Nöbetçi Eczaneler
Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi, eşiyle tartışma yaşadıktan sonra onu zorla evden çıkarıp kapıyı kilitleyerek içeri girmesini engelleyen kocaya verilen mahkumiyeti onayladı. Karar, aile içi şiddet vakalarında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunun unsurlarına ilişkin önemli bir emsal oluşturuyor.
OLAY VE İLK YARGILAMA
Olay, eşler arasında yaşanan tartışma sırasında gelişti. Sanık koca, tartışma esnasında eşine hakaret ettikten sonra onu zorla evden çıkardı ve kapıyı kilitleyerek kadının içeri girmesini engelledi.
Mağdur kadının şikayeti üzerine hakkında dava açılan sanık, Eskil Asliye Ceza Mahkemesi’nce ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 10 ay hapis cezasına mahkum edildi.
YARGITAY’DAN İLK BOZMA KARARI
Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi, dosyayı ilk incelemesinde suçun ‘eşe karşı’ ve ‘cebir kullanılarak’ işlendiğini tespit etti. Daire, sanığın daha ağır ceza alması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu.
Bu bozma kararı sonrasında ikinci yargılamada sanığın hapis cezası üç yıl dört aya çıkarıldı.
‘KAZANILMIŞ HAK’ DEĞERLENDİRMESİ
Sanık kocanın itirazı üzerine dosya yeniden Yargıtay’a geldi. Yargıtay bu kez farklı bir değerlendirme yaptı ve sanığa verilen 10 ay hapis cezasını aleyhe temyiz olmadığından ‘kazanılmış hak’ saydı.
Yüksek mahkeme, yerel mahkeme kararını düzelterek onayladı ve cezanın 10 ay olarak kesinleşmesine karar verdi.
KARARIN GEREKÇESİ
Yargıtay’ın onama kararında, eylemin sanık tarafından işlendiği, suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği vurgulandı. Kararda ayrıca sanık hakkındaki ceza yaptırımının yasal bağlamda gerekçelendirildiği belirtildi.
Bu değerlendirme, mahkemenin suçun unsurlarını doğru tespit ettiğini ve cezanın orantılı olduğunu ortaya koyuyor.
EMSAL NİTELİĞİNDEKİ KARAR
Yargıtay’ın bu kararı, aile içi şiddet vakalarında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçunun nasıl değerlendirileceğine dair önemli bir emsal oluşturuyor. Kararın, benzer vakalarda yerel mahkemelere rehberlik edeceği değerlendiriliyor.
Özellikle eşi evden zorla çıkarma eyleminin hürriyeti kısıtlama suçu kapsamında değerlendirilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki araçların etkin kullanımına örnek teşkil ediyor.