Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Wolfgang A. Rauner

Edebi metin inceleme

Bugün bir romanın, bir hikayenin ya da bir kısa öykünün analizini yaparken dikkat etmemiz gereken noktalardan ve edebi bir metni incelerken nelere önem vermemiz gerektiğinden bahsedeceğiz.
Anlatı türüne dahil olan diğer türler (fabl, novelle, efsane, destan vb.) üzerinde çalışırken de bu noktaların geçerli olacağını söylemeliyiz.

Edebi bir metnin bir yazar tarafından meydana getirildiğini düşündüğümüzde, aslında ortaya çıkan ürünün okuyucuda bırakacağı etki ve aynı zamanda da okuyanın hayal dünyası ve yaratıcılığı ile doğrudan bağlantılı olduğu bilinmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesidir.

Metnin bütününe hakim olan olay, bu olaylara dahil olan ana karakter ve yan karakterler, olayın geçtiği yer ve olayın yaşandığı zaman bir metnin temel elementleridir.

Edebi metin incelemesi yaparken zaman kavramını iki farklı perspektiften ele almamız gerekmektedir. Bunlardan ilki yazarın eseri yazdığı zaman ve ikincisi de eserin hangi zaman diliminde ya da hangi dönemde geçtiği ile ilgili olan anlatım zamanıdır, bu ikisinin birbirinden ayrılması gerekmektedir.

Örneğin Hermann Hesse Boncuk Oyunu eserini 1932 ile 1948 yılları arasından kaleme almasına rağmen eserdeki zaman 23. yüzyıldır. Ancak her eserde de bu şekilde olmak zorunda değildir. Yazar eseri yazdığı dönemde geçen bir roman ya da hikaye yazmaya karar vermiş de olabilir. Bu durumda ise zamanlar birbiri ile örtüşmektedir.

Eğer zamanda bir atlama ya da geçmiş ile gelecek arasında gidip gelme söz konusu değilse genellikle lineer yani doğrusal bir sıralama ile karşılaşmaktayız ve olayların genellikle kronolojik bir şekilde sıralandığını görmekteyiz.

Bir diğer önemli yapı taşı ise olayların geçtiği yer ya da birden fazla yer söz konusu ise yerlerdir. Edebi eserlerin okumalarını gerçekleştirirken olayın geçtiği somut bir yer ilk dikkatimizi çeken noktalardan bir tanesidir. Bu mekandan olayın meydana geldiği yer olarak da bahsedebiliriz. Bu mekan bir ev ortamı, bir çalışma ortamı ya da aynı zamanda karakterin içine döndüğü ve kendisini dinlediği mekan olabilir.

Goethe’nin mektup tarzındaki romanı olan Genç Werther’in Acıları’nda mekan olarak ormanı karakterin iç dünyasına döndüğü yer olarak görmekteyiz. Hermann Hesse’nin Boncuk Oyunu eserinde olduğu gibi ‘Waldzell’i’ boncuk oyununun merkezi olarak gördüğümüz için bir sembol mekan olarak da kabul edebiliriz. Sembol mekan sadece olayların gerçekleştiği yer değil, aynı zamanda eserdeki önemli bir motifi de temsil eden mekan olarak karşımıza çıkmaktadır. Edebi motiflerin metindeki mekanlar ile de sıkı bir bağlantısı olduğunu bu noktadan yola çıkarak söylemek mümkündür.

Her metnin bir başlangıcı ve bitişi bulunmaktadır. Bu iki nokta arasında olayın belirli bir zamanda,- ki bu zaman soyut bir zaman da olabilir,- belirli bir mekanda, karakterlerin kendilerini bir olay örgüsünün içinde buldukları görülmektedir. Karakterlerin bu döngü içerisindeyken olay örgüsünün en üst noktaya tırmandığı yer hikayenin ortası ya da sonu olabilmektedir. Hikayenin ya da roman veyahut okuduğunuz metin hangi tür olursa olsun, yazar metnin sonunu kapalı, yani belirlenmiş bir bitişle; açık, yani birkaç tane alternatif sonun mümkün olabileceği bir bitiriş ile tamamlayabilir. Bunun seçimi tamamen yazara kalmıştır.

