Evet değerli dostlar bu dünyada yaşamak zor ve bir o kadar karışık.
Haberleri izlemekteyim; Brezilya’da bir markette patlama, 23 ölü, Mısır’da 1.5 milyara yapılan müze, İsmi de ‘ Dördüncü Pramid‘ konmuş. Ama Mısır’da yaşayan halk aç. Birisi sebepsiz vahşet’e örnek, diğeri ekmek bulmaz yemeğe, atla gider abdesthaneye örneği. Bir diğer haber ‘sahte diploma ‘ davalarının bitmesini anlatıyor. Bir başkası Prof Ahmet Özer’in Davasında yargı erteleme kararı vermiş.
Sevgili okurlarım, yani dünyada vahşet, hırs, yanlış hedef diz boyu;
Dünya harala gürele yaşanmakta.
İnsan türü nasıl güvenle yaşar bir bilmece.
Değerli okurlar, 16. Yüzyılın sonlarında padişah Kostantinopolis’ e bir hristiyan ‘Şehremini’ yada ‘Şeyhül-beled‘ atamış. Şimdiki ismiyle hem belediye başkanı hem vali. Bu zat önüne gelen Yahudiye zülm eder, temelsiz bahanelerle Yahudileri hapseder, falakaya yatırır, kellelerini alırmış. Derken birgün önüne yaşlı, güya suçlu bir Yahudi getirmişler. Vali tam bunu da falakaya gönderecekken Yahudi “haşmetlim biz Yahudilere bu eziyet neye? Ne yaptık biz sana” demiş. Vali de cevaben “sizin atalarınız benim peygamberimi çarmıha germiş” demiş.
Yahudi, “a kuzum o olay 15 asır önceydi” deyince vali “ben bilmem ben yeni duydum” demiş.
İşte dostlar dünya öyle bir yaşam içinde ki, kimin eli kimin cebine girecek belli değil. Adam 10 sene 40 sene, hatta Cumhuriyetin hesabını soruyor. 100 yıl önce kurulmuş Cumhuriyeti kuranlara iki ayyaş, 33 yıl önce ki şartlarla alınmış diplomaya sahte , alana sahtekar, hain diyor, bulsa falakaya yatıracak. İmkanı olsa kellelerini alacak.
Anama söven Müslüman olsa, onunda ayakkabısı çakma diyorlar vesselam.
YORUMLAR