DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 2157853-0,03%
İzmir
33°

PARÇALI BULUTLU

üst menü altı
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'na şikayet yağıyor

Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'na şikayet yağıyor

ABONE OL
7 Eylül 2021 12:35
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'na şikayet yağıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yönetilen Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'na 2007 yılından bugüne gelen çağrı sayısı 80 bin 153 oldu. TKDF'nin yardım hattına sadece 1-31 Ağustos 2021 tarihleri arasında gelen toplam çağrı adedi ise 496'yı buldu. Başvurularda başı İstanbul, İzmir, Ankara, Aydın ve Antalya çekti. Durumu Demokrat Gündem Gazetesi'ne (www.demokratgundem.com) değerlendiren TKDF Başkanı Canan Güllü, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin kadınları korumasız bıraktığını belirterek, "İstanbul Sözleşmesi'nden imza çekmiş olmamız iki türlü etkisi ile kadınlar üzerinde devam etmektedir. Birincisi kadınları korumasız bırakmıştır.  Eşler yüzde 65,3 oranla saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturmaktadır. Eşleri, yüzde 14,1 oranla ile diğer aile üyeleri takip etmektedir. Siyasi hesaplar yani oy uğruna feda acilen kadınlar, insan hakları açısından yalnız olmadıklarını bilsinler. Acil yardım hattımızın 0 212 656 96 96 numarasını arayarak, bizlerden destek istesinler" dedi. 

DEMOKRAT GÜNDEM-Federasyon Başkanı Canan Güllü, sadece Ağustos ayı içinde gelen toplam çağrı sayısının 496 olduğunu, bu çağrıların 171'i hakkında vaka dosyası açıldığını, gelen aramaların 263'ünün şiddetle ilgili, 107'sinin ise ev içi şiddet nedeniyle olduğunu açıkladı.

Federasyon Başkanı Canan Güllü, Türkiye'de iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nhden çekilmesinin kadınları korumasız bıraktığını ve çok sayıda kadının şiddet ortamından çıkma çabasından vazgeçtiğini, bu sonucu arama sayısının düşmesinden de izleyebildiklerini söyledi.

""

CANAN GÜLLÜ: 'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇEKİLME KADINLARI KORUMASIZ BIRAKTI'

“20 Mart günü Cumhurbaşkanı tarafından hukuksuz bir dayanakla Uluslararası İstanbul Sözleşmesi'nden imza çekmiş olmamız iki türlü etkisi ile kadınlar üzerinde devam etmektedir. Birincisi kadınları korumasız bırakmıştır. Artık kendilerini güvencede hissetmeyen kadınlar şiddeti bir kader olarak görmeye başlamış ve şiddet ortamından dışarı çıkma gayretinden vazgeçmişlerdir. Bunun yansımasını hattın arama sayısındaki düşme ile görüyoruz” diyen Canan Güllü, faturanın yine kadınlara kesildiğini belirtti.

KADINLAR BİZİ ARASIN, YALNIZ OLMADIKLARINI BİLSİNLER

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, kadınların Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı'nı araması durumunda kendilerine destek vereceklerini vurgulayarak, “Sadece Ağustos ayında 36 Kadın cinayeti işlenmiştir. Ay 31 çekerken 36 Kadın cinayeti devletin kadını güçsüz bırakan yasal mevzuatı iptali ile erkeklerin cesaretle erek kadına şiddet boyutlarını arttırmış ve katliam boyutuna getirmiş olmalarıdır. Her iki açıdan baktığımızda da fatura kadınlara kesilmiş gözüküyor. Bu nedenle iktidar toplumun yarısını oluşturan kadınları siyasal işlemin talepleri ile göz ardı ederek yalnızlaştırmıştır. Siyasi hesaplar yani oy uğruna feda acilen kadınlar, insan hakları açısından yalnız olmadıklarını bilsinler. Acil yardım hattımızın 0 212 656 96 96 numarasını arayarak, bizlerden destek istesinler. Devletin bir başka açıdan ekonomik yoksunluk içinde bırakarak şiddeti çekme durumunda kalan kadınlar yalnız degiller.Bizlerin acil yardım desteği için arayarak desteğimizi talep etsinler. Güvenceli ortamlarda yaşam mücadelesine birlikte devam edeceğiz. Elektronik kelepçe taleplerini ,kira yardımını, kreş ve eğitim yardımını sağlamak adına bakanlıkların taşra teşkilatlarında izleyecekleri yolu öğrenebilirler” diye konuştu.

""

HATTA GELEN ÇAĞRILARDA BÜYÜKŞEHİRLER BAŞTA

Geçtiğimiz ay içinde gelen aramalarda İstanbul'un 68 çağrı ile başı çektiğini, ardından İzmir, Ankara, Aydın ve Antalya'nın geldiğini belirten Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, “17 aramaya hukuki bilgilendirme yapılmış, 76 çağrı karakola yönlendirilmiştir. 24 arama sığınak talebi için olmuştur. Aramalardan 6 tanesi acil müdahale gerektiren şiddet vakaları olurken, 3 şiddet ihbarı da komşular tarafından yapılmıştır. Hatta gelen çağrıların önemli çoğunluğu İstanbul’dandır. 68 çağrı İstanbul’dan gelirken, İzmir’den 16, Ankara’dan 12, Aydın’dan 10, Antalya’dan 8 çağrı gelmiştir” dedi.

İHBAR EDİLEN VAKALARIN ÇOĞU FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ŞİDDET HAKKINDA

Ev içi şiddet mağdurlarının büyük çoğunluğunun kadınlardan oluştuğunu, bu oranın yüzde 94.3'leri bulduğunu kaydeden Federasyon Başkanı Güllü, kadınlar dışında kız ve oğlan çocuklarının da ev içi şiddet mağduru olduğunu söyledi. Güllü, “Kadınlar dışında ev içi şiddet mağduru olarak en fazla belirtilenler kız ve oğlan çocuklarıdır. Ev içi şiddet mağduru olarak belirtilen erkeklerin oranı ise yüzde 0,7’dir. İhbar edilen şiddet vakalarının önemli çoğunluğu fiziksel ve psikolojik şiddet vakalarından oluşmaktadır (fiziksel şiddet yüzde 40,45; psikolojik şiddet yüzde 34,83).”

""

FİZİKSEL ŞİDDETİ SOSYAL, CİNSEL, EKONOMİK, PSİKOLOJİK ŞİDDET TAKİP EDİYOR

Fiziksel şiddetin dışında sosyal, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddetin de arama nedenleri arasında olduğunu ancak bu şiddet türlerinin yeterince bilinmemesi ve/veya aciliyetinin gözardı edilmesi nedeniyle daha çok fiziksel şiddetin dile getirildiğini anlatan TKDF Başkanı Canan Güllü, “Bu şiddet türlerinin dışında, gelen çağrılar yüzde 12,36’sı sosyal şiddeti, yüzde 6,74’ü cinsel şiddeti ve yüzde 5,62’si de ekonomik şiddeti ihbar etmiştir. Burada şunu belirtmekte fayda bulunmaktadır: Her ne kadar analiz yaparken şiddet türlerini birbirlerinden kavramsal olarak ayırmak mümkün ve görece kolayken, gerçek hayatta bu durum pek kolay olamamaktadır. Çoğu vakada birçok şiddet türü birlikte yer alabilmektedir, fakat bir ya da iki tanesi mağdur üzerindeki derin etkileri nedeni ile diğerinden öne çıkmakta ve mağdur tarafından dile getirilmektedir. Aynı zamanda fiziksel şiddet dışındaki şiddet türleri mağdurlar tarafından bilinmiyor olabilmektedir. Farklı şiddet türleri biliniyor olsa dahi her durum ihbarda bulunmak, o konuda yardım talep etmek için yeterince acil ve ciddi bir durum olarak değerlendirilmiyor da olabilmektedir” değerlendirmesini yaptı.

SALDIRGANLARIN YÜZDE 65.3'ÜNÜ EŞLER OLUŞTURUYOR

Acil yardım hattına gelen çağrıların kadınların en yakınlarındaki erkeklerin şiddetine uğradığını gösterdiğini vurgulayan Canan Güllü, saldırganların yüzde 65.3 ile eşler olarak başı çektiğini aktararak, eşleri sırasıyla baba, ağabey, anne, oğlan çocukların izlediğini belirtti. TKDF Başkanı Güllü, “Acil yardım hattına gelen çağrılar göstermektedir ki, kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Gelen çağrılar şiddetin en güvenli yer olduğunu varsayılan ev içerisinde kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireylerinden geldiğini göstermektedir. Eşler yüzde 65,3 oranla saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturmaktadır. Eşleri, yüzde 14,1 oranla ile diğer aile üyeleri takip etmektedir. Aile içerisinde genel anlamda baba, ağabey, anne ve oğlan çocuk ve genel olarak aile şiddet uygulayanlar olarak ihbarlarda belirtilmiştir” dedi.

KADINA ESKİ EŞ, NİŞANLI, ERKEK ARKADAŞ ŞİDDETİ DE BİTMİYOR

Kadınların sadece eş ve aile içindeki birinci derece akrabaları değil duygusal ilişki içerisinde bulundukları ve/veya ayrıldıkları eski eş, nişanlı, erkek arkadaşın da şiddetine uğramasının da dikkat çekici olduğunu kaydeden TKDF Başkanı Canan Güllü, “Bu duruma ek olarak, bu ihbarlar göstermektedir ki, kadınlar eşleri ve ev içerisindeki birinci derece akrabaları dışındaki şahıslar tarafından da şiddete uğramaktadır. Arada bir evlilik bağı olmadan da kadınlar duygusal ilişki içerisinde oldukları ya da duygusal ilişkilerini bitirmek istedikleri erkeklerin şiddetine maruz kalmaktadırlar. Gelen çağrıların yüzde 5,8’i kadınların sonlandırmış oldukları duygusal ilişkilerindeki (eski eş, eski nişanlı ve eski erkek arkadaş) partnerlerinden şiddet gördüklerini göstermektedir. Diğer akrabalar ve hatta komşular acil yardım hattına gelen şiddet ihbarlarında saldırganlar arasında bulunmaktadır.”

ŞİDDET SOSYO-EKONOMİK DURUM GÖZETMİYOR

Bu iller dışında Ağustos ayı içerisinde 32 ilden çağrı gelmiştir. Bu iller gelen çağrı sayılarına göre şu şekilde sıralanmaktadır: Bursa, Kars, Ağrı, Balıkesir, Kocaeli, Mersin, Çorum, Hatay, Şanlıurfa, Mardin, Van, Adana, Adıyaman, Artvin, Gaziantep, Malatya, Samsun, Tekirdağ, Afyon, Diyarbakır, Eskişehir, Kastamonu, Kayseri, Konya, Muğla, Niğde, Sivas, Sinop, Tokat, Bartın, Düzce ve Iğdır’dır. En çok çağrının geldiği İstanbul ilinde çağrıların ilçelere göre dağılımı ise şu şekilde olmuştur: Büyükçekmece, Sultangazi, Ataşehir, Bakırköy, Bahçelievler, Beyoğlu, Çatalca, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Arnavutköy, Esenyurt, Kadıköy, Avcılar, Başakşehir, Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Çekmeköy, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kağıthane, Sancaktepe, Üsküdar, Sarıyer, Şişli ve Zeytinburnu’dur. Acil yardım hattına gelen çağrıların şehir ve ilçeler arasındaki dağılımı göstermektedir ki, şehirlerin gelişmişlik seviyeleri, sosyo-ekonomik durumları fark etmeksizin farklı şehir ve ilçelerden şiddet ihbar çağrıları gelmektedir” dedi.

AİLE İÇİ ŞİDDET YARDIM HATTI'NA YURTDIŞINDAN DA ARAMA GELİYOR

2007 yılından bu yana aile içi şiddet hattına gelen toplam çağrı sayısının ise 80 bin 153 olduğunu aktaran TKDF Başkanı Canan Güllü, hatta yurtdışından da arama geldiğini dile getirerek, “15 Ekim 2007’den günümüze aile içi şiddet hattına gelen toplam çağrı sayısı 80.153 olmuştur. Bu çağrılar içerisinde Türkiye’nin tüm illerinden gelen ihbarlarla birlikte çok sayıda ülkeden (Almanya, Fransa, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Hollanda, Avustralya, Amerika, Suriye, İsviçre, İran, Tunus, İngiltere, İsveç, Romanya, Libya, Japonya, Ukrayna, Gürcistan, Kenya, Kanada, Kazakistan, Yunanistan, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Kıbrıs) gelen ev içi şiddet ihbarları yer almaktadır. Ağustos ayı içerisinde Acil Yardım Hattı’na Almanya’dan bir çağrı gelmiştir. Ağustos ayı içerisinde Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na gelen ihbarlarda belirtilen ev içi şiddet mağdurların yaşları 9 ile 80 arasında değişmektedir” ifadelerini kullandı.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP