DOLAR 32,2226 -0.37%
EURO 34,8167 -0.14%
ALTIN 2.410,930,74
BITCOIN 2042943-0,95%
İzmir
25°

AÇIK

Özgün Utku

Özgün Utku

27 Mart 2023 Pazartesi

19 MAYIS 1919’UN YÜZÜNCÜ YILI KUTLAMALARININ HATIRLATTIKLARI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

2020 yılının Mart ayının ortalarından itibaren Corona hayatlarımıza girdi. Bizleri evlerimize hapsetti. On dört koca aydır dostlar, dostlarla olmaya, onlara sımsıkı sarılmaya hasretiz.  İnsanlarla birlikte olmanın, birlikte yaşamanın, üretmenin nasıl paha biçilmez olduğunu yaşadık. Daha çok okumaya, izleyemediğimiz tiyatro, film, opera, baleyi izlemeye vaktimiz oldu. 23 Nisan 2020; Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 100. yılıydı. Coşkuluyduk, evlerimizde hapistik, balkondan, bayraklarımız ellerimizde, İstiklal Marşımızı okuduk. 

Sonra 19 Mayıs 2020 günü geldi. Atamızın Samsun’a ayak basmasının 101. yılı. Atamızın doğum günü. Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızda da evlerimizdeydik. Saat 19:19’da balkonlarımıza çıktık, ellerimizde bayraklarımız İstiklal Marşı ve Gençlik Marşımızı okuduk. Evdeydik, buruktuk… 19 mayıs 2021 tarihi yaklaşıyor. Mayıs başından beri ülke olarak karantinadayız. Bayram sonunda biteceği duyurulan kapanmanın 19 Mayıs 2021 tarihini de içine alacak şekilde uzatılıp uzatılmayacağını yaşayıp göreceğiz. Hepimizin tahmini ortak.

Pandemi günlerinde eski fotoğraflarımıza baktık bol bol. Gezdiğimiz yerleri, yaşanmışlıkları hatırladık. Her anın tek ve biricik olduğunu; atlanmaması, dolu dolu yaşanması gerektiğini öğrendik.

Sahi 19 Mayıs 2019’da ne yapmıştık???

19 Mayıs 2019’a giderken Atamızın resimlerinin 100. Yıl logolarından silinmesi hepimizi çok üzmüştü.  “1919 yılı Mayıs’ının 19. Günü Samsun’a çıktım.” Nutuk bu cümle ile başlar. Atamız nüfus cüzdanına doğum günü olarak 19 Mayıs tarihini yazdırmıştır.  Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şube'de yönetim görevine; 23 Mart 2019 günü yapılan seçimle  gelmiştik. 23 Mart-19 Mayıs; iki aydan kısa bir süre ve gerçekleştirmek arzusuyla yanıp tutuştuğumuz çok ama çok önemli bir hedef. Tekrarsız, yüzyılda bir olabilecek. Yapmalı, ama nasıl?

Önce hayal kurduk, toplandık değerlendirdik. Müthiş bir bütçe gerekiyordu, yapılmalıydı, yapılacaktı. Nasıl? “Yapamayız” dedik, “yaparız” dedik. Yeniden yeniden toplandık, tekrar tekrar üstünden geçtik. 

18 Mayıs akşamı kalacak bir yer bulmaya çalışalımla başladık. Samsun merkezde konaklamak için hiç yer yoktu. Dostlar devreye girdi, sendikalar, dernekler derken Samsun’un Alaçam ilçesinde Alaçam Öğretmenevi’nde yer bulduk, sadece 20 kişilik. Hemen 18 mayıs akşamı için 20 kişilik yeri ayırttık. Konak Belediye Başkanımız sayın Abdül Batur’dan randevu alıp onunla 19 Mayıs 2019 hayalimizi paylaştık. Başkanımız bu nitelikli günde İzmir’de kalmamızı istiyordu. Uzun uzun konuşmalarla, bizi kıramayarak, projemize araç ve iki şoför kardeşimizle katkı koymayı kabul etti. O an dünyalar bizim olmuştu.

19 Mayıs 2019’da gerçekleştireceğimiz bu  yolculuk ölümsüz olsun diye Yönetim Kurulu Sekreterimiz sevgili Melahat Yıldırım’ın katkılarıyla iki pankart yaptırdık. Birini arabamızın önüne astık, diğeri tüm gezi boyunca elimizdeydi. O pankartımızı çevreden gören, merak eden, ‘Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği nedir?’ diye bilmek isteyenler gelip bizimle tanıştı, sorular sordu.

Yönetim Kurulu üyemiz Cafer Şahinkaya hocamız Sinop’lu olduğu için keyifli bir yolculuk planlamada ondan yardım aldık. Safranbolu’yu gezerek Sinop’a geçmek istedik.  Safranbolu -Sinop yolunda sulu kar yağdı. Biz İzmirliler 18 Mayıs günü kartopu oynama keyfi de yaşamış olduk böylece.  Bizim gibi Sinop’a ilk kez gidecek dostlara; İnceburun’u mutlaka görmelerini,o eşsiz manzarayı iliklerine kadar yaşamalarını öneririz. Bir de cevizli mantı ve cevizli, üzümlü nokulu tatsınlar.  Gelelim bizi Sinop’a asıl çeken konulara:  Sinop deyince ilk akla gelen Sabahattin Ali’nin ölümsüz dizeleri elbette:

“Dışarda deli dalgalar

Gelir duvarları yalar

Seni bu sesler oyalar

Aldırma gönül aldırma… “

Sinop siyasi film platosu gibi. Hani bir kara komedide görseniz gözünüze batar, dikkatinizden kaçmaz. Öylesi bir manzara. Cezaeviyle adaleti elinde fenerle arayan Diyojen'in heykeli karşı karşıya. "Bir şeyi nerede kaybedersen orada ara." der ya eskiler. Mahpushanede haksız yere yatan aydınlara gönderme yaparcasına; Diyojen, adaleti, Sabahattin Ali'nin yattığı mahpushanenin tam da karşısında arıyor. Onlarca ciltlik kitap yazılsa mesele bundan açık anlatılamaz. Bazılarının neden sanattan nefret ettikleri, sanatın içine neden tükürdükleri bir kere daha anlaşılıyor. Bu heykeli oraya koyanları kutlamak gerek.

Karşıya geçip tarihi cezaevinin kapısına vardığınızda kendinizi yine bir kara komedinin içinde hissediyorsunuz. Cezaevi girişi paralı…Kapitalizm öyle ilginç ki; önce haksız yere bir aydını zindana atar, sonra da o zindanı müzeye çevirip ziyaretçilerden para alır. Ergenekon ile Balyoz kumpaslarında zindanlara atılan tüm aydınlarımız dilimizde, gezdik Sabahattin Ali’nin hücresini. Hoperlörde onun dizelerini okuyan sanatçıların müziği. 

19 Mayıs 2019 sabahında; 100.yılın mutluluğuyla, hepimizin üstünde derneğimizin logosu olan beyaz penyelerimiz,  Türkiye’nin her yerinden Samsun’a, bu özel anı yaşamaya gelen Atatürkçü Düşünce Derneği Şubelerinin buluşma noktasına gittik. ADD Samsun Şube’den üç evladı bize eşlik etsin diye grubumuza kattılar. Alanda göz alabildiğine flamalar, pankartlar, logolar, rengarenk giysileriyle akın akın gelen insanlar. Gözlerde aynı kararlılık, inanç, hiç konuşmadan anlaşıvermek. Dernekler, sivil toplum kuruluşları, Samsun’a o özel ana koşan vatandaşlarla birlikte Meydana vardık. Tören ve konuşmalara sloganlar, marşlar eşlik ediyordu. Sivil toplum kuruluşlarının törenleri bitince akşamki Fener Alayı’na kadar epeyce boş vaktimiz kalmıştı. Öğle yemeğinde Samsun pidesi ve fırın sütlaç yedik. Fırın sütlaç yedik derken dükkandaki tüm fırın sütlaçları yedik. İki tabak yiyen, üç tabak yiyen. O fırın sütlaçların tadı hala damağımızda. Sinop’ta yediğimiz nokullar Samsun’da da var ve nefisler bu arada.

Önce Bandırma Vapuru’nu gezmeye gittik. O gün boyunca tüm ulaşım ücretsizdi. Samsun halkı bizlere son derece sıcak ve misafirperver davrandı. Bandırma Vapuru önünde Atamızın Vapurdan inişinin canlandırmasını görmek hoş bir sürpriz oldu. Vapura Zafer Yolu’ndan gidiliyor. Zafer Yolunda Atamızın ve Bandırma Vapuru'nda O'nunla yola çıkanların maketleri vardı. Her maketin başı fotoğraf çektirmek isteyen yığınlarla ana baba günü. Ama herkesin yüzünde, rüyasını yaşamanın kondurduğu, kocaman bir gülücük. Öylesine keyifliyiz. Kalbimiz coşkudan bıraksak taşıp gidecek; içimizde, derinlerimizde marşlar marşlar… Bandırma Vapurunun içi de müthişti. Beni, en çok, Atamızın doğum tarihinin 19 Mayıs olduğunu yazan nüfus cüzdanı etkiledi. 

Vapurdan çıkınca heykellerle, büstlerle süslenmiş tören alanları vardı. Her bir heykelin başında sıra bekledik, fotoğraflar, fotoğraflar çektirdik. Biz de o gün orada doğmuş çocuklardık. Ne yapsak yorulmuyorduk; yorulmamak üzere yola çıkmıştık, ebedi başkomutanımızın söylediği gibi. 

Uçaklar gösteri yapmak için gökyüzünde belirdi. Çocuklar, alkışlayanlar, pikelere, manevralara coşanlar, çığlık atanlar. Türk Yıldızları izleyenleri soluksuz bıraktı. 

Biraz yorulmuştuk ama Müzeye de gittik ve uzun uzun gezdik. Samsun Öğretmenevinde yemek yedik ve dinlendikten sonra Fener Alayı’na katılmak için yeniden kalabalığa karıştık. Fener Alayı için tüm kent dört dörtlük hazırlanmıştı. Yürüyüş disiplini, bayrakların düzeni hemen göze çarpıyordu. Planlı kortejin içine dışarıdan gelenleri almıyorlardı. Biz de arkalarına geçtik, marşlar söyleyerek, alkışlarla onlara eşlik ettik. Biraz yavaşlayınca daha arkalardan gelen İstanbul gruplarına karıştık. Marşlara eşlik ediyorlar, arada da ‘Herşey Çok Güzel Olacak!’ diye slogan atıyordu. Biz 2. İstanbul seçiminin sonucunu o gece aşağı yukarı tahmin etmiştik.

Geceyarısından sonra ayaklarımıza kara sular inmiş vaziyette otobüsümüze bindik. Sadece koltuklara oturuşumuzu hatırlıyoruz. Uyandığımızda Kula’ya gelmiştik.. 

“1919 yılı Mayıs’ının 19. Günü Samsun’a çıktım.” diyen Ata'mızın izinde, 19 Mayıs 2019’da; Atamızın 100. doğum gününde Samsun’da olmak. Bunu bizim gibi hisseden tüm dostları temsilen yaptık. Bu gurur hepimizin. 

Samsun’da Atatürk ilke ve devrimlerinin, çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyetinin yılmaz savunucusu yığınları görünce, onlarla bir tam gün yaşayınca bir kere daha inandık: Aydınlanma ışığı sönmeyecek!

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği İzmir Şube Başkanı 

(CHP İzmir İl Kadın Kolları eski Başkanı)