Demokrat Gündem- İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Eylül ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, erken faiz indiriminin enflasyonla mücadelede tehlike oluşturacağını belirtti.
Faiz indirimi kararının, mevsimsellikten arındırılmış enflasyonun yüzde 1,5 seviyesinin altına düşmeden alınmaması gerektiğini vurgulayan Özgener, Türkiye’nin makroekonomik hedefleri doğrultusunda daha temkinli adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
ÖZGENER: “FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ERKEN”
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’nin faiz politikalarına yönelik önemli uyarılarda bulundu. “Faiz indirimine gitmeden önce, enflasyonda istikrarlı bir düşüş olduğuna emin olunmalı” diyen Özgener, özellikle Merkez Bankası’nın son aylardaki parasal sıkılaştırma politikalarının sonuçlarının beklenmesi gerektiğini ifade etti.
“Mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon yüzde 1,5 seviyesinin altına düşmeden ve 2025 asgari ücret artışının bu hedefi destekleyeceği kesinleşmeden, faiz indirimine gidilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuşan Özgener, erken faiz indiriminin enflasyonla bugüne kadar verilen mücadelenin tehlikeye atılmasına yol açabileceğini vurguladı.
“ORTA VADELİ PROGRAM GERÇEKÇİ BİR YAKLAŞIM SERGİLİYOR”
Mahmut Özgener, Eylül ayı başında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) hakkında da değerlendirmelerde bulundu. “OVP’deki makroekonomik tahminlerdeki değişikliklerin, reel sektör ve hane halkının enflasyon beklentilerini ne kadar etkileyebileceğini ilerleyen süreçte göreceğiz” dedi. Özgener, OVP’nin mali disiplin ve gerçekçi bir yaklaşımla hazırlandığını, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in maliye politikalarının dezenflasyon sürecine katkısının önemine dikkat çektiğini ifade etti.
“BAZI HEDEFLER OVP SÜRESİ İÇİNDE ZOR”
OVP’nin hedeflerini genel olarak olumlu bulduğunu belirten Özgener, bazı hedeflerin program süresi içinde tamamlanmasının zor olabileceğini de vurguladı. “Yeşil dönüşüm, karbon fiyatlandırma gibi söylemler doğru, ancak bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde finansman kaynaklarının sınırlı olması en büyük sorun” dedi. İş gücü ve eğitim kapasitesinin yeni sanayi havzaları ve teknolojik dönüşüm için kilit faktör olduğunu belirten Özgener, bu alanlarda hızlı ilerleme sağlanması gerektiğini ifade etti.
“2025’TE ENFLASYONLA MÜCADELE ÖNCELİKLİ”
2025 yılı için enflasyonla mücadelenin öncelikli bir konu olduğuna dikkat çeken Özgener, uzun vadeli planlar ve verimliliğe odaklanılması gerektiğini söyledi. “Avrupa Birliği tedarik zincirinde daha güvenli bir ağ kurmak istiyor ve bunu yakın ticaret ortaklarıyla yapacaktır. Bu bağlamda, Gümrük Birliği’nin genişletilmesi ve ticaret anlaşmalarının güncellenmesi önemli” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜMENİN KOMPOZİSYONU ÖNEMLİ”
Özgener, enflasyonu düşürme sürecinde büyümenin kompozisyonunun da kritik olduğuna vurgu yaptı. “Büyüme rakamlarına bakıldığında, yavaşlamanın büyük ölçüde özel yatırımlardaki daralmadan kaynaklandığını görüyoruz. Dezenflasyonist sürecin hızlanabilmesi için tüketimdeki daralmanın, makine ve teçhizat yatırımlarındaki daralmadan daha fazla olması gerekiyor” dedi. Özgener, 3. çeyrek büyüme rakamlarının, 2. çeyreğe göre daha düşük seyredeceğini öngördüğünü belirtti.
“E-İHRACATIN PAYI ARTIYOR”
Türkiye’de e-ihracatın önemine de değinen Mahmut Özgener, “2024’ün ilk 8 ayında e-ihracatın, toplam mal ihracatı içindeki payı yüzde 2,7’ye yükseldi. 2028’e kadar bu oranı yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. (Ekonomi Servisi)