Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Yaşar Eyice

KAR SEVİNDİRDİ

Kar yağışı belki de ilk kez yediden yetmişe herkesi sevindirdi.

Mutlu olduk ve onlarca kişi de sosyal medyada kartpostallık fotoğraflar paylaştı.

Çünkü içimizde ‘kuraklık’ nedeniyle önemli bir sıkıntı vardı…

Yeterli mi?

Değil tabii…

Ama umut verici…

Bütün yurtta programa göre aşılama çalışmaları sürüyor.

Tabii bu arada yine çeşitli söylentiler yayılıyor ve açıklamalar da yapılıyor.

Ben çoğuna kulaklarımı tıkadım, gözlerime de bant çektim…

İyi niyetliler kadar insanın kafasını karıştırmak isteyen kötü niyetliler de var.

Bu nedenle ben hem Çin kaynaklarından, hem de Amerikan kaynaklarından bana gelen bilgileri paylaşmak istiyorum.

Benim gibi ilginç ve düşündürücü olduklarını göreceksiniz.

Önce Amerika’ya gidelim:

 

STOKLARI TÜKENDİ

40 binden fazla kişinin Corona virüsü salgını nedeniyle yaşamını yitirdiği New York eyaletinde aşı sıkıntısı baş gösterdi.

New York Valisi Andrew Cuomo, ellerindeki aşıların yüzde 74’ünü eyalet genelinde dağıttıklarını belirterek, yaşanan aşı sıkıntısının nedeninin Trump yönetimi olduğunu öne sürdü.

New York şehrinin Belediye Başkanı Bill de Blasio da kentte aşı stoklarının eridiğini, acil tedarik yapılmazsa randevuların iptal edileceğini açıkladı.

Burada araya gireyim:

Aşı randevusu almak isteyenler interneti bir türlü düşüremiyor.

Ne demek istediğimi anlamışsınızdır.

Başkan De Blasio hafta sonunda şöyle dedi.

‘Bu hızla gidersek, önümüzdeki hafta New York'ta yapılacak herhangi tek bir doz aşı kalmayacak. Ciddi bir sayıda aşı tedarik edemezsek randevu sistemini de dondurmamız gerekecek!’

Araya girdim anlatmaya çalıştım; ‘dondurma işlemi’ başladı..

Yani çok beter durumdalar…

 

ÖNEMLİ SORU?

Şimdi de Çin’e gidelim…

Hani bizde bazı kişiler ‘Çin aşısını’ beğenmiyor, ‘illa Alman aşısı!’ diyorlar ya, bakalım Çinlilerin iddialarına ne diyecekler?

Çinliler, ‘Batı medyası, neden Pfizer aşısını olanlar arasındaki ölümlere sessiz kaldı?’ sorusunu dünyaya soruyorlar!..

14 Ocak’ta Norveç’te Pfizer aşısı olan 23 yaşlı kişinin hayatını kaybettiğine dair haber çıktı.

Yerel ilaç denetim kurumu tarafından yapılan değerlendirme sonucu, bunlardan 13’ünün ölüm nedeninin aşının yan etkileriyle ilgili olduğu belirtildi.

Şu anda, Norveç'te sadece 25 bin kişi Pfizer aşısı oldu ve buna göre 23 ölüm büyük bir orandır.

Aynı gün, Almanya’da da 10 kişinin de Pfizer aşısını aldıktan sonra hayatını kaybettiğine dair bir haber çıktı. Fransa’da da bu aşıyı yaptıranlardan bir kişi öldü.

İsrail Kamu Yayın Kurumu’nun 1 Ocak'ta bildirdiğine göre 4 kişi Pfizer aşısını aldıktan birkaç gün içinde hayatını kaybetti, bunlardan 75 yaşındaki bir kişi aşılanmasından birkaç saat sonra öldü.

New York Times’ta 9 Ocak'ta yer alan bir haberde, Floridalı doktor Gregory'nin geçen yıl 18 Aralık'ta Pfizer aşısını aldıktan üç gün sonra uzuvlarında lekelerin ortaya çıktığı aşılandıktan 16 gün sonra öldüğü bildirildi.

Ancak hayatını kaydeden kişiler ele alınırken, Norveç ve Almanya gibi ülkelerdeki ilgili kurumlar, ölenlerin hepsinin daha önce de belli hastalığa yakalamış olan yaşlılar olduğuna odaklandı.

‘Bu aşının çok riskli olmadığı bellidir." değerlendirmesinde bulunan Norveç tarafı, yaşanan olaya yönelik önlemde de sadece yaşlılara yönelik aşılama yönergelerini güncelledi.

                                      

ŞOK GELİŞME ÜZERİNE

Çinlilerin dün yaptıkları ve bana da gönderdikleri açıklamaya göre;

Bir diğer şok edici gelişme ise, Batı’daki ana akım basın organlarının hemen hemen hepsi sessizliğini sürdürüyor. Bu, Çin gibi diğer ülkelerdeki aşıların ‘güvensizliği’ konusundaki kışkırtmalara keskin bir tezat oluşturuyor.

Pfizer ve Alman Biotech tarafından geliştirilen ve üretilen COVID-19 aşı, şu anda dünyada toplu aşılama için en yaygın olarak onaylanmış aşıdır. Aşının etkinlik oranının yüzde 95’i bulduğu bildiriliyor. Bu nedenle söz konusu büyük ölümler dikkate alınmalıdır, ancak Batı çevreleri bu ölümlere karşı sessiz kalmayı tercih ediyor.

 

UTANÇ VERİCİ

Rusya'daki Ulusal Epidemiyoloji ve Ulusal Mikrobiyoloji Araştırma Merkezi direktörü Alexander Gintsburg, bunun utanç verici bir olay olduğunu söyledi. Gintsburg’ göre, mRNA aşılarının güvenliği henüz tam olarak çözülmedi. Büyük miktarda yabancı mRNA insan hücrelerine girdiğinde, bağışıklık sistemi bunu bir tehlike olarak görür. 25 bin kişilik aşılama miktarı için 23 kişinin ölümü, ölüm oranın % 0,1'e eşit olduğu anlamına gelir, bu tehlikeli bir göstergedir.

Sanıyorum benim elime geçen ya da gelen bu bilgiler ve açıklamalar mutlaka bizim yetkililerimizde de vardır.

Herhalde bu konuda açıklama yaparak bizi rahatlatacaklardır.

Belki de ‘Üzerinde durulmaya değmez’ denilerek, akılları karıştırmamak için program dâhilinde çalışmaları sürdüreceklerdir

Yaşar Eyice

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 × 5 =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