DEMOKRAT GÜNDEM-HALİDE DEMİR POLATLI-RÖPORTAJ-BİRİNCİ BÖLÜM-Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin kapasitesini aşması ve alternatif alanların hayata geçirilememesiyle derinleşen İzmir’in katı atık bertarafı kent gündeminin ilk sırasında yer almaya devam ediyor.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Maden Mühendisi Aykut Akdemir, Demokrat Gündem’e verdiği röportajda, 1992’den bu yana süren sorunun kökenlerini ve çözüm önerilerini detaylıca anlattı.

“1992’DE TÜRKİYE’NİN EN MODERN TESİSİYDİ”
İzmir’in katı atık sorununu tarihsel perspektiften değerlendiren TMMOB İzmir İKK Temsilcisi Aykut Akdemir, Harmandalı’nın açılış yılına dikkat çekerek, “1992’de planlanmış. Yer seçimine dair itirazlar olmakla beraber, dönemi itibariyle İzmir’de böyle bir sistem kurulurken Türkiye’de böyle bir sistem yoktu. O döneme göre en ideali idi.”

Akdemir, asıl sorunun sonraki yıllarda yaşandığını vurguluyor: “Sorun, birilerinin bir dönem iyi bir şey yapması, daha sonraki süreçte gelenlerin de bu konu üzerine yatması ve geliştirmemesinden kaynaklı bir sorun yaşıyoruz.”
Kentin kontrolsüz nüfus artışının da planlamaları alt üst ettiğini belirten Aykut Akdemir, “İçindeki arıtma tesisimiz de iki buçuk milyon nüfusa göre tasarlanmıştı. 20 sene sonrası için o dönem maksimum iki buçuk milyon öngörülmüştü. Şimdi geride kaldı” diyor.
“İSTANBUL’DAN GELEN BEYAZ YAKALI GÖÇÜ”
İzmir’in nüfus artışını farklı bir perspektiften değerlendiren TMMOB İzmir İKK Temsilcisi Aykut Akdemir, kente özgü bir göç dinamiğine işaret ederek, “İzmir’in yaşadığı sorun nedir? İstanbul’un tıkanmasından kaynaklı, İstanbul’daki sermaye birikiminin, oradaki çalışma biçimi ve kazanılan paralarla oradaki yaşam biçiminin artık İstanbul’da yaşanmaz olmasından kaynaklı, kalkıp oradaki sermaye birikimleriyle beraber İzmir’e doğru akmasıdır. Bu beyaz yakalı göçü. Anadolu’dan gelen göç kontrollü. İş bulamazsa buraya gelme ihtimali yok. Ama diğer göç daha farklı. Tüketimi artıran, yaşam biçimini ciddi bir şekilde değiştiren bir süreç yaşatıyor.”

YAMANLAR PROJESİ VE SU KAYNAKLARI TARTIŞMASI
Aziz Kocaoğlu döneminde gündeme gelen ve su kaynakları nedeniyle tartışmalara yol açan Yamanlar projesi hakkında değerlendirme yapan Aykut Akdemir, teknik detayları, “Yamanlar tesisine itiraz edildiğinde, oradaki 6-7 tane kaynak vardı onun üzerindeydi. Ama oradaki su geliri çok rantabl olmamakla beraber, çöp dökülebilecek olan ama membran serildiğinde de yeraltı su kaynaklarını etkilemeyecek olan bir projeydi. Ki zaten raporla belirlendi” şeklinde özetledi.
“MEMBRANI KULLANIRSINIZ OLUR BİTER; DÜNYANIN HER YERİNDE UYGULANAN BİR YÖNTEM”
Yeraltı sularını korumak için alanda uygulanacak Membran teknolojisinin ne olduğunu ve önemini anlatan Akdemir, “Oraya depoladığımız malzemelerin yağmur, su ile birleşip yeraltına geçerken, en ağır metal ya da benzeri her türlü kirletici maddeyi alıp yeraltına geçmesini engellemeniz lazım. Bunun da yöntemi vardır. Membranı seçersiniz olur. Bu kadardır. Dünyanın her yerinde uygulanan bir yöntem” diyor.

“TERK EDİLMİŞ MADEN SAHALARI DEĞERLENDİRİLMELİ”
Danıştay’ın Harmandalı alanını kapatmasının ardından başlayan yeni katı atık bertaraf tesisinin nereye yapılacağı ile ilgili tartışma ve açıklamalara çözüm önerisi sunan TMMOB İzmir İKK Temsilcisi Aykut Akdemir, terk edilmiş maden sahalarının katı atık bertaraf tesislerine dönüştürülmesi önerisinde bulundu.
“REZERVİ BİTMİŞ MADEN SAHALARI BERTARAF TESİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ”
Aykut Akdemir, terk edilmiş maden sahası alanlarına katı atık bertaraf tesisi yapılabileceğini vurgulayarak, “Kesinlikle bir maden mühendisi olarak söylüyorum. Terk edilmiş maden sahalarının tekrar doğaya kazandırılması pek muhtemel değildir. Madencilik yapılmışsa eğer, orası belli bir topografya, belli bir şekle dönüşmüştür. Benim önermem, kentin hemen içinde olan, rezervi bitmiş olan maden sahalarının çöp bertaraf tesisine dönüştürülmesi. Alan olarak ya da zemin formasyonu olarak en uygun ve hazır yerler bunlar. Yeni bir çalışma yapmanıza gerek yok.”

