DOLAR 32,2959 -0.15%
EURO 34,8320 0%
ALTIN 2.414,240,88
BITCOIN 2051186-1,38%
İzmir
21°

AÇIK

üst menü altı
İzmir Yaşam Alanları Meclisi'nden 'Çeşme Projesi' tepkisi

İzmir Yaşam Alanları Meclisi'nden 'Çeşme Projesi' tepkisi

ABONE OL
22 Temmuz 2022 21:46
İzmir Yaşam Alanları Meclisi'nden 'Çeşme Projesi' tepkisi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İzmir Yaşam Alanları Meclisi, Çeşme Projesi ile ilgili yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Karar büyük tepki topladı. Çeşme Projesi hakkında STK ve meslek örgütlerinin yürütmeyi durdurmaya yönelik yaptığı başvuru Danıştay tarafından reddedildi. Yürütmenin durdurulmasını isteyen STK ve meslek örgütleri Danıştay'ın aldığı bu kararı bir basın toplantısıyla değerlendirdi.Danıştay 6. Dairesi'nin Çeşme Projesi’ne yönelik yürütmeyi durdurma talebini reddetmesine tepki gösterdi. Açıklamada, "İzmir’in Kanal İstanbul’u olan projenin hemen durdurulmasını istiyoruz. Alınan hukuk dışı Danıştay kararını tanımıyoruz" denildi. 

Çeşme Projesi’nin Çeşme-Urla yarımadasının doğal yapısına telafisi güç zarar vereceğinin bilirkişi raporuyla da kayıtlara geçmesine karşın Danıştay 6. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma taleplerini reddetmesinin ardından harekete geçen İzmirli avukatlar, dosyayı bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na taşıdı. 

Öte yandan İzmir'de çevre sorunlarına duyarlı vatandaşların biraraya gelmesiyle oluşan İzmir Yaşam Alanları Meclisi üyeleri de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilmek istenen Çeşme Projesi’ne yönelik yürütmeyi durdurma istemini reddeden Danıştay 6. Dairesi'ni protesto etti.

Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan çevreciler, "Yaşamı savunuyoruz, İzmir'i savunuyoruz" yazılı dövizler açıp, "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" sloganı attı. Basın açıklamasını İzmir Yaşam Alanları üyesi Erol Akcan okudu. 

Açıklamada şu tespit, eleştiri ve çağrıda bulunuldu: 

"İktidar görmezden geldi"

"İzmir Yaşam Alanları özneleri olarak 'İzmir’in Kanal İstanbul’u' olarak adlandırdığımız Çeşme, Yarımada Turizm projesi ile ilgili açtığımız davada bilirkişilerin 'Bu proje yapılamaz' raporuna karşın Danıştay 6. Dairesi'nin çoğunlukla projeyi onaylamasını kabul etmiyoruz. 2020 yılının ilk ayından bu yana yaşanan talan projesinin hayata geçirilmesine yönelik bu süreçte; sermayenin iştahı, isteği ve gözü karalığı ilk günden biliniyor, görülüyordu. Ancak iktidar ne hukuka ne odaların nesnel raporlarına ne bilirkişi bildirimlerine ne de kamuoyu tepkisine itibar etmedi, kulak vermedi, tüm gerçekleri görmezden geldi.

"Danıştay kararını tanımıyoruz"

Kamuya ait olan bu alanların sermayeye peşkeş çekilmesini bölge halkı, ülke insanları istemiyor. Bu karar bir avuç sermayenin çıkarına hizmet etmekten ve bölgedeki tüm varlıkların var olma, yaşama haklarını gasp etmekten, yaşamı yok etmekten başka bir anlam taşımıyor. Bu el değmemiş özgün coğrafyaya bomboş, satılacak arazi olarak bakılmasın diyoruz. Su sıkıntısı içindeki Yarımada’da, Konak ilçesinden büyük bir alana golf sahaları planlanmasını istemiyoruz. Nüfusu yoğunlaştırılıp, doğanın dengesinin bozulmasına karşı çıkıyoruz. İzmir’in Kanal İstanbul’u olan projenin hemen durdurulmasını istiyoruz. Alınan hukuk dışı Danıştay kararını tanımıyoruz."

"Rant projesinin karşısındayız"

İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, çevre sağlığının önemine dikkat çekerek, "Çeşme gibi ülkemizin en değerli, doğal olarak en güzel, verimli, insan sağlığı açısından son derece kıymetli bir bölgesinin rant alanına açılmış olmasını kabul edemeyiz. Böyle bir rant projesinin karşısında olduğumuzu ve bu yönde çaba gösteren bütün örgütlere destek vereceğimizi beyan ederiz" diye konuştu.

Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu da "Vahşi kapitalizmin Yarımada'yı talanına izin vermeyeceğiz" dedi. 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP