Evet, Letonya Cumhurbaşkanı homoseksüel olduğunu açıkladı. Ben de izledim. Ülkesinde ve Batı dünyasından haberle ilgili aşırı bir hareket yok. Ne kınayan var ne küfreden. Kürsüden açıklama sahnesini gözlüyorum. Salondan olumlu olumsuz hiç bir reaksiyon yok. Ne gülüşme var. Ne de kinayeli bir bakış. ‘İşte bu insanın evrilme derecesi diyorum içimden’. Ama, biri mi sordu da açıkladı. Kendiliğinden mi bilemiyorum. Farklı anlamlar çıkar çünkü.
Neyse ne, adam korkmuyor, açıklıyor. Kimse de takmıyor, ‘bana ne?’ diyor.
Böyle bir olay yaşanıyor tüm dünyanın gözü önünde. Ne aile bekçiliği, ne de kamu polisliği yapan çıkıyor.
Değerli dostlar insan evrene, diğer bir deyişle kainata doğunca refleks olarak üç şey için yaşıyor; beslenip hayatta kalmak, üreyerek yaşam ömrünü uzatmak, sonuncusu da evrilmek. Bu biyolojik organizasyon sonradan kurulan din, ırk diğer sosyal aidiyetlerle engelleniyor veya engellenmeye çalışılıyor. Ve de, tabiki ki evrim, ölümsüzlük , güçlenme, nihayetinde tanrısallaşma sekteye uğruyor.
Nebileyim, belki Ortaçağ’da Avrupa’daki cadı avı o kadar kadın yakmasa, her yıl Hindistan’da tonlarca insan bir hiç uğruna katledilmese evrilme, aydınlanma, güçlenme farklı yerlere gelirdi. Belki bir çok okuyucumun “Terra” gezegeninde yazlığı olurdu, belki ışık hızını aşan taşıt araçları şimdilerde trafikteydi vesselam.