DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2057472-2,03%
İzmir
23°

PARÇALI AZ BULUTLU

Prof. İrfan Palalı

Prof. İrfan Palalı

07 Mayıs 2023 Pazar

BUNLAR HEP BÖYLEDİR

1

BEĞENDİM

ABONE OL

Urfa’da ortaokula başlarken dil eğitimi için sınıf seçmiş, ben 1 C – İngilizce sınıfına ayrılmıştım.

Mahalleden ve ilk okuldan ortaokula birlikte yürüdüğümüz bir çok arkadaşım da Fransızca ve Almanca bölümleri seçmişti. İlk hevesle öğrenmek istediğimiz için, ilk olarak seçtiğimiz bölüm dillerinin on’luk sayılarını öğrenmiş; birbirimize öğrendiğimizi satmak için de sayıları karşılıklı çok kezler tekrar etmiştik.

Yanılmıyorsam Haluk Fransızca, Enver Almanca sınıfındaydı ve onlar da Almanca Fransızca sayıları sayardı.

Haluk’tan öğrendim sanırım, şimdi değil ama o zamanlar on ‘a kadar Fransızca sayabilirdim. “Ön, dön trva, katır “ gibi. Bu kadar.

Değerli okurlar bunlar hep böyledir. Hiç değişmezler. Bunlar böyle doçent olmuş, hatta profesörlüğe yükselmiştirler. Yabancı dil bilmezler, ama CV lerine ‘iyi derecede’ bilirim diye yazmaktan arlanmaz, sıkılmazlar.

Değerli okurlar, hem de Profesör olan Diyanet başkanı CV’sine ‘İyi derecede Arapça ve Fransızca bilirim’ diye yazmış; ama gazetecinin Arapça bir sorusuna cevap verememiş, tercüman istemiş. Yazılanlar böyle…

Bunlar böyledir dostlar, bunlardan fazlasını beklemek ahmaklıktır. Bekleyen oldu 20 yıl önce AKP iktidara yürürken daha sonraları AKP’den tokat yiyip, ‘monşer ‘ diye aşağılanan bana göre dünyadan, ülkeden habersiz demokrat tipler bunlara destek verdi. Örneğin, örneği mebzul.

Her neyse ne.
Değerli okurlar Arap islamı insanlığı boğmak için sosyal diyalektiğin ürünü olarak kendiliğinden mi oluştu, yoksa planlandı mı bilinmez; ama başta Ortadoğu ve dünyayı daha uzun süre karıştırmaya devam edecek gibi görünüyor.

Allah bilir ülkede, bırak Fransızcayı, gece gündüz elinde kılıç haşır neşir olduğu Arapçayı bile bilmeyen Ali Erbaş gibi kaç profesör var vesselam.

Devamını Oku

SAĞIM, SOLUM, ÖNÜM, ARKAM FAŞİST

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bügün Sivas’tan gelmiş Madımak otu ile “Pastırmalı Madımak Yemeği“ yapıyorum; otu Şükran Erdost göndermiş. Tarifi de ondan. Yaparken çöp kötüsü gibi zihnimden Madımak katliamı, uygarlığın yüzkarası olaylar ve “ Taşların Ağıtı” romanımı yazdığım o günler geçiyor. O yıllarda otel henüz müzeye dönmemiş, romanın Sivas bölümlerini otelin karşısındaki kültür kahvesinde planlamış sonradan yazmıştım.

Şimdi gözümün önünden ve zihnimde o olayın başat aktörleri, siyasiler, zamanın belediye başkanı, ‘yakalım‘ ‘hepsin parçalayalım’, ‘öldürün onları’ naraları, sesleri ve duman görüntüleri zemininde alevler içinde yanan otelin tam ekran görüntüleri geçmekte. Ayrıca görüntüde kasıtlı yavaş çalışan kurtarma ekiplerinin şaka maka çabaları var. Kurtarma ekipleri de işi ağırdan alıp katliama ortakçılık yapan davranışlarıda.

Değerli okurlar Sivas katliamını yapan zihniyet günümüzde de, fırsat olsa, aynı şiddette devam eder. Vallahide eder, billahi de eder.

İnsanlığın ana paradiğması “en doğru benim dediğimdir” faşist düşünce herhal.

Kavala hapiste acılarda, Demirtaş zincirlerde, içerde adı şimdi, hemen hatırama gelmeyen özgürlüğü boşa, faşit düşünce ile kısıtlanmış yüzlerce uygar insan var. Sevgili dostlar, başlıkta metafor kullanarak dediğim gibi sağım solum önüm arkam faşist vesselam.

Ha, bunun da altını çizeyim sadece ülkem değil, tüm Dünya, en uygar ülkenin yıkamadığı tek paradigma Faşist düşünce hala yürürlükte.

Devamını Oku

BİLMİYORUM

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Evet, dostlar, bilmiyorum ; ne olduda CHP bu seçimleri kazandı.

Ben ‘seçimi tencere belirler’ lafına inanmam (ayrıca tencerenin deliği de büyük değil), seçmen tabanda ittifak yaptı erdemliliğini bu topluma fazla bulurum. Amerika fikir değiştirdi, Avrupa iktidara cephe aldı lafları komplo teorisinin önüne zor çıkar ve de en önemlisi Anadolu halkı sağ duyulu davrandı, iktidara bir kart gösterdi lafını hiç yemem.

Peki ne oldu da muhalif parti liderlerini bile ışık tutulmuş tavşan misali şaşırtan bu seçim zaferi oluştu. Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum, duayen politikacı, SHP kurucu başkanı, dostum Fehmi Işıklar’a soruyorum; o da dudaklarını bükerek “bilmiyoruz, bilmiyorum” diyor.

Değerli okurlar, İzmirdeyim, bu sabah ezanla uyandım, aydınlığı beklerken şafak aniden ufkun üzerinden sanki yüzerek geldi, rüzgar durdu ve sakin gri suları gözler önüne serdi. Kıyıda sular gri gri parladı.

Aniden oldu bu iş; kaşla göz arasında, takip edemedim. Bir baktım koyu, yüklü bulutlar, kayboldu, yerini fecr aydınlığına sundu.

İşte böyle dostlar ne oldu anlamadan siyasi hayatımızda bir dönüşüm oldu.

Baksanıza yakında iktidar- muhalafet diyaloga girecekmiş vesselam. Ben de hala apışıp kalmış, ne oldu diye düşünüp durayım bari.

Devamını Oku

BEN İNANMIYORUM

1

BEĞENDİM

ABONE OL

Termodinamiğin yazılı olmayan bir yasası varmış; “her şey er yada geç kötüye gidermiş”; unuttum, yeniden bakıyım kapsamında okurken öğreniyorum.

Her şey sonunda kötüleşirmiş.

Ben buna inanmam; bir kere insan ömrü bu yargıyı kabüllenecek kadar uzun değil; o kadar yaşamıyoruz. En babayiğidimiz 100 yıl yaşamakta.

Bu zaman diliminde insan ancak ölüme hazırlık yapıp yaşlanıyor. Oysa her şeyin kötüye gittiğini söylemek insanın en az bir kaç asır yaşayıp denemesine ihtiyaç gösterir. Ayrıca ‘kötü’ bir sıfat ve dolaysıyla görece bir kavram; kötü de, neye, kime göre kötü sorularını sırtında taşıyor.

Değerli dostlar, işte, tersi örnekleri şimdi sosyal olaylarda çok yaşıyoruz.

20 yılda CHP kötüye gitti, ama sonra toplumun umutları tam bitirirken toplum iyiye, insanlığa viraj döndü.

Yetmedi CHP başkanı bugün ki grup konuşmasında korkmadan ‘Kürt Demokratlar’ diyebildi. Anadolu’da insanca, hakça, adilce bir düşünceye adım attı. Yarın birgün boşu boşuna hapis yatanların salıverileceği şimdilerde kulislerde konuşulmaya başlandı.

Değerli okurlar evet hepimiz yaşamımızda bazı eski çamların bardak olduğunu görüyoruz, büyüklerimizden duyuyoruz. Fakat ben kendi hesabıma ‘her şey er yada geç kötüye gittiğine katılmıyorum. Belki tüm eski çamlar bardak olmasaydı ne olurdu sorusunu düşünüyorum.

Belki bardak olmasaydı o çamlar toprak olurdu; hiç olmadı birileri bardak yapmış, iyiye evrilmiş vesselam.

Devamını Oku

ESTETİK COŞKU

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Evet, bugün içimde estetik bir coşku var. Güneş daha parlak, deniz daha mavi, Rüzgar daha edalı esiyor. Gün, 1 Nisan, mevsimlerden bahar. 1 Nisan ilk kez şaka yapmıyor.

Olanlar gerçek.

CHP Anadolu’da seçim kazandı. Demek ki bu millet hala demokrasiye inanıyor. Ülkemde hala demokrasi meltemleri esermiş meğer. Halk demokrasi de istermiş. İnanamıyorum.
Değerli okurlar dün gece CHP genel başkanı şu mealde konuşuyor. Tüm demokratlara kucağımız açık.

‘ Gelsinler, Kürt demokrat buyursun, Türk demokratın yeri başımızın üstü, muhafazakar demokrat ‘ağır’ misafirimizdir.’

İşte böyle, diyorum içimden; işte bu diyorum. Bugün arpayı fazla kaçırmış sıpa gibiyim. Coşkuluyum, içim içime sığmıyor. Kendi kendime bir de Türk-Kürt barışı olsa, demokrasi yarım değil de tam olsa, şimdi ki hayal dünyama göre sosyal diyalekt şimdilik kaymaklı kadayıf üretmiş gibi ürün vermiş olacak.

Değerli dostlar hayal fazla geldi değil mi?

Olsun para ödemiyorumki , hiç olmadı hayal eder, mutlu olurum.

İHA, SİHA gibi emperyal ekipmanlar ile büyüdüm, ben de emperyalist oldum diye diye göbek atıp, hayalimi bulandırmam vesselam.

Devamını Oku