“TEK MERKEZLİ DEĞİL, LOKAL TESİSLER KURULMALI”
İzmir’in çöp sorununa tek merkezli değil, çok merkezli bir yaklaşımla çözüm bulunması gerektiğini de vurgulayan Aykut Akdemir, İzmir’i bölgelere ayırmayı önererek, “Mesela kenti üçe bölelim. Kuzey aksı, merkez metropol, güney aksı gibi. Hatta gerekirse Ödemiş, Bayındır, Beydağ bölgesini ayrı bir aksa dönüştürebilirsiniz. Çeşme’yi ayrı bir aksa dönüştürebilirsiniz. Ne kadar çok böyle küçük lokal şekilde çözüyorsanız, maliyetiniz o kadar düşer” diye konuştu.
Maliyet hesabını da yapan Aykut Akdemir, “Ana maliyet kaleminiz hep mazot. Güzelbahçe çöpünü getirip Harmandalı’ya döküyoruz. Torbalı çöpünü oraya döküyoruz. Mazot 50 lira. Bu akıl mantık işi değil” diyor.
“BU BİR KAMU GÖREVİDİR, TİCARİLEŞTİRİLEMEZ”
Akdemir, katı atık yönetiminin özelleştirilmesi şeklindeki anlayışlara karşı net bir duruş sergileyerek, “Bir çöpün toplanması, imha edilmesi ve hiçbir şekilde doğaya zarar vermeyecek şekilde depolanıp, geri kazandırabildiğiniz sistemin ana sorumlusu kamudur. Atıkların toplanması ve bertarafı kamu görevidir. Belediye tarafından yapılmak zorundadır. Bu kadar açık ve nettir. Bunu hiçbir şekilde özel sektöre tabi edemezsiniz” ifadelerini kullandı.

Özelleştirme tehlikesine de dikkat çeken Akdemir, “Biz Avrupa’nın çöpünü yakıyoruz. Aldığımız para, harcadığımız enerjiye değmiyor. Birileri zenginleşiyor ama bizim kullanmamız gereken enerjiyi kullanıyor” uyarısında bulunuyor.
“MERKEZİ HÜKÜMET NİYETİ VARSA ÖNÜNÜ AÇMALI”
Merkezi yönetim ile yerel yönetim arasındaki yetki karmaşasına da değinen TMMOB İzmir İKK Temsilcisi Akdemir, çözümün ortak akılda olduğunu vurgulayarak, “Niyetiniz varsa eğer belediye ile beraber bunu yaparsınız, ‘hadi beraber yapalım’ dersiniz. Merkezi hükümetin İzmir’e dair olumsuz bir tutumu var. Her ne kadar şirin gözükmeye çalışsa da değil. Başka kentlerde kolay çözülebilen bütün sorunlar burada çözümsüz hale getirildi” dedi.
“BU KONU POLİTİK MALZEME DEĞİLDİR”
Akdemir, sorunun siyasi polemiklere kurban edilmemesi gerektiğini de ekledi: “Bu politik bir malzeme değildir. Çöp, insan sağlığı söz konusudur. Kamuda süreklilik esastır ve buradaki 5 milyon, 4 buçuk milyon insan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. AKP’ye de, MHP’ye oy veren insanlar da yaşıyor.”
“HER SORUNUN ÇÖZÜMÜ KENDİ İÇİNDE DURUYOR”
“Her sorunun çözümü kendi içinde duruyordur. Başka yerden bir çözüm aramanıza gerek yok. Çözüm her zaman sorunun içinde duruyordur. Orada siz gidip onu bulmanız ile ilgili bir şeydir” diyen TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri, İzmir’in katı atık sorununu çözmek için gereken tek şeyin siyasi irade ve ortak akıl olduğunu belirtti.
“BULABİLDİĞİMİZ HER YERE YAPMAMIZ LAZIM”
Akdemir, “Büyükşehir’in bu çalışmayı yapması lazım. Her yere dair bulabildiğimiz her yeri hazır yapmamız lazım ve bunu çok hızlı bir şekilde, optimum bir şekilde en uygun yerlere arıtma, katı atık bertaraf tesisleri kurulması lazım” diyor.
Aykut Akdemir ile yapılan röportajın ikinci bölümünde İzmir’in deprem gerçeği, kentsel dönüşüm ve altyapı sorunları ele alınacak.