DEMOKRAT GÜNDEM- HABER MERKEZİ- EMİN ŞANLI- 28 Mayıs ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları sonlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Gözler yeniden Türkiye’deki ekonomik tabloya çevrildi.
Ekonomist Güldem Atabay, seçim sonuçlarının ardından ekonomik beklentileri Demokrat Gündem’e değerlendirdi.
Ekonomist Atabay seçim sonuçlarını Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ‘Pirus zaferi’ benzetmesini kullanarak, Merkez Bankasının ‘dibine kadar’ yok edildiğini savundu.
Atabay, “Pirus zaferi, bir şeyi kazanmak için eldeki her şeyin bırakılması demektir. Merkez Bankasının dibine kadar harcanması eksi 75 milyar dolara kadar yok edilmesi ve bir taraftan işte TL’yi tutmanın zorluğu; tek kale enflasyonunun yükselmesi, deprem için yapılması gereken harcamalar, seçim vaatleri olarak verilen harcamalar, bütün bunlar sürdürülemez bir dengenin eşiğinde olduğumuza işaret etti.
Bir taraftan ‘aman dövize talep olmasın’ diye ne özellerin ne de şirketlerin krediye ulaşımlarının kesilmesi. Biz o aşamadayız. Özellikle bunun ekonomik sıkıntı, ekonomik krizden öte artık adı var. Döviz yokluğu ve döviz ihtiyacı” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni isimlerle oluşturacağı kabinenin Cuma günü açıklanmasının beklendiği ve Mehmet Şimşek’in Ekonomi Bakanlığı ile adı geçtiği sorusu üzerine Atabay, sistem vurgusu yaptı.
Güldem Atabay, “Mehmet Şimşek’i ikna edelim, getirelim, koyalım üç ay hadi bilemediğiniz yerel seçime kadar doğru politikaları yapsın. Arkasından bu sistemin kalacağı ne malum. Yani sorun kurumsal altyapının kalmamış olması. Başkanlık sistemi içinde nasıl Merkez Bankası ve daha önce Hazine ve Maliye Bakanının değiştiği gibi, Sayın Erdoğan’ın canı istediği zaman o isimleri değiştirmesi sürdürülebilir politikalar olamayacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Güldem Atabay, yabancı yatırımcının Türkiye’ye yatırım getirmekte zorlanacağını ve Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’dan zor yatırım alacağını dile getirdi.
Atabay, “Yabancı yatırımcıların gelmekte zorlanacağını bir dönemdeyiz. Buraya sermaye çekilmesi gerekiyor. Bu yapı ve bu politikalarla batıdan şeffaf kaliteli sermaye gelmesi zor. O zaman Rusya ve Orta Doğu’ya bakıyoruz. Rusya savaş sebebiyle yapabileceğini yaptı. Daha fazla kaynak aktarması kolay değil.
Orta Doğu’dan gelebilecek potansiyel var ancak onun da en son SWAP olarak geldi. Merkez Bankası’na depo, mevzuat olarak geldi. Bunların karşılığında ne olacağı belli değil. Dolasıyla oradan bir kaynak girişi olabilir ancak bu kaynak girişim de şu anda muazzam olması gerekir” dedi.
Ekonomide zamların devam edip etmeyeceği sorusu üzerine Atabay, “Mutlaka edecek. Çünkü hem seçim için ötelenen zamlar vardı hem de şimdi TL’yi tutmak zorlaştıkça TL’nin her değer kaybı, fiyat artışı olarak bize geri dönüyor. Diğer taraftan bütçede ilk 4 ayda korkunç harcamalar vardı. Bütçe açığı olmadık seviyelere yükseldi. Hedeflenen bütçe açığı yıl sonuna kadar resmi olarak 1 Trilyon TL’nin üzerine çıkacak. Ek bütçe yapılması gerekecek. Depremin finansmanı gerekecek” diyerek sorunları sıraladı.
Ekonomist Güldem Atabay, mevcut ekonomi politikasının ekonomideki sıkıntılar çözmeyeceğini ve politikanın 180 derece dönmesi gerektiğini ifade etti.
Atabay, “Kurdaki herhangi bir değer kaybı enflasyonu kontrolden daha hızlı bir şekilde çıkartabiliyor. Merkez Bankası rezervleri SWAP harici ekside. Bir de oradaki hazine varlıklarını da çıkardığınız zaman eksi 75 milyar dolarda. Cari açık 54 milyar dolarda. Diyelim ki bu sene için biraz ekonomideki yavaşlamayla 35-40’lara indi. Önümüzdeki 12 ay 200 milyar dolardan fazla kısa vadeli dış borç ödemesi var” diyerek konuşmalarını sürdürdü.
Atabay, “Dolayısıyla ciddi bir döviz krizi eşiğindeyiz. Ben bu hükümetin politikalarıyla bunu aşmanın kolay olduğunu düşünmüyorum. 180 derece dönmesi gerekir. O dönüşle ilgili mesaj aldık mı? Hayır almadık” diyerek döviz krizi eşiğinin aşılmasının kolay olmayacağını söyledi.
Ekonomist Atabay, vatandaşların döviz alımlarında ileriki süreçte problemler oluşacağını belirterek, “Döviz açığınız bu kadar yüksekse ve döviz talebi yüksekse sermaye kontrolleri zaten başladı. Diyebilir ki kardeşim sen bireysin. İhracat ithalat yapmıyorsun. Senin ne gerek var döviz mevduatı almana diyebilir. Çünkü kaynak bireysellerin bankadaki döviz mevduatları.
Dolayısıyla risk o tarafa doğru birikmiş oluyor. Çünkü kaynak, bu yokluk ve bu döviz sebebi de o tarafta. Dilerim gerçekleşmez” diye konuştu.
Ekonomist Güldem Atabay, Türkiye ekonomisinde kritik dönemin bu yıl sonu sonbahar aylarında olabileceğini aktardı.
Atabay, “Yazın turizmden kaynaklı döviz girişlerinin azalmaya başladığı sonbahar ayları Türkiye ekonomisi için kritik bir dönem olacak. Bu dönemde ekonomide yapılan işler, ekonomiye gelecek kadrolar, verilen mesajlar, atılacak adımlar.
Mesela bu finansal bankacılık sektörü, başka krediler olmak üzere Kur Korumalı Mevduat olmak üzere oradaki sıkışmanın nasıl aşmayı planladıklarına dair verilecek mesajlar, sonbaharda bir ödemeler dengesi kriziyle çarpışıp çarpışmayacağımızın belirleyicisi olacak” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.
GÜNDEM
28 Mart 2024DÜNYA
28 Mart 2024GÜNDEM
28 Mart 2024EKONOMİ
28 Mart 2024EKONOMİ
28 Mart 2024EGE
28 Mart 2024GÜNDEM
28 Mart 2024