AKP ile muhaliflerin yıllardır ağızlarında sakız ettikleri bir konu var.
Her sağanak yağıştan sonra İzmir’in bazı semtleri ile sokak ve caddelerinin ‘Venedik’ e dönmesi…
Hep aynı söylemler…
Konuyu en iyi şekilde özetleyen CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır…
Olayı şöyle özetliyor:
‘Maalesef küresel ısınma denilen olguyu iyi algılamak lazım.
Yerel yönetimi eleştirelim derken akıl ve bilimden de uzaklaşmamak lazım.
Belediye başkanımızın son derece başarılı hizmetleri ortadayken bundan rahatsızlık duyan bir anlayış var.
Evet yerkürede iklim periyodik bir değişim ve dönüşüm yaşar.
Isınma sürecine de dünya geçmiş olabilir, insan eliyle doğal sürecin dışında ciddi bir küresel ısınma ile karşı karşıyayız.
Soluduğumuz atmosferdeki karbon oranı artmış durumda.
Yağış rejimi suyun ve karbonun döngüsü vardır.
Yağmur, kar, dolu, çırağı gibi yağışlar göllere denizlere vs bitkilerin terlemesiyle bitki ve toprak yüzeyinden buharlaşma ile tekrar gökyüzüne gider.
Bu döngü bozulmuştur.
Kimi yerde kuraklık, kimi yerde seller istenmeyen sonuçlara neden olur. Türkiye’de bunun etkilerini çok sık görüyor.
Buna bağlı olarak biz Türkiye olarak su zengini ülke değiliz.
Bunu tasarruflu kullanmak zorundayız.
İçme ve tarımsal sulama amaçlı kullanmak zorundayız.
Kâr ile yeni yeni tanışmaya başladık.
Yani çok geç kaldı.
Yaşanan sel de, kar yağmaması gibi küresel bir etkidir.
Bu sele hangi sistem hangi yerel yönetim dayanır.
Maalesef hiçbir şey dayanmaz.
Buna yönelik hepimizin birey olarak insanlık olarak kati önlemleri kültür haline getirip yaşamak, yaşatmak lazım…’
Şunu da ilave edeyim:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sel felaketiyle zarara uğrayan herkesin mağduriyetlerinin giderileceğini ve zararlarının karşılanacağını açıkladı.
Böyle bir açıklama ilk kez yapılıyor.
Yine hatırlatayım:
Yıllardır benzer afatları yaşayan ne kentlerimizde, ne de ekili bölgelerimizde ‘Herkesin zararı karşılanacak!’ açıklaması hiç ama hiç yapılmadı.
Sadece bazen siyaseten komisyonlar toplandı ve zarar tespit komisyonları kuruldu, sonucu açıklanmadığı için geneli bilmiyoruz.
Siyasilerin bu konudaki tartışmaları da aklımızda kalanlardan…
İYİ Kİ AÇIKLAMA YAPTI!
Hatırlayanlar olacak; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ‘kuraklıkla mücadele için tasarruf çağrısı’ yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ancak 100 yılda bir görülecek böylesine büyük bir kuraklık tehdidi karşısında hep birlikte tedbir almamız gerekiyor” diyerek durumun ciddiyetini belirtmişti.
Yani son yağış ve yağmurlar ‘kuraklık sorununu’ ortadan kaldırmış değil..
Bu yıl mevsim normallerinin çok altına düşmüş olan yağışlar, ülkemizi ciddi bir kuraklık tehdidiyle yüz yüze bıraktı.
Ege Üniversitesi’nden yapılan son açıklamada ise üniversite olarak bu konuda üzerlerine düşeni yaptıklarını belirttiler.
BAKALIM NE KADAR SÜRE ALACAK?
Eski AKP Milletvekili Rektör Prof. Dr. Budak bu konuda şunları söyledi:
‘Proje kapsamında; temiz su sayaçlarının takılması, bozuk veya düzgün çalışmayan musluk, rezervuar, pisuar ve duş gibi sıhhi tesisatların belirlenmesi, sensörlü musluk, rezervuar, pisuar ve duş sistemlerinin kurulması için maliyet analizinin yapılması, binalarda yağmur sularının hasat edilmesi için ne kadar yağmur suyunun toplanabileceğinin hesaplanması, çatılardaki su oluklarının hasata uygun hale getirilebilmesi için yapılacakların saptanması, taşıma sistemleri, filtreleme sistemi, toplanacak suların biriktirileceği yeraltı ve yerüstü su depolarının boyutlandırılması ve tasarlanması ile su dağıtım sisteminin belirlenmesi gibi işlemleri gerçekleştirdik.’
HEM DE AŞI ZAMANI
Rektörü kutluyorum;
Bakın ne güzel çalışma yapmışlar!
Hem de Cumhurbaşkanının söylemi üzerine…
Daha önce belediye başkanları, teknik adamlar, uzmanlar feryat ediyorlardı, ama nedense duyan pek yoktu..
İyi ki Cumhurbaşkanı konuya eğildi, yoksa araştırma için bile zaman bulanamazdı, tam da aşı zamanı…
YORUMLAR