Metnin içerisinde kullanılan kelimelere gelecek olursak anlam taşıyan ve motif olarak kullanılan sözcükler dikkatimizi çekmektedirler. Yazar bu hedef kelimeleri bilinçli bir şekilde seçmekte ve yeri geldiğinden mesajın alıcıya, yani okura, yani adrese ulaşması için tekrarlardan kaçınmamaktadır. Bu şekilde tekrar edilen ve önemle üzerinde duran kelimeler gördüğümüzde o kelimenin konunun bütünlüğü açısından ne gibi bir konumda olduğu üzerine düşünmemiz gerekmektedir. Bu tip kelimeler sadece bir tane değil, birden fazla da olabilir ve bir kelime grubu oluşturabilir. Kullanılan bu kelimeler direkt olarak birinci anlamlarında değil, bazen de yan anlamlarda ve mecaz anlamlarda da kullanılabilir.

Edebi metin incelemesi yaparken makro ve mikro incelemeler yapılmaktadır. Makro yapıyı oluşturan ögeler hikayenin konusunu yani içeriğini, metnin kaleme alınış sebebi olan ana fikri, yani yazarın üzerinde durduğu problemi ya da temayı, karakterlerin kişilik analizlerini ve diğer karakterler ile olan ilişkisini, zaman ve mekan kavramını, analizi yapılan mekanın bir sembol pozisyonunda olup olmadığını ve kullanılan motifleri içermektedir.

Mikro yapılara baktığımızda makro ögelerin biraz daha detaylandırılmış bir şekilde incelendiğini ve eserin sadece anlamsal olarak değil, aynı zamanda yapısal olarak da ele alındığını görmekteyiz. Kurulan cümlelerin uzunluğu, kullanılan dilin günlük dil mi yoksa biraz daha yüksek bir dil olarak mı karşımıza çıktığını, gramer zamanın ne olduğunu (şimdiki zaman, geçmiş zaman ya da gelecek zaman gibi dil bilgisel noktalar) ve kullanılan cümle çeşitlerinin neler olduğu incelenir. Türkçenin devrik cümlelere yer verdiği ve cümlenin öğeleri ile oynamayı seven bir dil olduğunu bu noktada işimize yarayabilir. Sentetik bir dil olan Türkçe, Avrupa dillerine nazaran analitik olmayı değil; aksine sentetik olma eğilimi göstermekte ve özne, kip ve zaman gibi noktaları birleştirme özelliği sergilemektedir.

Makro ve mikro yapının incelenmesinin yanı sıra eserin içeriğinden bağımsız olarak yazarın hayatı ve eseri yazdığı dönemin kültürel, sosyolojik, siyasi ve sosyo-ekonomik durumu da edebi metin incelemesi yaparken önem arz eden hususlardır. Yazarın başından geçenler ve esere kaleme aldığı dönemdeki ruh hali içinde bulunduğu çevre ile doğru orantılı olacağı için muhakkak yazmış olduğu metne doğrudan ya da dolaylı bir biçimde sirayet edecektir.

Hermann Hesse’nin Carl Gustav Jung’un öğrencisi olan Lang’tan psikanaliz tedavisi alması ve ailevi sorunları o dönemde yazmış olduğu eserlere yansımıştır ve yazar hakkında detaylı bilgisi olan bir okuyucu bu noktada edebi metin incelemesi yaparken parçaları birleştirme konusunda bir adım öne geçmektedir. Bununla birlikte daha detaylı bir inceleme yapma kararı aldıysanız yazarın diğer eserlerindeki karakterler ve kullanmış olduğu motifler de size yardımcı olacaktır. O dönemde aynı motifleri kullanmış ve birbirine yakın dönemlerde yaşamış olan yazarların eserlerini de taramak işinize yarayacak bir diğer metottur.

Sağlıklı bir incelemenin yolu inceleme yapacağınız kitabı özet şeklinde değil, baştan sona saymış olduğumuz noktalar dikkat ederek ve gerekirse notlar alarak yapacağınız okumadan geçmektedir.

Wolfgang A. Rauner

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

nine + three =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