Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

İTİRAF ETMEKTEN KORKUYORUZ

*- DÜŞÜNCENİN KALİTELİSİ

 

Takipçilerimden Mehmet Bey, ‘Hayatının mutluluğu, düşüncelerinin kalitesine bağlıdır!’ diyor…

Mehmet Beye göre; ayrıca herkesin yaşamında bir slogana ihtiyacı vardır.

Araya da bir soru cümlesi sıkıştırmış;

‘Seninki nedir?’ diye…

Ben de belirteyim:

Hayatta en acıklı noktalardan biri de, bir insanın problemin kendinden kaynaklandığını görememesidir!.

Roma döneminden kalma bir güneş saatinin üzerindeki yazıyı anımsatayım:

‘Serius est quam cogitas!’İTA

Yani;

‘Vakit sandığından da geç!’

Okuyucularım anımsayacaktır, benim Almanca bir sözüm var…

‘Zeit ist Geld!’

Yani vakit nakittir!

Paradır!:..

Anlayan için…

Hep birbirimize öneririz;

‘Oku… Kitap oku!’ diye…

Ama;

‘iyi’ kitaplar okumayan biri, okuma yazma bilmeyen birine göre sahip olduğu üstünlüğü çöpe atıyor demektir, bunu da unutmayalım…

 

*- ÖNÜMÜZE ÇIKIYOR

 

Düşünelim;

Öyle bir zamanda ve günlerdeyiz ki, sanki önümüzde bir perde ya da sis bulutu var.

Sanki baktığımız her şey, fotoğrafçı tabiriyle Flu…

Duygusuz mu olduk nedir?

Ama nedense bazı gerçekleri görmüyoruz, ya da görmekten kaçınıyoruz,,,

Açıkçası, gerçekleri söylemekten kaçınıyoruz, yani ‘itiraf etmekten’ korkuyoruz…

Korkusuz, çekincesiz kaç günümüz var?

Rüya mı, gerçek mi?

Bir bakıyorsunuz perde kapanmış…

Bizler de amaçsız, hayattan kopmuş bir şekilde yaşamımızı sürdürmeye devam ediyoruz.

Okuma kültürü gelişmemiş kimseler senin söyleyeceklerinden bir şey anlamazlar…

Hatta dinlemek onlara zor gelir…

Sabredemezler…

Önümüzde koskocaman bir duvar oluyor, çıkıyor her zaman…

 

*- ADALET DEDİĞİN…

 

Kanada’da ihtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp mahkemeye sevk edildi.

Yaşlı adam suçunu kabul edip itiraf etti.

Ve yaptığı hatayı şöyle açıkladı:

‘Çok acıkmıştım neredeyse açlıktan ölecektim!’

Hakim şöyle hükmetti:

‘Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun ve ben senin on dolar tazminat ödemene hükmediyorum.

Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için senin yerine ben ödeyeceğim. ‘

Duruşma salonunda herkes susmuştu, hakim cebinden on dolar çıkardı ve ihtiyar adamın tazminatı olarak hazineye götürülmesini istedi.

Ardından ayağa kalktı ve salondakilere hitaben:

‘Hepiniz suçlusunuz ve her biriniz on dolar ceza ödemelisiniz zira sizler öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki ihtiyar bir adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor.

Duruşma salonunda 480 dolar toplandı ve toplanan parayı hâkim ihtiyar adama verdi.

Ve sözlerine şunu ekledi.

‘Eğer medeni insanların yaşadığı bir şehirde fakir görürseniz bilin ki onun suçlusu hepimiziz…’

Burada bir noktada denebilinirse metafor yaptım…

Yani benzetmeyi ya da gerçeği değiştirdim…

Olayı kendimize mal ettim…

Sanıyorum yargıcın söylediklerini ‘iyi okumasını bilenler’ biliyordur…

 

*

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

sixteen + seventeen =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