DÜNYA BOZULDU MU?

‘Bozuldu Ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu!
Üstüne bastığım toprak, ayaklarımın altından kayıyor sanki,
Bugün dünü arıyoruz!
Yarın da bugünü arayacağımızdan şüpheniz olmasın!’ demiş yıllar önce Orhan Kemal…
Peki biz ne diyelim, Orhan Kemal’e?
İşte örnekler:
‘Allah dayanmak için; kuvvet, sabretmek için; metanet, sakin olmak için; sükûnet versin, cümlemize!’
‘Herkes şikâyetçi!
Hiç kimse kendi kusurunu görmüyor!
Herkes kendini düzeltse, aslında sorun kalmayacak!
Hep başkasından bekliyoruz, düzelmeyi!…’
‘Kimsenin kimseye inancı kalmadı!’
‘Umut imandandır, umutsuzluk ise inançsızlıktandır!
Geleceğe umutla bak ki, huzur göresin!
Halkın ümidini kıranların Allah belasını versin!’
‘Gelecek kaygısı ile yaşıyorum, çok üzülüyorum!’
‘Demek ki, ters tarafa gidiyoruz!’
‘Şüphemiz kalmadı zaten, en önemlisi yarınlara umudumuzu tümden yitirdik!’
‘İnsanın gelecek için umut besleyememesi ne kadar kötü!
Hani ‘umut fakirin ekmeği’ idi!
Onu bile çaldılar, bizden!
İnsan umut etmese nasıl yaşar?’
‘Toprak aynı toprak!
Günler, saatler aynı işliyor!
Dünya değil, insanlar bozuldu!’
‘Hem de nasıl bozuldu?
Elin Afganlılarını, Suriyelilerini alırsak, bu haller olur! Her yer yanıyor!’
‘Suriyeliler yetmiyordu, bir de Afganlılar geliyor.
Daha kimi alacağız?
Canım ülkem yanıyor!’
‘İnşallah mucizeler doğar da, geleceğin gençlerinin sağlıklı, huzurlu bir yaşamları olur.
Birlik ve kardeşlik doğsun…
Hainler olmasın, vatanımızda!
Gücümüzle baş edemez hale gelsinler!’
‘Düzen gitti!
Karmakarışık insan topluluğu oldu topraklarımız!
Türk’ün Türk’ten başka dostu kalmadı…
Arapsaçına döndük, çöz bizi Allah’ım… Amin!’
‘Orhan Kemal çok doğru söylemiş!’ diyenler de var, ‘Kıyamet kopsun!’ diyenler de…
Yani her kafadan bir başka ses ya da görüş çıkıyor!
Siz ne diyorsunuz?
‘Hem de nasıl arıyoruz dünleri’ mi diyorsunuz, yoksa sessiz mi kalıyorsunuz her zaman olduğu gibi?
Ben Orhan Kemal’dan çok daha eskilere gideceğim;
Peygamber efendimiz (SAV), ‘Ahir zamanda, dünya menfaati için, dini alet eden riyakarlar çıkar!
Sözleri baldan tatlıdır!
Bunlar kuzu postuna bürünmüş, birer kurttur.’ (tirmizi) buyurmuştur…’