Kaç yıl önce yazmış, sonra ara ara tekrarlamıştım…
Doğma büyüme Bornovalıyım…
Evimiz de Bornova Küçükpark’ta…
Yani Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin karşısında…
Birçok doktor arkadaşım var, burada da…
Buna rağmen ‘Hastalanınca beni sakın Ege Üniversitesi Hastanesi’ne götürmeyin!’ diye yakınlarıma tembihim var…
Şöyle bir irdeleyin neler yaşanmış bu hastanede…
Son model cihazlar kullanılmadan depolara kaldırılmışlar…
Ölüler bile taciz edilmiş,
Doktor kılığında dolandırıcılar ve sahtekarlar cirit atmış,
İhaleler gündeme gelmiş,
Servislerinde olmaları gereken doktorlar özel hastanelerde görüntülenmiş…
Daha neler neler?
Bu zamana kadar Rektörler hep doktorlardan idi…
Tıp Fakültesinden seçilirdi…
Şimdi AKP’li bir eski milletvekili atanmış bulunuyor…
O da Ziraatçı…
Anımsarsanız ilk işi koruluktaki ağaçları kesmek ve böylece otopark sorununu çözmek olmuştu…
En büyük övünç kaynağı ise gelen AKP’li Bakanları hızla bitirilen Kampus içindeki camii inşaatına götürüp, bilgi vermesiydi…
Ama şimdi yeni bir rezalet ortaya çıktı…
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da konuyu Ankara’da Meclis gündemine taşıdı…
Ege Üniversitesi’ndeki anjiyo ünitesinin 6 aydır çalışmadığı ortaya çıktı.
‘Böyle hayati bir ünitenin nasıl aylarca kapısına kilit vurulabilir? Bu nasıl göze alınabilir?’ dedi.
Akıl alacak gibi değil…
Ama Rektörlükten bir açıklama geldi…
‘Hayır efendim altı ay değil, üç ay!’ denildi…
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim dalında mevcut olan anjiyo ünitesinin 6 aydır çalışmadığı, cihazların onarılmaması nedeniyle acile başvuran ve kalp krizi tanısı konulan hastaların, başka hastanelere sevk edildiği böylece resmileşmiş oldu.
Beni ne cihazların arızalanması, ne de yeni cihaz alımı için ihalelerin yapılıp yapılmadığı ilgilendirmiyor…
Beni ilgilendiren bu nedenle kaç insanımızı kaybettik, ya da kaç hastamıza bu süre içinde ekstradan ne kadar ücret tahakkuk ettirildiği…
Bir gün Dokuzeylül üniversitemizden açıklama, bir gün sonra Ege Üniversitesi’nden sosyal medyaya ve bazı basın organlarına düştükten sonra yine bir başka açıklama…
Bu işler bu kadar kolay mı?
‘Yok efendim öyle değil, böyle!’ demek yeterli mi?’
CHP’li Milletvekili, ‘Böyle bir şey yaşanılması inanılır gibi değil. Böyle hayati bir ünitenin nasıl aylarca kapısına kilit vurulabilir? Cihazların onarılmasına nasıl bütçe ayrılmaz? En önemlisi de bu durum müdahale süresini uzattığı için insanların hayati riskini arttırıyor. Bu nasıl göze alınabilir?’ diye soruyor…
Belirttim ya, Rektör Necdet Budak’tan yanıt şöyle, ‘Altı ay değil, üç ay!’
Demek ki Milletvekili Bakan, olayı yüzde yüz abartmış, ‘6 ay diyor!’
İşin özeti şu;
2021 yılında Ege Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim dalına kaç hasta başvurmuştur?
Kaçı kalp krizi, kaçı anjiyo, kaçı kalp pili takılması amacıyla başvurmuştur?
Bunlar için hangi işlemler yapılmış ve nerelere sevk edildiler?

YORUMLAR