0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ekonomistler, Türkiye’nin 31 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlere, enflasyonun tavan yaptığı bir dönemde girmesinin, vergi artışlarıyla birlikte bazı ürünlerde büyük zorluklar yaşanacağını ve Türk Lirası’nda değer kaybının devam edeceğini öngörüyorlar.

Yerel seçimlerin ardından, odak noktasının parasal ve mali sıkılaştırma önlemlerinin yanı sıra döviz kurundaki seyir olacağı tahmin ediliyor. Ekonomistler, seçim sonrası para politikasında ve özellikle maliye politikasında sıkı bir duruş bekliyorlar.

Kemer sıkma önlemleri arasında vergi artışlarının öne çıkacağına dair beklentiler bulunuyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun düşürülmesi için iç talebin yavaşlatılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor.

‘KEMERLER SIKILACAK’

Londra merkezli Bluebay Asset Management’ın kıdemli analisti Timothy Ash, faiz artışıyla ilgili yaptığı değerlendirmede bu adımı olumlu bulduğunu belirtirken, politikanın seçim sonrasında da sıkı tutulması gerektiğini vurguladı. Ash, bu adımın dezenflasyon eğilimine katkı sağlayabileceğini ifade etti.

Ash, “Umarım siyasi döngü buna yardımcı olur. Bence Şimşek ve ekibi enflasyonla mücadele konusunda zamanın çok önemli olduğunu kabul ediyorlar ve 2024’te maliye ve para politikasının sıkı tutulması gerektiğini biliyorlar. Bu, faizlerde daha uzun süre yüksek seyir ve maliye politikası açısından daha derin bütçe kemer sıkma politikaları anlamına geliyor. Eğer bunu başarırlarsa, umut var demektir” şeklinde konuştu.

‘TÜRKLER SEÇİM SONRASI DEVALÜASYONA İNANIYOR’

Londra merkezli Bluebay Asset Management’dan Timothy Ash, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki kayıplardan endişe duyduğunu belirtirken, Türklerin yerel seçimlerin ardından büyük bir devalüasyon yaşanacağı söylemine inanıyor gibi göründüğünü ifade etti.

Capital Economics’ten gelişmekte olan piyasalar kıdemli ekonomisti Liam Peach ise DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Merkez Bankası’nın faiz artışının etkili olduğunu ve seçim sonrasında en az bir faiz artırımı daha yapmasının muhtemel olduğunu belirtti. Ayrıca, maliye politikasında daha fazla önlem alınmasını beklediğini vurguladı.

‘KDV’DE ARTIŞLAR OLASI’

“Mali sıkılaştırma şu ana kadar sınırlı kaldı ve seçimden sonra daha fazlasının yapılması gerekecek. Maliye Bakanı Şimşek büyük vergi artışlarını reddetmiş olsa da KDV oranlarında bazı artışlar yapılması muhtemel. En büyük mali değişiklikler muhtemelen hükümet harcamalarının ve altyapı projelerine yönelik sermaye harcamalarının kısıtlanması yoluyla gelecek.”

Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz yıl boyunca aşırı ısınmaya devam ettiğini belirten Peach, “Hükümetin bütçe açığını dizginlemesi ve Merkez Bankası’nın reel faiz oranlarını uzun süre yüksek tutmasıyla bu durumun bu yıl değişeceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Peach, faiz artışı geçici bir destek sağlasa da TL’de daha fazla değer kaybı beklediğini belirterek “Seçim sonrasında Merkez Bankası’nın rezervlerini yeniden inşa etmesiyle TL’nin değer kaybı biraz daha hızlanabilir. Liranın önümüzdeki yıl içinde dolara karşı 40 seviyesine doğru değer kaybetmesini bekliyoruz, bu da dış rekabet gücünün korunmasına ve yatırımcıların politik iyimserliğinin sürdürülmesine yardımcı olacak” dedi.

‘SEÇİMDEN ÖNCE FAİZ SİLAHINI KULLANDI’ 

Merkez Bankası, yerel seçimlere 10 gün kala enflasyonla mücadele kapsamında sıkı bir para politikası duruşu sergileyerek faizleri 500 baz puan artırdı.

Geçen Temmuz ayında Resmi Gazete’de yayımlanan kararla genel KDV oranı yüzde 18’den yüzde 20’ye, indirimli KDV oranı ise yüzde 8’den yüzde 10’a yükseltildi. Ancak 2022 yılında KDV oranı yüzde 8’den yüzde 1’e indirilen et, balık, çay, kahve, peynir, şeker, süt, su, meyve, kuruyemiş gibi temel gıda ürünlerinin KDV oranında değişikliğe gidilmişti.