gelmiş ki, devleti yönetenlerin zihniyeti de öyle olmuş. Tehditle ve kabadayılıkla ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Hukuk devletine böyle bir şey yakışır mı? Gerçekten hayretler içinde dinledim ve ülkem adına utanç duydum. Bir ülkenin tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanı bir genel başkana şiddet eğilimi, şiddet vakası olduğunda yapacağı iş güvenlik birimlerini göreve çağırmaktır. Bu nasıl bir şeydir. Kışkırtıcı. Bu ülkede olacak siyasal şiddetin, parti üst yöneticilerin yönelik bir şiddetin sorumlusu cumhurbaşkanıdır. Bunun yolunu açmıştır, teşvik etmiştir. Kabul edilemez. Türkiye ya bir hukuk devleti olur ya da çete ve mafyaların eline düşmüş bir ülke olur. Suç örgütleri arasında paylaşılmış bir ülke istemiyoruz.

TÜRKİYE KARŞILIKSIZ DESTEK-HİBEDE G20’DE SON SIRADA

Karşılıksız destek, hibeye- baktığınızda G20’de son sırada. Destekler kredi şeklinde verildi. Çiftçiye, esnafa kredi. Zaten yüksek olan borcun üzerine daha fazla borcun eklenmesi. Yeni borç eski borçlarla toplandı. Çiftçinin, esnafın, küçük işletmelerin hatta bazı büyük şirketlerin borcuna baktığınızda pandemi tamamen ortadan kalktığında dahi bu borçları ödemesi mümkün olmayacak. Bu kadar ağır borç yükünün altından kalkamayacak çok sayıda vatandaş, esnaf olacak. Biz bu işin ekonomi tarafı, sağlık tarafının nasıl yönetileceğini ortaya koyduk. En son esnafa 3-5 binlik destek söylendi. Bunun şartları açıklanmadı. Daha önceki kira desteklerine bakın. Almadık, alamadık diyorlar. 3-5 bin lirayı göreceğiz, ne kadar kişi faydalanabilecek. Tek işçi çalıştıran bir işletmenin aylık maliyeti 4 bin 200 lira. 3-5 bin liralık bir defalık destek hangi yaraya merhem olacak, hangi açığı kapatacak? Hükümet bunu yapamıyor. Çünkü pandemi öncesinde bu ülke krize sokulmuştu zaten. Büyüme oranı yüzde 1 idi 2019’da. 2019’da akraba bakan, taraflı cumhurbaşkanı el ele verip bu ülkenin ekonomisini batırmakla meşguldüler. MB rezervlerindeki eksilme pandemi ile başlamadı ki. 40 milyar liralık yedek akçeyi bir günde harcadılar. Bizim yıllarca ak akçe kara gün içindir dediğimiz döviz rezervleri zaten tükeniyordu. Biraz para basmaya çalıştılar. Kur derhal tepki verdi. Kur krizi yaşadı Türkiye 3 kez. Yazık değil mi? Bunlar sert ataklar. Şu anda ülkeyi yönetemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Tüm esnafımız, çiftçimizi, dar gelirli vatandaşı zor duruma düşürmüş bir iktidarla karşı karşıyayız. Maalesef işler iyiye gitmeyecek. Biz bunları görüyorduk, biliyorduk. Onun için yola çıktık.

""

İZMİR KUCAĞINI, GÖNLÜNÜ AÇTI BİZE

Sorunların bu kadar farkında olan bir şehrin çözümler konusunda bu kadar hazırlıklı olan DEVA’ya destek vereceğine inanıyoruz. Havaalanından şehre girerken vatandaşlardan gördüğümüz ilgi ve teveccüh tespitimi teyit ediyor. İzmir kucağını, gönlünü açtı dün. Bugün de buluşmalarımızla bunun teyit edileceğine inanıyorum. Sorunlar konusunda farkındalığı yüksek olan bir partiye desteğinin yüksek olacağına inanıyoruz. İzmir ekibine inanıyor ve güveniyorum.

SEDA KAYA: HANTALLIK VE KADROLAŞMA İZMİR’DE EN FAZLA ŞİKAYET

Hantallık ve kadrolaşma en büyük sıkıntı İzmir’de. Uzun süre iktidar olmanın verdiği sıkıntılardan ileri geldiğini düşünüyoruz. Belediye hizmetlerinden en büyük şikayet kadrolaşma ve hantal bürokrasi. Tunç başkanın son 2 yıllık performansını değerlendirirsek, vizyonunu olumlu bulmakla beraber kaynak ve ekibinin olmadığını düşünüyoruz. İzmir’de seçimle kazanılamayan ilçelerin başka yöntemlerle alındığını görmek aslında iktidar partisinin demokrasiye olan inancının ne kadar olduğunu net gösteriyor. İlkesel bir duruşumuz var. İzmir halkı oy vererek seçtiği bir belediye başkanı varsa, bunun görevden alınıp ya da vefat durumunda iktidar değişikliği için malzeme olarak kullanılması, siyasal iklimin iyice seviyesinin düştüğünün göstergesi olduğunu düşünüyoruz. 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP