DOLAR 32,7265 0.18%
EURO 35,4921 0.11%
ALTIN 2.498,09-0,52
BITCOIN 1833641-0,81%
İzmir
35°

AÇIK

üst menü altı
Çocukların oyun ve eğitim hakkı: Uzman Psikolog Atalı’dan çarpıcı açıklamalar

Çocukların oyun ve eğitim hakkı: Uzman Psikolog Atalı’dan çarpıcı açıklamalar

Psikolog Yiğit Fikri Atalı, anaokulu eğitiminin çocukların gelişimindeki kritik rolüne dikkat çekti.

ABONE OL
5 Temmuz 2024 16:26
Çocukların oyun ve eğitim hakkı: Uzman Psikolog Atalı’dan çarpıcı açıklamalar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Psikolog Yiğit Fikri Atalı, anaokulu eğitiminin çocukların gelişimindeki kritik rolüne dikkat çekti.

Pandemi döneminin ardından çocukların sosyal uyum sorununun ortaya çıktığını, ailelerin çocukları üzerinde aşırı korumacı davrandığını, sokak oyunlarının yokolmaya yüz tuttuğunu anlatan Uzman Psikolog Atalı, özel eğitim gereksinimi olan çocuklar dahil okul öncesi eğitimin ilköğretime başlamadan önce önemli katkı ve misyonunun olduğunu söyledi.

DEMOKRAT GÜNDEM-ÖZEL RÖPORTAJ-TUĞÇE MELİSA NARŞİN-Psikolog Yiğit Fikri Atalı, çocukların 28-30 aylıkken anaokuluyla tanışmasının, tablet ve televizyon yerine akran öğrenimiyle temel becerileri kazanmalarının önemini vurgulayarak, okul öncesi eğitimin bu yaş grubundaki çocukların sosyal etkileşimlerini artırarak, sağlıklı bir şekilde gelişim göstermelerini sağladığını ifade etti.

Özel eğitim gereksinimi olan çocukların da anaokulundan büyük ölçüde fayda sağlayabileceğine vurgu yapan Psikolog Yiğit Fikri Atalı, ilköğretim birinci sınıfa başlamadan önce anaokulu eğitimi alan özel çocukların okula adaptasyon süreçlerinin daha kolay olduğunu söyledi.

oyun

Demokrat Gündem Gazetesi’nden Tuğçe Narşin’e röportaj veren Neşeli Bahçe Anaokulları kurucusu Psikolog Yiğit Fikri Atalı, çocukların oyun ve eğitim haklarının günümüz modern dünyasında giderek kısıtlandığını dile getirerek, bu durumun çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini söyledi.

Çocukların erken yaşlarda sosyalleşme ve problem çözme becerilerini kazanmalarının önemini vurgulayan Psikolog Atalı, ebeveynlerin ve eğitimcilerin bu süreçte çocukların haklarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmaları gerektiğini belirtti.

oyun

PSİKOLOG YİĞİT FİKRİ ATALI’YA YÖNELTTİĞİMİZ SORU VE YANITLARDAN OLUŞAN RÖPORTAJIMIZIN TAMAMI

İŞTE RÖPORTAJIN DETAYLARI:

DEMOKRAT GÜNDEM: Çocuklar sizce anaokuluna ne zaman başlamalı?

YİĞİT FİKRİ ATALI: Günümüzde ekonomik durumlar nedeniyle annelerimiz çok yoğun çalıştığından çocuklarımız ananeleriyle veya çocuk bakıcılarıyla büyüyor. Bu durum bir anne veya öğretmen gibi bir bakım verme veya eğitim öğretim noktasında noksanlara sebep oluyor.

 28-30 ay içerisinde çocukların anaokuluyla tanışması daha doğru. Tablet televizyondan uzak, oyuncaklarla tek başlarına oyun kurma gibi temel becerileri daha iyi almaları bakımından anaokulunda akran öğrenimiyle, çocuklarla etkileşime geçerek eğitilmelerinde 28-30 ay uygun gibi düşünüyorum.

“EBEVEYNLERİN EN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTA GÜVENLİK”

D.G: Ebeveynler anaokulundan ne beklemeli?

Y.F.A: Ebeveynlerin anaokulunda dikkat edeceği en önemli nokta bence güvenlik. Aynı zamanda çocukların severek gelip gittiği bir ortam. Çocuklar akademik eğitimden önce burada kendilerini evde gibi hissetmeli.

oyun

EĞİTİMİN İLK ADIMI, PARMAK İZİ GİBİ TÜM HAYATLARI BOYUNCA ETKİLER

Bu temel kısım aşıldıktan sonra eğitim gelir. Dil, spor, hareket eğitimi, mantık yürüme, değerler eğitimi gibi temel eğitimleri sağlıklı şekilde almaları önemli. Çünkü eğitimin ilk adımı, parmak izi hayatları boyunca üniversite çağına kadar 3-4 yaşında edindiği davranışlar ve aynı zamanda benlik kavramının oluştuğu dönem anaokulu olduğu için öğretmenin ve anaokulu yönetiminin yaklaşımı, eğitime bakış açısı çok önemli.

oyun

Çocukların okula gelmek istememelerinin temelinde anneden ayrılmak istememe durumu var. Evde çocuk anne babayı istediği şekilde kullanarak günlük planı istediği şekilde yönetiyor. Okulda bunu yapamadığı için okula gelmek istemiyor. Tabi bu bir seçenek. Çocuk gerçekten bu yüzden mi gelmek istemiyor yoksa okulun eğitim durumunda bir problem mi var bu ayrımın doğru yapılması gerek. Bu da anca iletişim ve objektif bakışlarla olur.

oyun

“BİZ MAHALLE OYUNLARINI ANAOKULUMUZA TAŞIYORUZ.”

D.G: Okul öncesi kurumlarda sınıflar kaç kişilik olmalı sizce? Sizin kurumlarınızda bu sayı nedir?

Y.F.A: Bu durum öğretmenin sınıfa hakimiyetiyle bağlantılı bir konu. Mesela 3 yaş sınıfı 7-8 kişiyle birlikte 1 öğretmenle çok rahat yürütülebilir. Çocukların davranış problemleri, akademik bilgisi, bilişsel seviyesi de çok önemli fakat ortalama rakam bu.

 Bu rakam 4 yaşta ise bence 13-14 öğrenciye çıkabilir. Çocuğun gün içerisinde masadan kalkıp oyun oynama isteği, öğretmenin komut ve yönergelerine anında dönüt vermesi gibi kriterlere bağlı olarak 3 yaşta 8 çocukla 1 öğretmen mücadele edebilir. Çocukların bilişsel seviyelerine göre bu sayı 6-10 arasında da değişebilir. 

Dört yaşında bir öğrencinin iki arkadaşı olduğunu düşünsek ve onlarla küsse bu öğrenci sene sonunda arkadaşsız kalacak. Bu durumları biz bile bu yaşımızda yaşıyoruz. Dört yaşta sınıf sayısını çok düşük tutmak bana göre sağlıklı değil. 

oyun

PANDEMİDEN SONRA ÇOCUKLARIN SOSYAL UYUM İHTİYACI ARTTI

Çocukların pandemiden sonra sosyal uyum ihtiyacı arttı. Oyuna ihtiyaçları var. Biz mahalle oyununu anaokuluna taşıdığımız için bu elimizden geliyor.

“ANAOKULUNA GİTMEYEN ÖZEL ÇOCUKLAR BİRİNCİ SINIFTA DAHA FAZLA ADAPTASYON SORUNU YAŞIYOR”

D.G: Özel çocuklar okul öncesinden faydalanabilir mi?

Y.F.A: En çok onların ihtiyacı var. Özel eğitim dersleriyle birlikte okul derslerinin birleştirilip dirsek temasına geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü özel eğitim öğrencilerimiz en büyük problemi 1. sınıfa başladıklarında yaşıyorlar. Birinci sınıfa kadar özel eğitim gereksinimli öğrenciler sadece haftada 2-3 gün veya günde 1-2 saat özel eğitim dersleri alıyor. Bu dersler genelde birebirdir. Bunun sonunda çocuklar birinci sınıfa başlıyor ve okula gidiyorlar. Okula adaptasyonları ise daha da zorlaşıyor haliyle

GÜNÜMÜZDE ÇOCUKLAR PAYLAŞIM VE OYUN KURMADA SIKINTI YAŞIYOR

D.G: Çocukların eğitimlerinin gelişimlerine katkısı ne şekilde sizce?

Y.F.A: Öncelikle günümüzdeki çocukların problemli davranışları var. Paylaşım, oyun kurma esnasında liderlik alma, istedikleri olmayınca ağlama veya şiddet eğilimi… Bu tip davranışlara gösterilen tepkiler ebeveyn veya öğretmen tarafından çocuğun o anki sorununu çözmeye yönelik olduğunda bu durumun pekişmesine yol açıyor. 

Bunlar davranışsal kısımlar. Bilişsel kısma bakacak olursak günümüzde çocuklar daha geç kendilerini ifade ediyor, daha geç tuvalet alışkanlığı kazanıyor, dikkat süreleri daha kısa, günümüzde oyuncağa ulaşmak daha kolay bu sebeple de bir doyumsuzluk, paylaşımsızlık mevcut.

Bunların akabinde otomatik olarak günlük kalite düşüyor. İnatlaşmalar doğuyor. Erken ergenliğe girmeler olabiliyor. Bu yüzden günümüzde okul öncesinde en önemli konulardan biri çocuğun gelecekteki karakteristik yapısını oturturken başta problem çözme becerisi kazandırmak.

Eğitim kısmındaysa anaokulu eğitimi alan öğrenciler, birinci sınıfa çok daha hazır şekilde başlamış oluyorlar. Dil anlamında, diğer etkinlikler anlamında daha bilgili ve donanımlı birer öğrenci olarak başlamış oluyorlar.

ÇOCUKLAR ARTIK PARKTA, BAHÇEDE OYNAMIYOR; ANNE BABALAR FAZLA KORUMACI

D.G: Sizce günümüzde çocukların bir şeylere daha geç başlama sebebi ne?

Y.F.A: Tamamen sitelerde oturmamızdan kaynaklı. Artık hiçbir çocuk aşağıda parkta bahçede oynamıyor. Anne babalarımız fazlasıyla korumacı. Bu durumun artıları ve eksileri olduğunu düşünüyorum. 

Çocuğun öğrenmesine, deneyimleyerek tecrübe sahibi olmasına izin vermiyorlar. Çocuklar hayattan kopuyor. Ayrıca sürekli evde tablet televizyona maruz kalıyorlar. Bu da görsel işitsel gelişimlerini durduruyor.  

D.G: Sizce çocuklar anasınıfına gitmek yerine bulunduğu anaokulunda eğitimini tamamlayabilir mi?

Y.F.A:  Tamamlayabilir. Çocukların yaş gruplarına göre edinmesi gereken kazanımlar yapması gereken etkinlikler tarzında bir ders programı var. Bazı çocukların psikolojik gelişim testleri mevcut. Çocuğun gelişim takvimine göre bunlar anaokulunda da tamamlanabilir.

SOKAK OYUNLARI ARTIK YOK; OKULLARDA BU AÇIK KAPATILMALI

D.G: Çocukların oyun hakkı kavramı nedir ve özellikle okul öncesinden itibaren bu hakkın ve ortamının sağlanması neden ve ne kadar önemli?

Y.F.A: Bu son zamanlarda daha yaygın duymaya başladığımız bir durum. Sebebi az önce bahsettiğim gibi; sitelerde oturuyoruz. Çocukların arkadaşlarıyla oynamalarına biz imkan vermiyoruz. Onların tecrübe haklarını elinden alıyoruz. Toplum bazı anlamda ilerlerken bazı konularda daralıyor. Bu da çocuklarımıza etki ediyor. Bu durumlarda biz yöneticiler çocuk oyun haklarımızı elimizden almayın gibi hatırlatmalar yapıyoruz.

Bunu anaokulumuzda yapmaya çalışıyoruz, sokak bahçeleri anaokulu bahçeleri oluyor. Sokak oyunları anaokulu oyunları oluyor… Geçmişte ücretsiz yapılan şeyler bugün ücretli yapılıyor. Bu bizim gelişen dünyada yarattığımız bir durum.

 Mümkün oldukça okul öncesi kurumlar çocuğun oyun oynamayı öğrendiği ve okulu sevmeye başlayacağı kurumlar olmalı ki ilkokula hazırlık olabilsin.

“ÇOCUK, ANNE-BABANIN AYNASIDIR”

D.G: Çocuk Hakları Sözleşmesinin 42. Maddesinde çocuk haklarının yetişkinlere ve çocuklara öğretilmesi öngörülmüştür. Çocukların haklarının önce çocuk, eğitimci ve aile tarafından bilinmesi neden önemli?

Y.F.A: Çocuk evin, anne-babanın kopyasıdır, orayı yansıtır. Ebeveynler bazen hiç yansıtılmadığını düşünür. Ama çocuk ilk önce gözünü açtığı yerden bir şeyler öğrenmeye başlar. 

Evde çocuğa ne verirsek çocuk; anaokulu, ilkokul, işyeri vb. çatılarda o şekilde devam eder. Eğitim evde başlar anaokulunda devam eder, ilkokula kadar…

Ancak çocuğumuzun hayatına ilk giren ebeveynler öğretmenler yetişkinler bu konuda parmak izini taşır. Herkes kendi çocuğunu iyi tanıyarak devam etmeli. Çocuk haklarındaki temel prensipler çok net olsa da her çocuk farklıdır. Araştırmak doğru ama çocuğumuzu doğru tanımadıkça ne kadar bilgili donanımlı olsak da bunu doğru aktaramayız.

İlginizi çekebilir: Kadın yarış pilotu, hem yarış aracı hazırlıyor hem parkura çıkıyor

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP