Beklenen ve beklediğim oldu;
Rusya Ukrayna’ya saldırdı…
Aslında bu yeni değil hani birkaç gün önce Rus tankları Donbas’a girnişti ya işte ilk adım bu idi…
Kiev boşaltılıyor.
Ukrayna Devlet Başkanı ‘Evinizden çıkmayın’ dedi ama şu anda dinleyen yok…
Sadece siren seslerini duyuyor…
Rusya açıkladı:
Ukrayna’nın tüm silah sistemleri, komuta kontrol sistemleri, iletişim sistemleri tesirsiz hale getirildi.
Erken saatlerde Ukrayna ‘Silahlı kuvvetlerimiz hazır’ derken, Rus askerleri Bolerus ve Kırım’dan da içeri girdiler.
Yine açıklamalarına göre; bir Rus savaş uçağı ile helikopterlerini düşürdüklerini iddia ettiler.
Ruslar bunu yalanladılar.
Sonuç
Yani Rusya istediği şekilde bu savaşı sürdürüyor.
Hava sahası kapatıldığı için THY uçuşlarını durdurdu.
Dışişleri Bakanlığı Türk vatandaşlarına durumu iletti ve evlerinden çıkmamalarına ya da güvenli buldukları yerlerde durmalarını duyurdu.
Dolar 14.125’e yükseldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 11.00’de güvenlik zirvesini topluyor.
*- ONA DA BUNA DA KARŞIYIM
Eldeki imkanları değerlendirmek lazım…
Hatta ‘Bir olsun, benim olsun!’ diyenleri de destekleyenim…
Aç gözlülüğe de kesinlikle karşıyım…
İyilik yapan kendisine yapar!
Bakıyorum, birileri Avrupa Birliği Fonlarından yararlanıyor…
Bu konudaki görüşümü birçok kez örnekleriyle belirtmiştim…
Şimdi de karşımıza Birleşmiş Milletler çıktı…
‘Dünya Gıda Programı’ 15 ilde, biri de İzmir’de törenle başlamış…
Mesleki ve uygulamalı bir eğitim verilecek…
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun Avrupa Birliği finansmanı ile “Güçlü Geçim Dayanıklı Toplum’’ sloganı altında yürüttüğü Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve ev sahibi topluluklara yönelik proje kapsamında kooperatifçilik alanında iş birliğini geliştirmek adına Dünya Kooperatifler Birliği, ICA ile iş birliği toplantısı düzenlemesi gibi…
Gerçekten eğitim veren ve alın terinin karşılığını alanlara bir şey demiyorum….
Ama spor müsabakalarında olduğu gibi, sözde görevli ‘kadroların’ şişirilmesine karşıyım…
Hani hep ‘Birden fazla maaş alanlara karşıyız!’ diyoruz ya, bu da onun gibi bir şey değil mi?
Tamam ‘Elin gavuru!’ parasını veriyor..
Ama biraz derinlemesine gider perde arkasına bakarsak o parada bizim yetimin, öksüzün yani tüm halkımızın da parası var…
Yani hiç kimse bize ‘Babasının parasını’ vermiyor…
Bir de büyük iş yapmış gibi poz verenler var ya, bunu bir türlü kabul etmiyorum.
Ellerinde binbir imkan varken, birçok danışmana paralar ödenirken hiç akıllarına büyle hizmetler gelmiyor mu?
Eminim çok daha yararla ve faydalısını düşünürler ama koltuklarını düşünmekten bunları düşünmeye ve uygulamaya zamanları kalmıyor.
*-
Bir türlü kabul edemediğim bir noktadan, fırsatçılardan söz edeyim…
Şu Yunanlılardan…
Dışişleri Bakanlığı kaynakları Yunanistan'a Ege’de Türk balıkçılara karşı orantısız güç kullanılmasını protesto eden bir nota verildiği duyurdu.
Yapılan açıklamada "22 Şubat 2022 tarihinde Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Sakız’ın kuzeyi, Karaburun’un batısında 'Baba oğul' ve “ESİLA LİYA” isimli Türk balıkçı teknelerine ateş açılması neticesinde “BABA OĞUL” teknesinde bulunan bir vatandaşımızın yaralanması ile ilgili olarak Yunanistan Büyükelçiliği Müsteşarı Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı." denildi.
Bu ilk değil…
Halbuki ben güzelliklerden söz etmek istiyordum:
Pandemi nedeniyle kapatılan Yunan Deniz Hudut Kapılarının 15 Şubat’ta Türk gemilerine de açılmasını anlatacaktım.
Türk feribotları, tarifeli seferleriyle; Sakız, Midilli, İstanköy, Rodos, Sisam, Sömbeki, Batnaz, Meis ve Limni limanlarına girebilecekler.
Aslında bu bizim zararımıza…
Çünkü özellikle ‘yeşil pasaportu’ olan binlerce devlet memuru rahat bir şekilde bu adalara gidip, binlerce dolarımızı bırakıp dönüyorlardı.
Sanıyorum en fazla kullanılan ada ve limanı ise Çeşme’nin hemen karşısındaki, insanın ‘yüzerek giderim’ diyeceği Sakız adası…
Gidenlerin savunması da şöyle idi:
‘Çeşme’de bir gün geçireceğimize, Sakız’da aynı paraya bir hafta tatil yaparız!’
Buna ne denir?
‘Bu ne perhiz, ne lahana turşusu!’
YORUMLAR