İzmir’de bir boşanma ve tazminat davasında ortaya çıkan detaylar, mahkeme salonunu adeta şok dalgasına sürükledi. Davacı kadının sunduğu dijital deliller, evlilik birliği içinde yaşanan sadakatsizlik ve ahlaki çöküş iddialarını gözler önüne serdi. Mahkeme, davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğuna hükmederek 150 bin TL maddi ve 150 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.
Dava süreci boyunca kadın tarafı, eşinin eşcinsel ilişkiler yaşadığını, başka çiftlerle birlikte olma tekliflerinde bulunduğunu, çıplak fotoğraflar gönderdiğini ve cinsel birliktelik sırasında görüntü alma girişiminde bulunduğunu öne sürdü.
Kadın, eşinin banyoda olduğu sırada telefonundaki çıplak fotoğrafları kendi cihazına aktararak mahkemeye sundu. Söz konusu fotoğraflar bilirkişi incelemesinden geçirildi ve dava dosyasına resmî delil olarak eklendi.
Davalı erkek ise tüm suçlamaları reddederek evlilik birliğinin bitmesinden kadının sorumlu olduğunu, şiddet gördüğünü ve huzurunun kalmadığını savundu. Ancak sunulan görseller, mesaj kayıtları ve tanık beyanları doğrultusunda mahkeme, davalı erkeğin evlilik yükümlülüklerine aykırı davrandığına kanaat getirdi.
Dava sürecini başından itibaren yürüten Avukat İbrahim Kambur, müvekkilinin sistematik psikolojik ve cinsel şiddete maruz kaldığını belirterek şunları söyledi:
“Evlilik, taraflar arasında güven, sadakat ve saygı temeline dayanır. Müvekkilimin özel hayatı defalarca ihlal edilmiş, maruz kaldığı cinsel baskı ve sadakatsizlik davranışları psikolojik yıkıma yol açmıştır. Sunulan dijital deliller, evlilik birliğinin telafisi mümkün olmayacak şekilde sarsıldığını açıkça ortaya koymuştur.”
Mahkeme, erkek eşin kusurlu bulunduğu bu dava sonucunda kadına toplam 300 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Kararın ardından hukuk çevrelerinde davanın, dijital delil kullanımı açısından emsal niteliğinde olabileceği yorumları yapıldı.