Yıl 1963 olabilir…
Namık Kemal Lisesi’nden bir grup arkadaş Basmene Semtindeki Yıldız Sineması’na gittik…
O yıllar sinemalarda ışıkçılar, yani yer göstericiler vardı…
Salona girer girmez elinizde numara yazan bileti kapar ve sizi peşinize takarlardı.
Bir kişi de olsa, dört kişi de olsa en azından 25 kuruş bahşiş alırlardı.
Biz 9-10 kişi idik…
Ben sonda olduğum için ‘bahşiş’ işi de bana kalmıştı…
25 kuruşu verdim…
Yer gösterici paraya baktı ve ‘Bu yetmez, idare etmez!’ dedi…
Mecburen bahşişi 50 kuruşa çıkardım…
Yani bir bilet parası verdim…
Öğrenci bileti 50 kuruş idi…
Bunları anlatarak insanlarımızın daha doğrusu varlıklı takımının durumunu basit bir örnekle anlatmaya çalıştım…
İnsanlar doyumsuzdur…
Hiç emek sarf etmeden daha fazlasını almak için çabalarlar, bunun için ellerindeki silahlardan biri ‘kendini acındırmak’ ikincisi ise senden bir şekilde yararlanmak.
Belki bir yerden duydunuz ya da benim yazılarımdan birinden aklınızda kaldı.
Amerika’da zenginler çok daha az vergi ödüyor.
Denetimlerde ortaya çıkmış…
Ama yalnız Amerika’da mı?
Örneğin Türkiye’de işçi ve memur kesinlikle vergi kaçıramaz….
Hatta peşin peşin maaşından dolaylı ya da dolaysız şekilde kesilir.
Türkiye’de memurun ya da vatandaşın böyle bir hakkı var mı?
Bilemiyorum…
Şu bize dost görünüp, hatta AKP Genel Bakanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için arada ‘methiyeler’ düzen Trump diye biri vardı ya, şimdi de kongrede görevli iki polis memuru yüzünden ifade verecek ya da mahkemeye gidecek.
Trump’a dava açan polis memurları, Kongre binasının Trump yanlısı gösterilerce işgal edilmesi sonucunda uğradıkları fiziksel ve duygusal hasarlardan eski başkanın sorumlu olduğunu öne sürüyor.
Kongre polis teşkilatında 17 yıldır görev yapan James Blassingame ile 11 yıldır görev yapan Sidney Hemby, başkent Washington’daki ABD Bölge Mahkemesi’nde açtıkları davada en az 75’er bin dolar tazminat talep ediyor.
*- BEN ETTİM, SEN ETME!
Ben sözümü vergi kaçıran, hayırlardan kaçan, karşısındakini küçük görenlere Tolstoy’un cümleleri ile seslenmek istiyorum:
‘Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin.
Çünkü gün gelir, küçümsediğin her şey için, önemsediğin bir bedel ödersin!’
Baksanıza iki sıradan polis bile hakkını mahkemede, bir ara dünyanın her bakımdan en güçlü insanı sayılan Amarika Başkanını bile mahkemeye verebiliyor.
Trump, biri polis memuru 5 kişinin yaşamını yitirdiği olaylardan sorumlu olduğu suçlamalarını reddediyor. Trump’ın ofisinden davayla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı.
*- ARADAKİ BÜYÜK FARK
Söylendiğine göre;
İnsanlar daima ikiye ayrılırlar!
Başkaları için yaşayanlar,
Başkaları sayesinde yaşayanlar,
Sorun olanlar, çözüm üretenler!
Umut kıranlar, umut verenler!
Dert üretenler, deva olanlar!
Şikâyet edenler, çare bulanlar!
Karanlık olanlar, ışık olanlar!
Biri yük olur, öbürü yük taşır!
Ortası var mı, bilmiyorum!
Şimdi bizi ilgilendiren bir alışverişten ya da açık arttırmadan söz edeyim…
Bizim Osmancılar bunu nasıl atladı, bilemiyorum..
Ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önceki yılda bu konudaki büyük atılımını bilmeyen yoktur sanıyorum..
