DOLAR 32,4535 -0.12%
EURO 34,7674 -0.64%
ALTIN 2.435,970,00
BITCOIN 2066583-1,37%
İzmir
21°

AZ BULUTLU

Halide Demir

Halide Demir

21 Mayıs 2023 Pazar

Başkan Tugay’dan Kınık çıkarması

Başkan Tugay’dan Kınık çıkarması
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Kınık İlçe Örgütü ile birlikte pazar ve esnaf ziyareti gerçekleştiren Tugay kahvehane toplantılarında hemşerilerine seslendi, Kılıçdaroğlu’na oy istedi. 

Tugay, “Çiftçilerimizin borcu 2002’de 2,4 milyar liraydı, 2022’de ise 245 milyar lira. Çiftçiler yüksek girdiler, artan maliyetler nedeniyle borç batağına saplandı, üretimi terk etti. Yoksulluk, işsizlik kader değil. 28 Mayıs’ta önünüze sandık gelecek. Her şey sizin elinizde” dedi.

“TÜM DÜNYA ÇİFTÇİLERİNİ EL ÜSTÜNDE TUTARKEN”

Üreticilerle bir araya geldiği buluşmalarda AKP iktidarının tarım politikalarını eleştiren Tugay, “Türkiye AKP iktidarında net ithalatçı bir ülkeye dönüştü. Tarım alanlarımız bu iktidar döneminde yani 2002’den 2021’e 3 milyon 133 bin hektar azaldı. Verimli, ekilip sulanabilir tarlalar üretim dışında kaldı. Bu kadar verimli ekilir arazimizin üretim dışında kalmasına sessiz mi kalacağız? Bu iktidara bunun hesabını sandıkta sormayacak mıyız?  Çiftçilerimizin borcu 2002’de 2,4 milyar liraydı, 2022’de ise 245 milyar. Bunlar resmi rakamlar. Aynı zamanda kayıt dışı olanlar var. Bu duruma dur demeyecek miyiz, bunun nedenlerini iktidara sormayacak mıyız değerli arkadaşlar. Tüm dünya çiftçilerini el üstünde tutarken; Türkiye’deki çiftçiler yüksek girdiler, artan maliyetler nedeniyle borç batağına saplandı üretimi terk etti” dedi.

“SANDIĞA GİDERKEN BORÇLARI NEDENİYLE TRAKTÖRÜNÜ SATMAK ZORUNDA KALAN ÜRETİCİLERİMİZİ UNUTMAYIN”

21 yıldan sonra Türkiye’nin değişime hiç olmadığı kadar yakın olduğunun altını çizen Tugay, “Bu iktidarı değiştirmek elinizde. Tarımsal planlamada bugünkü siyasal iktidar sınıfta kaldı. Sandığa giderken borçları nedeniyle traktörünü, tarlasını, bağını, bahçesini, zirai araçlarını satmak zorunda kalan gözü yaşlı üreticilerimizi unutmayın. 21 yıldan sonra değişime hiç olmadığımız kadar yakınız. Değişim zamanı gelmedi mi? Değişimi ancak sizin oylarınızla yapabiliriz ve destek istiyoruz. Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu için oylarınıza talibiz” dedi.

“BORCU OLMAYAN KOBİ, ESNAF NEREDEYSE YOK”

Kahvehane toplantılarından sonra pazar yeri ve esnaf ziyareti gerçekleştiren Tugay, “Yüksek elektrik, yüksek doğal gaz faturalarından kim sorumlu? Artan akaryakıt giderlerine, yüksek girdi maliyetlerine kim neden oluyor? 2023 yılının ilk 3 ayında 35 bin 774 esnaf kepenk indirdi. Esnaf ekonomik hayatın ve sosyal yaşamın olmazsa olmazıdır. Esnaf sokağın ana omurgasıdır. Bugün birçok KOBİ, esnaf borçlu. Yoksulluk, işsizlik kader değil. Değerli Kınıklılar; 28 Mayıs’ta önünüze sandık gelecek. Her şey sizin elinizde. Geleceğinizi, çocuklarınızı düşünüyorsanız lütfen sandığa gidin” dedi.

Devamını Oku

Sinan Oğan’dan 11 maddelik açıklama

Sinan Oğan’dan 11 maddelik açıklama
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turu için kararını açıklamadan önce Twitter hesabından bir paylaşım yaptı.

“TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ KİLİT KONUMUNA YÜKSELTTİK”

Paylaşımında ‘#OAnGeliyor’ ve ‘#Pazartesi’ etiketlerine de yer veren Oğan, 11 maddelik açıklamasında şunları söyledi:

* “Bu seçimleri toplumun önüne koyduğumuz amaç ve hedefler açısından değerlendirdiğimizde;

* Türk Milliyetçiliği ve Atatürkçülüğü ülkenin ana gündemlerinden birisi haline getirdik,

* HDP üzerinden oluşturulan ‘kilit parti’ söylemlerini yıkarak Türk milliyetçilerini kilit konumuna yükselttik,

*İki ittifak arasında serpiştirilmiş, ikinci plana itilmiş ve adeta ‘yedek’ olarak görülen Türk Milliyetçisi seçmeni yeniden siyasetin merkezine yerleştirdik,

“SIĞINMACILAR KONUSUNDA YETERLİ FARKINDALIĞI OLUŞTURDUK”

*Türkiye’de güçlü bir Milliyetçi Seçmen kitlesinin görülmesine katkı sağladık, bu söylem milliyetçi kitlenin genişlemesini sağladı,

*Seçimlerin ikinci tura kalmasını sağlamakta beraber, ikinci turun ana gündemini de belirleme yetisine sahip olduk,

*İkinci tura kalan adayların bizim söylemlerimize sarılmalarını sağladık, bizi ‘dikkate almak istemeyen’, ‘saymaya gerek görmeyen’ siyasetin bu başlattığımız hareketi saydığını gördük,

*Sığınmacılar konusunda yeterli farkındalığı oluşturduk, bu konuda her iki ittifakada da bir geri dönüş takviminin oluşturulmasına katkıda bulunduk,

“HDP VE HÜDA-PAR’IN TÜRK SİYASETİNİ ESİR ALMALARINA ENGEL OLDUK”

* PKK, FETÖ vb gibi her türlü terör örgütüyle mücadele konusunda takındığımız ilkeli ve kararlı tavrın siyasetin ana akımında da yer bulmasını sağladık,

*HDP ve Hüda-Par’ın Türk siyasetini esir almalarına engel olduk,

*Anayasanın değiştirilemez ilkeleri, Türklük gibi konularda farkındalık oluşturduk.

*Yürüttüğümüz ilkeli ve kaliteli siyaset tarzı toplumumuzun büyük takdir ve desteğini görerek siyaset yapma tarzımızla farkındalık oluşturduk.

* Bizi izlemeye devam edin.”

“PLANA SADIK KAL”

Sinan Oğan, Twitter hesabından yaptığı ikinci paylaşımda da ‘#OAnGeliyor’ etiketini kullanarak “Plana sadık kal…” dedi.

Devamını Oku

Türkiye’de Ekonomik Geleceğin Belirleyicisi Seçim Sonuçları Olacak

Türkiye’de Ekonomik Geleceğin Belirleyicisi Seçim Sonuçları Olacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu hafta Türkiye’de ikinci tur seçimlere odaklanılırken, yatırımcılar piyasalardaki olası yüksek oynaklıktan korunmaya çalışacak. Merkez Bankası, seçim sürecinde döviz kurlarının yükselişini sınırlamak için ardı ardına kararlar almasına rağmen, seçim takviminin açıklanmasından bu yana döviz talebi hızla arttı ve dolar istikrarlı bir şekilde yükseldi. Ekonomistler, seçim sürecinin sona ermesiyle birlikte, hangi adayın kazanırsa kazansın, para politikasında köklü bir değişiklik olacağına dikkat çekiyor.

TL’nin değeri, 10 Mart’ta seçim tarihinin resmi olarak duyurulmasından bu yana yüzde 4’ten fazla düştü. Dövize erişimin zorlaşmasıyla birlikte, vatandaşlar seçimden sonra bir döviz şoku yaşanabileceği endişesiyle Kapalıçarşı’ya olan ilgi arttı. Bankalar arası piyasalar ile Kapalıçarşı’daki döviz kurları arasındaki makas da giderek açıldı.

Kapalıçarşı’da dolar, ilk tur seçimlerinden önce 23.48 liraya kadar yükselirken, bankalar arası piyasalarda çarşıdaki fiyatlara yaklaşmaya başladı. Merkez Bankası’nın swap ve Hazine varlıkları hariç net döviz pozisyonunun 12 Mayıs’ta eksi 73.4 milyar dolara gerilemesi, piyasalardaki tedirginliği artıran önemli bir faktör oldu. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölgesel Başekonomisti Roger Kelly, yakın gelecekte Türkiye’nin uygulayacağı ekonomi politikalarının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, yanlış politikalar benimsenirse bir lira krizi yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Borsa İstanbul’da dalgalanmanın bu hafta da devam etmesi bekleniyor. BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 6.13’lük kayıpla 4,501 puandan tamamladı. Millet İttifakı’nın ilk turu kazanma beklentilerinin güçlenmesiyle, 14 Mayıs’tan önce borsaya giren yabancı yatırımcılar, ilk turun ardından belirsizliğin derinleşmesiyle hızla çıktı. Faizde üst sınırın kaldırılmasıyla enflasyondan korunmak için Kur Korumalı Mevduat’a olan ilginin artması da Borsa İstanbul üzerindeki baskının artmasına neden oluyor.

Devamını Oku

New York’ta Zemin Çökmesi: Gökdelenlerin Gerçek Tehlikesi

New York’ta Zemin Çökmesi: Gökdelenlerin Gerçek Tehlikesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

New York, son yıllarda “ne kadar büyük o kadar iyi” anlayışının emlak sektöründe yaygınlaşmasıyla birlikte hızla batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Ancak burada bahsedilen “batma” ekonomik bir iflas değil, kelimenin tam anlamıyla fiziksel bir batma durumudur. US Geological Survey ve Rhode Island Üniversitesi’nden bir ekip, şehirdeki dev gökdelenlerin ağırlığının beş ilçenin yılda bir ila iki milimetre batmasına neden olduğunu ortaya koymuştur.

Ekip, 486 kilometrekarelik bir bölgede inşa edilen 1 milyon 84 bin 954 binanın ağırlığını analiz etmiştir. Bu binalar arasında 247’si 45 metreden daha yüksek olan 6 binden fazla gökdelen bulunmaktadır. Bu devasa yapılar, altlarındaki zemini deniz seviyesine yaklaştırdıkça iklim değişikliği ve yükselen okyanus seviyesi gibi faktörlerle birleşerek New York’un batış sürecini hızlandırmaktadır. Birkaç milimetre gibi küçük bir miktar gibi görünen batma, özellikle tektonik plakaların hareket ettiği bölgelerde şehirdeki bazı bölgelerin daha hızlı çökmesine neden olmaktadır.

Bu duruma fırtınalar da ek bir tehdit oluşturmaktadır. Jeolog Dr. Tom Parsons, fırtınaların şiddetlendikçe çöküşün de artabileceğini ve Sandy veya Ida gibi kasırgaların New York’u vurduğunda sel suları altında kalma riskinin artacağını belirtmektedir. Bununla birlikte, bu durumun yakın zamanda adanın tamamen sular altında kalacağı anlamına gelmediği, ancak aşırı olaylar yaşandığında su baskınlarının görülebileceği ifade edilmektedir.

Bu araştırmada, asfalt yollar, beton kaldırımlar, demiryolları ve diğer ağır yapılar gibi faktörlerin zemin üzerindeki yükünün dikkate alınmadığı da belirtilmektedir. Bu nedenle, gerçek durumun tahmin edilenden daha vahim olabileceği düşünülmektedir. Geçen yıl Rhode Island Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, New York’un yanı sıra dünya genelindeki diğer 98 kıyı kentinin ağırlığı altında batış tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koymuştur.

Araştırmacılar, çalışma kapsamında New York’taki bir milyondan fazla binanın toplam kütlesini hesaplamıştır ve sonuç 764.000.000 ton olarak belirlenmiştir. Ekip, bu binaların ağırlığını incelemek için 100 metreye 100 metrelik kare bölgelerden oluşan parçaları analiz etmiş ve bina kütlesini zemine uygulanan aşağı doğru kuvvetin net bir ölçümüne dönüştürmeyi başarmıştır. Ardından, bu verileri uydu görüntüleriyle karşılaştırmış ve gerçek dünya verileriyle uyumlu hale getirmek için şehir çapında tahminler yapmışlardır.

Bu çalışma ayrıca yeraltı suyunun tahliye edilmesi ve pompalanmasıyla ilgili bir eksikliği de ortaya çıkarmıştır. Temel olarak binalardan kaynaklanan basıncın yeraltı tabakasını daha fazla sıkıştırabileceği ve böylece sorunu daha da kötüleştirebileceği belirtilmektedir.

Dr. Parsons ve Rhode Island Üniversitesi’ndeki meslektaşları, bu araştırmanın amacının, kıyı, nehir veya göl kenarında inşa edilen her yeni yüksek binanın gelecekteki sel riskine katkıda bulunabileceği konusunda farkındalık yaratmak olduğunu ifade etmektedir. İklim değişikliği nedeniyle deniz seviyelerinin yükselmesinden daha hızlı bir şekilde çöken arazilerde yaşayan şehir sakinleri, iklim modellerinin öngördüğünden daha erken bir zamanda daha büyük sel riskleriyle karşı karşıya kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Bu bulgular, New York gibi diğer kıyı şehirlerinin de benzer tehlikelerle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. İnşa edilen her yeni yapı, gelecekteki sel riskini artırabilecek ve zeminin daha da çökmesine neden olabilecektir. Bu nedenle, gelecekteki yapı projeleri ve kentsel planlamalar, iklim değişikliği ve zemin çökmesi gibi faktörleri dikkate alarak yapılmalı ve sürdürülebilir çözümler üzerinde çalışılmalıdır.

Daily Mail / Demokrat Gündem tarafından yerelleştirildi

Devamını Oku

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlarımıza ‘cahil’ diyerek tahkir ve tahrik ediyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlarımıza ‘cahil’ diyerek tahkir ve tahrik ediyorlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Erdoğan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Biz, dost elinden gel olmazsa varılmaz dedik, rızasız bahçenin gülü derilmez dedik, kalpten kalbe bir yol vardır görülmez dedik. Aziz milletimizle aramızda kurduğumuz gönül köprülerinin asla sarsılmasına izin vermedik. Ancak muhalefet, sandıkta tecelli eden iradeye saygı duymak yerine insanlarımıza ‘cahil’ diyerek tahkir ve tahrik ediyorlar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paylaşımı şu şekilde:

Anadolu irfanının sembol isimlerinden merhum Neşet Ertaş’ın yürek tellerimizi titreten o güzel türküsünü siyasette kendimize rehber edindik.

“Dost elinden gel olmazsa varılmaz” dedik, “rızasız bahçenin gülü derilmez” dedik, “kalpten kalbe bir yol vardır görülmez” dedik.

Aziz milletimizle aramızda kurduğumuz “gönül köprülerinin” sarsılmasına asla izin vermedik.

Hayatımızın her safhasında milletimizle hep muhabbetin ve kardeşliğin diliyle konuştuk.

Ancak vatandaşa tepeden bakanlar bunu hiçbir zaman göremediler, anlayamadılar.

Siyasi tercihinden dolayı depremzedelerimizi linç edenler, bu sırra hiçbir zaman eremediler.

Başarısızlıklarının sebebini kendilerinde aramak yerine her defasında insanımızı suçladılar.

Bir ‘’yol kazası” olarak gördükleri çok partili demokrasiye geçtiğimiz 14 Mayıs 1950’den beri, maalesef bu kötü huylarından hiç vazgeçmediler.

Aynı kibirli tavrı bugün de inatla sürdürüyorlar.

Sandıkta tecelli eden iradeye saygı duymak yerine insanlarımıza “cahil” diyerek tahkir ve tahrik ediyorlar.

Hayatlarında bir kez olsun “biz nerede yanlış yaptık” sorusunu kendilerine sormuyorlar.

Milletin gönlünü kazanmak yerine nefret söylemlerine sarılarak, korku siyaseti izleyerek vatandaşın ve gençlerimizin oyunu alabileceklerini düşünüyorlar.

İnşallah 28 Mayıs’ta bu kibir abidelerine hep beraber “yeter” diyeceğiz.

85 milyon olarak sandığa, irademize ve geleceğimize sahip çıkacağız.

Devamını Oku