Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. İrfan Palalı

Şaşırmıyorum

Gözünün içine bakmak.

Değerli okurlar, bugün televizyon haberlerinde yeni bir dolandırıcılık metodu duydum. Bazı altın tüccarları içi boş bileziklerin içine kum taneleri koyarak daha ağır gelmesini sağlayıp halkı dolandırıyormuş. 

Bu haberi halka soran muhabire de bir vatandaş ‘Ben şaşırmadım’ diyor. Valla ben, çok değil, ama şaşırdım.

Vay be dedim içimden, işler buralara da mı geldi?
Gelmiş demekki.

Sevgili dostlar, yeni ortaya çıkan ‘Kürt Sorununa Çözüm’ çabalarında CHP’ nin çaresiz, sıkıntılı davrandığı, bu konuda yeni, paradigma, bir fikir, duruş ortaya koymadığı ile suçlanmasına da hayret etmemek, üstü kapalı, “şehit yakınlarının gözüne bakmak” spekülasyon bulutunun arkasına saklanmasına şaşmamak gerek.

Neden mi? Cesaretle verilecek cevap basit.

Çünkü CHP arkasındaki kitleye güvenmemekte. Arkasındaki kitle ne mi? Az buçuk okumuş, çok buçuk kariyer sahipleri.  Bir çuval okumuş ama demokrat olamamış bilinçaltı faşist kavramlar dolu akademisyen, sivil toplum önderi ve etkiledikleri.

Biraz Marx duymuş, biraz Ricardo öğrenmiş ama faşist düşüncelerden sıyrılamamış elitler; hatta sanatını mükemmel yapan ama faşist kafalı sanat erbapları, azıcık Atatürk hayranları ve çokca Atatürk bezirganları. 

Daha az bilgili çok bilmiş çoğunluk ve benzeri. Şimdi siz CHP yönetimi olun da kesin bir yol haritası ortaya koyun. Adamlar yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal. Ne halt etsinler?

Tabi ki çıkmazda olurlar.
Çünkü malzeme bu.

Değerli okurlar, Hatimoğulları ‘Barış olmasa her yer ‘Gazze’ye döner’ derken ve Ahmet Türk “Önce beni geri belediye başkanı atayın, samimiyetinizi göreyim, sonra istediğiniz gibi ‘bir bilen’lik yapayım’ demezken Özgür Özel de ‘Tamam ben şehit annelerinin gözüne bakarken karşı tarafta da evlat kaybeden annelerin ağıtlarına, şivanlarına kulak veririm’ desin. 

Değerli dostlar bu iş zor iş, erken yorum yanlış yorum olur vesselam.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × two =

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

TÜMÜ