Şimdi günümüze geleyim:
![""]("/upload/images/KANUN%C4%B0%20%C4%B0K%C4%B0.jpg")
*- 438 BİN 500 STERLİNE SATILDI
Londra’da Sotheby’s müzayede evi, çevrimiçi yapılan açık artırmaya telefonla katılan bir kişinin en yüksek teklifi vererek Kanuni Sultan Süleyman tablosunun yeni sahibi olduğunu açıkladı.
Satın alan kişinin kimliği şimdilik belirsiz.
Kanuni portresi açık arttırmada 438 bin 500 sterline satıldı.
Sotheby’s portrenin değerini 80 bin ila 120 bin Sterlin olarak öngörmüştü. Kanuni Sultan Süleyman’ın portresi bu açık arttırmada öngörülen fiyatının neredeyse dört misline ve 5 milyon Türk Lirasına karşılık gelen 438 Bin 500 Sterlin’e ulaşmış oldu.
Müzayede evi, bu tablonun 19. yüzyıldan bu yana Fransız bir ailenin koleksiyonunda yer aldığını açıkladı.
*- KANUNİ PORTRESİNİN ÖZELLİKLERİ
Barış Çimen’den öğrendiğimize göre; 1494-1566 yıllarında yaşamış Kanuni Sultan Süleyman’ın bu portredeki haliyle 43 yaşında olduğu tahmin ediliyor.
Padişahın o yaşında gerçekleşen önemli tarihi olaylar da Sotheby’s müzayede evinin web sitesinde yer alan bilgiler arasında. Örneğin, Irak Safeviler’den alınıp Osmanlı topraklarına katılmış. O yıllarda Preveze deniz savaşı kazanılmış.
Yani padişahın o dönemdeki görünüşü bu portredeki gibiymiş.
Resim, İtalyan ressam Cristofano Dell Altissimo tarafından 16. yüzyılda bir bakır levha üzerine çizilmiş. Birçok versiyonunun arasında gerçeğine en yakın temsili olduğu kabul ediliyor. 1534 yılında İstanbul’a gitmiş Venedik delegasyonunun tarifine en uygun olan hali, bu portredeki gibiymiş.
*- “ZALİM DEĞİL MERHAMETLİ BAKIŞLI”
Padişah, müzayedenin web sitesindeki bilgilerde, şu şekilde tasvir ediliyor:
Siyah, iri gözlü, zalim değil merhametli bakışlı. Yüzüne göre büyük kemerli bir burnu var. Uzun kızıl bıyıklara ve makasla kısaltılmış sakala ve uzun, ince bir boyna sahip.
Fatih Sultan Mehmet tablosunu Ekrem İmamoğlu almıştı
Önceki günkü alışverişte tabloların yeni sahipleri henüz açıklanmadı.
İster misiniz yine alıcının CHP’li Ekrem İmamoğlu ya da Koç ve Sabancı ailelerinden biri tarafından Türkiye’ye getirilmek için satın alınmış olsun.
Belirttiğim gibi;
Geçen yıl aynı müzayede evinde satılan Fatih Sultan Mehmet tablosunu sürpriz bir şekilde Ekrem İmamoğlu’nun satın aldığı ortaya çıkmış ve tablo İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin koleksiyonuna eklemişti.
Fatih tablosuna 935 bin sterlin yani o zamanın kuruyla yaklaşık 8 milyon Türk Lirası ödenmişti.
Tablo, bugünün kuruyla şimdi 10 milyon 500 bin TL’yi geçti.
Yani Türk lirasının değeri düşünce aynı tablo şimdi 2 buçuk milyon lira daha pahalı bir durumda.
*- YİNE OSMANLI
Aynı müzayedede dikkat çeken diğer bir tablo da Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’ın tablosuydu.
Ona da 7 ila 10 bin Sterlin arası bir fiyat biçilmiş olmasına rağmen tablo açık artırmayla 75 bin 600 Sterlin’e alıcı buldu.
O da 17. yüzyıldan kalma bir eser olarak bu açık arttırmada, değerine 7 misli değer katmış oldu.
News
