,Değerli okurlar,
Bugünlerde dünyamız için büyük resim değişmekte. Batı ve özellikle ABD, sözde romantizmi bıraktı. ABD’de de Demokratların başını çektiği, sözde dünyaya liberal demokrasiyi yayma hedefinin gereksizliği ortaya çıktı. Başta ABD olmak üzere dünya derin düşünürleri hedeflerini yeniden saptadı.
Ortadoğu ve çağımıza göre diğer ilkel ülkelerde, tarihten gelen tek adam otokratik yönetim formatlarını sürdürmelerinin “ne halleri varsa görsünler” kararlılığına dönülmüş görünüyor.
Ve ABD yönetimi, açık açık otokrasiye eğilim gösteren halkları; cahil ve tek bir inanışla sınırlı toplumları ayrı ayrı destekleyerek, gücü yettiği kadar cemaatlere bölüp destek vererek, hatta devlet kurdurarak idare etmek için ayağa kalktı bile. Ulus devletlere bile tahammülleri yok.
Son yüzyılı laylay lom yaşamış, Ortadoğu’da insanlık ve demokrasi nutukları atmış, bin kişilik cemaatlere bile “aman kültürleri” diye destek çıkıp fantezi yaşamış Avrupa Birliği’ni bile dağıtmak istiyor.
Şimdiki ileri hesaplarında, Rusya’yı “nasılsa yerim” diye düşünerek, dünyada kalacak güçlü son toplum olan Çin’i ileriye bırakıp, önce yakınında ayağına dolananları haklamak peşinde.
Artık dünyaya demokrasinin faydası olamayacağına karar vermiş görünüyor.
(Ayrıca ABD ve AB ülkelerinin fosil yakıtlara bağımlılığı da giderek azalıyor.)
Değerli okurlar, sevgili dostlar; gözlemlediğim kadarıyla Avrupa korkuyor. Ordu kurma, silah üretimini artırma telaşındalar.
Velhasıl, ABD’nin dünya imparatorluğu çabaları küreyi arzı kaplamış durumda.
O nedenle Tom Barrack, pervasızca kafalarındaki gelecek yüzyılın hedeflerini açıklamakta. Adamlar Kanada ve Grönland eyalet olsun diye başladı; şimdi “Suriye, İran, Lübnan yok olsun, Türkiye de ileride parçalanabilir” diyorlar.
Şimdilik tek tabuları İsrail. İleride o da kendi eyaletleri olur.
Becerebilirler mi?
Bence becerecekler, vesselam.
YAZIRIN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN: Nobel’in bize unutturduğu şey: Gerçek roman
YORUMLAR