Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Tugay’dan Zeytin Yasası ve Kurultay Davası’na tepki

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, zeytinlik alanların madenciliğe açılması ve CHP Kurultayı’na dair açılan davalarla ilgili konuştu. Tugay, sürecin hem doğaya hem demokrasiye zarar verdiğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, zeytinlik alanların madenciliğe açılması

Haber Merkezi-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Dünya Sağlık Örgütü’nün İzQ İnovasyon Merkezi’nde düzenlediği “Dayanıklı Sağlıklı Şehirler: Herkes için Sürdürülebilir Kentsel Gelecekler Yaratmak” başlıklı toplantının ardından, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Tugay, zeytinlik alanların enerji ve madencilik faaliyetlerine açılmasına yönelik yasa düzenlemesi ve CHP’nin 38. Kurultayı ile ilgili açılan davalara dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“MADEN İŞLETMELERİ ÇEVRE SORUNU YARATACAK”

Zeytinlik alanların madenciliğe açılmasına ilişkin TBMM’de görüşülen yasa düzenlemesine sert tepki gösteren Tugay, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Pek çok yanlış kararın sonuncusu diyebiliriz. Türkiye’de hemen hemen madencilik işletmelerinin tamamına yakını maalesef çevre ile ilgili sorunlar yaratacak, doğayı bozacak, yaşadığımız ortamı sağlık açısından zararlı hale getirecek şekilde işletiliyor. Böyle olmak zorunda da değil.

“MADENLER ÇEVREYE ZARAR VERMEDEN İŞLETİLEBİLİR”

Madenlerimizi ağaç kesmeden, çevreye zarar vermeden, insanları zehirlemeden, bitkileri, hayvanları, diğer canlıları yok etmeden işletebiliriz. Ama işletenler ne yazık ki bunu en ucuz yoldan yapmak istiyorlar. Gerekli önlemleri almadan yapalım diyorlar. O yüzden onların kayrıldığı, onlara alan açılacak şekilde böyle kararlar alınıyor.”

“HANGİ ZEYTİNE, HANGİ MADEN İÇİN KIYABİLİRSİNİZ?”

Başkan Cemil Tugay, açıklamasının devamında yasa teklifinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Yani hangi zeytine, hangi maden için kıyabilirsiniz bilmiyorum. Ama bitkileri, daha doğrusu ağaçları öldürmek de bir katliam. Ağaçları kesmek, yok etmek de bir katliam. Böyle bir şey tabii ki kabul etmiyoruz, edemeyiz.”

“ZEYTİNLİKLERİ MADENCİLİĞE AÇAN ZİHNİYET UZAKLAŞTIRILMALI”

Zeytin Yasası düzenlemesine karşı demokratik mücadelenin önemine değinen Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zeytinlik alanları madenciliğe açan bu zihniyetle ülkeyi yönetenlerin iktidardan uzaklaştırılması gerekiyor. Bunun yolu seçimdir. Bunun yolu demokrasidir. Bunun yolu gerektiğinde demokratik tepkidir. Türkiye’nin bu demokratik geleneklere daha güçlü bir şekilde sahip olması lazım.

Sosyal medyadan hepimizi zaman zaman hedef alan algı çalışmaları oluyor. Bunlara insanların hemen inanmak yerine biraz daha bilinçle bakması ve doğru anlamaya çalışarak karar vermesi gerekiyor. Türkiye’de bunun gerçekleşmesi durumunda kimse ne ağaç kesebilir, ne usulsüz bir şey yapabilir, ne de hırsızlık yapabilir.”

“İFTİRA MUHATABI OLARAK NE YAZIK Kİ BEN DE BU SÜRECİN İÇİNDEYİM”

CHP 38. Kurultayı’nın iptali yönünde açılan dava ve kurultay sürecine dair gelişmelerle ilgili soruları da yanıtlayan İzBB Başkanı Cemil Tugay, davada adı geçen isimlerden biri olduğunu açıkladı:

“Ben de Kurultay ile ilgili suçlanan kişilerden birisiyim. Yargılama yapılmasını bekliyoruz açıkçası. Hiçbir yanlışın içerisinde olmadığımız halde sadece saçma sapan bir iddianın, iftiranın muhatabı olarak ne yazık ki bu sürecin içerisindeyim. Ama bunun zaten elle tutulur bir tarafı yok.

Kurultay dönemi içerisinde herhangi bir kimsenin benim bilgim dışında usulsüz bir şey yapıp yapmadığını bilmiyorum. Bildiğim her şey gayet ahlaki, usule uygun şekilde gerçekleşti. Kurultay, olması gerektiği gibi yapıldı. Ama bilmediğim bir şey varsa gerçekten bilmiyorum.”

“CHP’NİN KARALANMASI KABUL EDİLEMEZ”

Kurultay sürecinin CHP’yi hedef alan siyasi bir operasyon olduğunu savunan Tugay, bu girişime karşı tüm partililerin birlik içinde olması gerektiğini vurguladı:

“Yaşadığımız sürecin, siyasi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni yıpratmayı amaçlayan bir süreç olduğu hepimizin hissettiği ve inandığı bir şey. Normalde suçlanmamızı gerektirecek hemen hemen hiçbir delil olmadığı halde, partinin kurultayını yasa dışı gibi gösterecek hiçbir sorun yaşanmamışken, hatta aksine Türkiye tarihinde demokrasiye not düşecek şekilde bir genel başkanın kurultayda delegelerin oylarıyla değiştiği bu süreç, çok önemli bir demokratik kazanımken bu şekilde karalanması kabul edilemez.”

“TÜRKİYE İÇİN NE YAZIK Kİ UTANÇLA HATIRLANACAK BİR DÖNEM”

Sürecin Türkiye tarihinde ‘utançla’ hatırlanacağını vurgulayan Başkan Cemil Tugay, açıklamalarını şu şekilde tamamladı: “O anlamda ben de partimizin genelinde olan iradeye aynen katılıyorum. Tüm CHP’lilerin de partimize yönelik bu haksız tutuma karşı üzerlerine düşeni yapması gerektiğine inanıyorum. Siyaset yaptığım sürece bu mücadelenin bir parçası olacağım.

Çok üzüntüyle takip ediyoruz bu dönemleri. İleride de belki Türkiye için ne yazık ki utançla hatırlanacak bir dönem olabilir. Buna karşı elbette ki hem siyaset yapıcılarıyla hem destekleyici halkla birlikte Cumhuriyet Halk Partisi bir irade ortaya koyacaktır. Bu sürecin eninde sonunda olması gereken doğru noktaya geleceğini düşünüyorum. O yüzden şu an için üzülsek de sonuçta mutlaka doğru olanın, haklı olanın, halkın kazanacağına inanıyorum.”

İlginizi çekebilir: Büyükşehir’in yaz spor okulları kapılarını açıyor

Demokrat Gündem