DOLAR 32,2791 -0.19%
EURO 34,8475 0.06%
ALTIN 2.402,440,38
BITCOIN 20609630,01%
İzmir
22°

AÇIK

Özgün Utku

Özgün Utku

27 Mart 2023 Pazartesi

AYNAYA BAKINCA

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kaybedecek saniyeniz yok. Elinize bir eşya bile alamazsınız. Havaalanına koşuyorsunuz. Uçağa binmeye çalışacaksınız. Binemeyince uçağın üstüne çıkacaksınız. O da olmazsa pistten kalkmak üzere olan uçağın tekerlerine tutunmak için son bir çaba. Sonra gücünüz kalmayınca boşluğa yuvarlanmak. Ya zifiri karanlığa yuvarlanmaya razı olacaksınız ya da ölümü göze alıp tek şansınızı deneyeceksiniz.

ÖLÜMÜ GÖZE ALIP BU KAÇIŞ NİYE?

Taliban Rusya’nın Afganistan’ı işgalinden sonra da ülkede hüküm sürmüştü. O dönemde neler yaptı biraz hatırlayalım. Ülkedeki televizyonları, uydu antenlerini parçaladı, bilgisayarları kırdı. Kadınların önce dışarıda kahkaha atması yasaklandı. Sonra sokağa yüzünü,  gözlerini, vücudunun herhangi bir yerini göstermeyen burka giymeden, yanında bir erkek olmadan çıkması. On iki, altmış beş yaş arasındaki çocuklar ve kadınlar savaş ganimeti sayılıyordu. Lütfen kızınızın, torununuzun, eşinizin, annenizin gözlerinin içine bakarak bu cümleyi yeniden okur musunuz. On iki, altmış beş yaş arasındaki çocuklar ve kadınlar savaş ganimeti sayılıyordu. Araçlardaki aynalar şoför araçtaki kadınlara bakabilir diye kaldırıldı. Sonra evlerin camları içerideki kadınlar görünmesin diye karartıldı. Kadınların eğitim almaları, okula gitmeleri yasaklandı. Kurallara uymayanlar sokak ortasında kırbaçlandı, öldürüldü. Kadınlar görünmez oldular. Belki de kendilerinin hala yaşadıklarına, var olduklarına inanmak için aynaya bakıp orada kendilerini görmeleri gerekiyordu.

Böyle günler, yıllar yaşamışsınız, sonra Taliban geri geliyor. Eşiniz, babanız, evladınız sizi aynı durumla baş başa bırakıp arkasına bakmadan kaçıyor. Siz onun için de değersizsiniz. Böylesine bir acı, ‘yok’ yerine konma  olabilir mi?

Bu günlerde laikliğin, Cumhuriyetin değerini ta iliklerimizde hissediyoruz. Kadın erkek eşitliği için emek harcayan, bizlere dünyadaki birçok milletin kadınından önce seçme seçilme hakkı veren Atamıza ne çok şey borçluyuz.

AMERİKA AFGANİSTAN’DA YENİLDİ Mİ, HEDEFİNE ULAŞIP OYUNDAN MI ÇIKTI?
Amerika’nın soğuk savaş dönemindeki en büyük düşmanı Rusya’ydı. Eğit donatla geçen yıllar içinde Çin gelişti. Bir çok alanda liderliğe yükseldi. Bu iki tehdit ülke arasına böylesine bir curcunayı, cehaletin kör karanlığını yerleştirip bırakmak sizce başarı mı, başarısızlık mı? Öylesine bir curcuna ki ülkedeki uranyum ve lityum yatakları tamamen sahipsiz.

Afganistan etnik gruplardan oluşur. Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Özbekler. Ülkeyi etnik açıdan bölerseniz vatandaş ve ordu ulus olma bilincini kaybeder. Yıllarca bir orduyu eğitiyorsunuz. Üç yüz bin kişilik eğitimli, donanmış ordu yetmiş beş bin kişilik, ayakları terlikli Taliban gelince silahlarını bırakıp kaçıyor. Kendini ulusun bir parçası olarak görmeyen asker vatan toprağını korumak için savaşmayı aklına bile getirmiyor.

Afganistan’dan kaçan insanlar Türkiye’ye geliyor. Aradaki uzaklık 3852km. Gözünüzde canlandırmanız için belirteyim; Türkiye Almanya arası 3020 km. Bu ülkemizin demografik yapısını bozmak için ABD’nin yeni oyun planı olmasın sakın.

İnsanlar ölümü göze alarak kaçmaya çalışırken yedi kişilik uçak kaldıran ve olup bitene timsah gözyaşları döken uygar batıyı tanıdık. Ya da ‘bizim ülkemize gelmesinler’ yaklaşımından başka bir karşı duruş göstermeyenleri. Ülkemiz için konuşurken “Avrupa, uygar dünya ülkemizin şeriata sürüklenmesine razı olmaz” diyen dostları da bu gelişmeler hayallerinden uyandırmıştır herhalde. Demek ki kurtarıcıyı gelişmiş ülkelerden beklemek saflık.

Her ülke kendi içinden bir Atatürk çıkartamaz, çıkartamıyor.

Biz kadınlar için Atamız, Cumhuriyet, laiklik vazgeçilmez. Atamız sayesinde istediğimiz zaman, istediğimiz şekilde sokağa çıkabiliyoruz. Erkeklerle eşitiz. 2021 yılında kör cehaletin bize ne kadar yakın olduğunu yaşayarak görüyoruz. Bu nedenle Atamıza ve devrimlere her zamankinden daha sıkı sarılalım. 30 Ağustos Zafer Bayramından başlamak üzere gönlümüzün tam olarak istediği şekilde giyinip, kahkahalar atarak alanları meydanları dolduralım.

30 Ağustos’ta ve daima….