ALGI GİDECEK, BİLGİ GELECEK

Dünyanın en güzel insanları; gönlü geniş insanlardır.

Ne verecek sevgileri biter, ne de bölüşecek ekmekleri…

Hafta sonu yani tatil günü olduğu için bir hikâye ile başlayayım, böylece belki sizi güldürebilirim:

İlahiyatçı Mahmut Topbaş hocaya sormuşlar:

‘Kur korumalı mevduata verilen farklar faiz mi, değil mi?’

Hoca efendi de şu cevabı vermiş:

‘Bizim Karadenizli Temmuz sıcağında oruca dayanamamış, eşeğin sırtındaki semeri omuzuna almış, böylece çeşmeden su içermiş…x

Köylüsü sormuş;

‘Neden böyle yaparsın?’

‘Allah beni eşek zannetsin’ diye…

Ben de bir Macar Atasözünden bahsedeyim:

Şöyle der;

‘Dininizle ilgilenen, derdinizle ilgilenmiyorsa o bir sahtekârdır!’

Umarım sizler böylelerine rastlamazsınız…

 

*- MERAKLISI ARTTI

Son zamanlarda vatandaşlarımız mizaha merak sardı.

Tabiii ki şiire ve fıkralara da…

Herkes kağıt kaleme sarılmış durumda…

Bornova’dan Turizmci Hülya Hanım da şöyle diyor, ‘Bir gitsen!’ başlıklı şiirinde…

Biliyorsunuz bu konuda, yani ‘gitme’ konusunda hemen herkes fikir yürütüyor…

Kimisi ‘pandemi’ ile birlikte gelen bir türlü gitmek bilmeyen yüzsüzlerden ‘covit 19’u ele alıyor, kimi pahalılığı, kimi sıkıntılarını…

Herkesin ‘gitmesini’ istedikleri var…

Ben ‘Hastalıklar gitsin’ diyenlerdenim…

Turizmci Hülya Hanım’ın ‘Bir gitsen’ dedikleri ise şunlar:

‘Kabalık gidecek, nezaket gelecek,.

Kibir gidecek, tevazu gelecek,

Cehalet gidecek, kültür gelecek.

Nefret bitecek, sevgi gelecek.

 

*- AKLINIZDAN GEÇENLERİ YAZIN

İsraf bitecek, tutum gelecek.

Gösteriş bitecek, sadelik dönecek.

Keyfilik bitecek, herkes denetlenecek.

Yalan bitecek, gerçek gelecek.

Kuşku bitecek, güven gelecek.

Algı bitecek, bilgi gelecek.

Yergi bitecek, saygı gelecek.

 

*-

 

Kişi gidecek, kurum gelecek.

Aşiret gidecek, devlet gelecek.

Kaz Dağları kurtulacak.

Derelerde HES duracak.

Doğaya saldırı son bulacak.

 

*-

Kanada değil, Anadolu besleyecek.

Rantçı değil, üretici kazanacak.

Borç değil, ihracat artacak.

Dövize değil, paramıza rağbet olacak.

Yobazın saltanatı derhal bitecek.

İnanç, laiklikle özgürleşecek.

 

*-

 

Kadınlar, çocuklar korunacak.

Şiddet bitecek, şefkat gelecek..

Çalınan mallar geri dönecek.

Yalaka bitecek, sanatçı gelecek.

Basitlerin azgınlığı sona erecek.

 

*-

 

Öfke bitecek, sükun gelecek.

Argo bitecek, resmiyet gelecek.

Laubalilik bitecek, ciddiyet gelecek.

Pişkinlik gidecek, utanma gelecek.

Arsızlık gidecek, edep gelecek.

Bayağılık gidecek, görgü gelecek.

 

*-

 

Fetö ihaneti ve sapık tarikatlar bitecek.

Camiye, kışlaya, okula siyaset sokulmayacak.

Osmanlı gidecek, Cumhuriyet dönecek.

Ulusal bayramlar yasaksız kutlanacak.

Andımız, bayrağımız, marşımız hür olacak.

Düşmanlığın yerini komşuluk alacak.

Ulusal çıkarların gereği yapılacak.

"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin” olacak.

"Hayatta en hakiki mürşit ilim" olacak.

Devlet, millet, vatan “Türk” olacak.

 

*- GÖLGESİNDE…

Sevgili Okuyucularım;

‘Sâye’ Farsça’da, ‘Gölge’ demekmiş!

‘Sayende’ ise ‘Senin gölgende, senin yardımınla’ manasına gelen çok ince bir teşekkür…

‘Can’ insan Aynur Hanım’ın da belirttiği gibi;

‘Hayat, gölgesinde huzur bulduğumuz insanlarla güzel!…’

 

*- NELER ZIRVALAMIŞLAR

Adolf Hitler bir zamanlar ne demişti?

‘Ben düşersem Almanya yok olur!’

Stalin ne demişti?

‘Ben gittiğimde, kapitalistler sizi kör kedi yavruları gibi boğacak!’

Trump’un sözlerini biliyorsunuzdur:

‘Beni azlederseniz piyasalar çöker, herkes yoksullaşır!’

Bir de bizim Ata’mıza, Atatürk’ümüze kulak verelim.

‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır.

Fakat; Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’

Ya, işte böyle…

 

*- KAYBETTİKLERİMİZ

İnsanoğlu bir gün ‘virgülü’ kaybetti; söyledikleri birbirine karıştı!

‘Noktayı’ kaybetti; düşünceleri uzayıp gitti, ayıramadı onları!

‘Ünlem!’ işaretine kaybetti bir günde, ‘Sevincini, öfkesini…’ tüm duygularını yitirdi…

‘Soru’ işaretini kaybetti bir başka gün, ‘soru sormayı’ unuttu işte o zaman!

‘İki noktayı’ kaybettiği bir başka gün ise, ‘hiçbir açıklama’ yapamadı…

Yaşamının sonuna geldiğinde;

Elinde sadece ‘tırnak’ işareti kalmıştı!

İçinde ise sadece ‘Başkalarının düşünceleri’ kalmıştı…

Günün sözünü ise Urla’dan Yılmaz Doğan Bey söylüyor;

‘Teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi’ bilmeyen insanlara hayatının tüm kapılarını kapatma işlemine ‘Sağlıklı yaşam’ denir…

Herkese ‘Sağlıklı yaşamlar’ diliyorum…