DİKKATE ALINACAK MI?

Herhalde uzun süre hafızamdan çıkmayacak…

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum İzmir’de TOKİ tarafından yapılan ‘depremzede evlerini’ kontrol etti, teslimi konusunda bilgi verdi.

Bu arada, üzerine vurgu yapılarak yapılan haberde ‘eski CHP’li’ olduğunu belirten bir kadın, ‘Evime kavuşacağım için çok mutluyum’ diyerek AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hürmetlerini ve selamlarını gönderdi.

İleten olmadı ise ben buradan duyarayım…

İyi niyet ve temennilerinden ötürü ‘Eski CHP’li olduğunu söyleyen kadın herhalde yakında, mutlaka Ak Sarayda ağırlanır,

Ya da Cumhurbaşkanı İzmir’e geldiğinde ziyaret edilir.

*- NE ALAKASI VAR

Depremzede kadının, ‘Ben eski CHP’liyim!’ diye lafa başlamasını, bu cümleyi kurmasını neden ve ne amaçla olduğunu pek anlayamadım.

Bilemedim, çıkaramadım…

Ama bu yılın başında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un 30 Ekim 2020’de 17 vatandaşımızı kaybettiğimiz İzmir'de 1841 konutun inşasına başlandığını belirterek, ‘Bugün İzmir'in çehresini ve geleceğini değiştirecek yeni bir başlangıcın, yeni bir şehircilik ve ihya hikâyesinin miladı olacaktır.’ dediğini anımsıyorum.

184 bin binada, 888 bin bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları yapıldığını da açıklamıştı.

*- UYARI GÖREVİ

Şimdi de tekrar günümüze gelelim…

Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve İzmir Barosu temsilcileri, İzmir Depremi'nin ardından yeniden yapılan bazı yapıların sosyal medyaya yansıyan fotoğraflarında da görülen hatalı imalatlar konusunda uyarıda bulundu.

TMMOB'dan TOKİ'ye uyarı yapıldı:

'İnşa edilen yapılarda özensiz imalat kabul edilemez!’

Söylenen şu:

‘İmalat aşamasındaki denetim son derece önemlidir.

Denetim konusunda yaşanabilecek herhangi bir zaafiyetin bedelinin çok acı olduğunu 30 Ekim tarihinde 117 kişinin göçük altında kalarak ölümü ve yaşanan mal kayıpları ile hep beraber yaşadık.

Deprem bölgesinde, depremde yıkılan yapılar yerine inşa edilen yapılarda dikkatsiz ve özensiz, konusu suç teşkil eden imalatlar yapılması kabul edilemez niteliktedir.’

‘30 Ekim İzmir depreminde bazı binalar kısmen bazı binalar tamamen yıkılmış, ağır can ve mal kayıpları meydana gelmiş olup depremin yarattığı travmaları atlatmaya çalıştığımız, yapıların yıkım nedenleri üzerine hukuki ve bilimsel araştırmalar ile Savcılık soruşturmalarının hala devam ettiği bugünlerde, sosyal medyaya yansıyan bazı fotoğraflar bizi son derece rahatsız etmiştir.’

Teknik adamlar depremden etkilenen diğer alanlardakiler dahil yapılan tüm imalatların hatalı olup olmadığının denetlenmesini ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını istiyor.

Ve ilave ediyorlar:

‘Usul ve yasalara, projesine ve fen kurallarına aykırı imalatların tespiti halinde gereğinin yapılması idari makamların sorumluluğunda olduğunu hatırlatıyoruz.’

Bakalım Mimarlar Odası ve İzmir Barosu’nun, TOKİ’nin depremzedeler için yaptığı konutlardaki kötü işçilik, özensiz inşaat ve hatalı kolon dökümleri hakkındaki iddiaları, uyarıları dikkate alınacak mı?